Amaç: Bu çalışmada tek merkezde 10 yıl boyunca yenidoğan ve infant grubunda gerçekleştirmiş olduğumuz aort koarktasyonu (AK) cerrahisi ile ilgili deneyimlerimiz sunuldu.Çalışma planı: Haziran 1996 - Haziran 2006 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilmiş 35 yenidoğan ve 56 infanttan oluşan toplam 91 hasta (ort. yaş 3 ay; min. 8 gün - maks. 11 ay) geriye dönük olarak çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızın kohortu, literatürdeki son zamanlarda yapılmış yenidoğan ve infantların ağırlıkta olduğu ve sık olarak karşılaşılan kardiyovasküler komplikasyonlarla benzerlikler göstermekte idi. Uç-uca anastomoz tekniği her iki grupta da en sık (%74.7) kullanılan teknik oldu.Bulgular: İnfantlarda ameliyat sonrası tedavi gerektiren sistemik hipertansiyona daha sık rastlanırken, tamir yapılan segmentte ciddi gradient olan ve tekrar girişim uygulanan bir hasta dışında, altı ay sonunda hiçbir hastanın antihipertansif medikasyon ihtiyacı olmadı. Ortalama 44 aylık takip süresinde (dağılım, 23-118 ay) 13 hastada (%12.1) ciddi rekoarktasyon ile karşılaşıldı. Hastaların %3.3’ünde ikinci bir koarktasyon girişimi, %7.7’sinde ise endovasküler girişim gerekti. Ameliyat sonrası erken ve geç dönem mortalite %2.2 oldu. Takip süresince genel mortalite ise %4.4 olarak hesaplandı. Çalışmaya alınan hastalarda, sağkalım ve AK nedeniyle ikinci bir girişim gereksiniminin olmaması ve kardiyovasküler komplikasyonların gelişmemesi olasılıkları ameliyat sonrası 1, 5 ve 10 yıl için sırasıyla %93.4, %90.1 ve %83.5 oldu. Takip süresince komplikasyonlarla her iki grupta da eşit olarak karşılaşıldı.Sonuç: Her ne kadar AK tedavisi için cerrahi girişim altın standart olsa da, halen AK cerrahisi sonrası morbidite ve mortalite ile karşılaşılır ve tekrar girişim gerekebilir. Bu nedenle, bu hasta grubunda çalışmamızdaki hasta grubunda olduğu gibi yakın takip, cerrahinin zamanlaması ve tekniği kadar önemlidir.
Methods: Thirty five neonates and 56 infants, a total of 91 patients (mean age 3 months, min. 8 days - max. 11 months) who were operated for CoA in our clinic between June 1996 and June 2006, were retrospectively included in the study. The present cohort is similar to recent series in the literature, where neonates and infants predominate and severe cardiovascular morbidity is frequent. End-toend anastomosis was the most used technique (74.7%) in both neonates and infants.Results: Postoperative systemic hypertension was seen with a higher incidence in infants. None of the patients, except the ones with significant gradient at the repaired segment and who had reintervention, required antihypertensive medication six months after surgery. During a mean follow-up period of 44 months (range, 23 to 118 months), 13 patients (12.1%) demonstrated recoarctation. 3.3% of the patients were treated for recoarctation by surgery and 7.7% of the patients had endovascular intervention. Mortality in both the early and late postoperative periods was 2.2%. Overall mortality over the whole duration of follow-up was 4.4%. The probability of avoiding death, reintervention for CoA, and cardiovascular complications in the entire study population was 93.4%, 90.1% and 83.5% 1, 5 and 10 years after surgery, respectively. During follow-up complications occurred almost equally in both groups.Conclusion: Although surgical repair for CoA seems to be the gold standard, it is still associated with mortality and morbidity and there is still a need for reintervention. These patients therefore need careful and close followup which is as important as timing and technique of surgery. "> [PDF] Surgical repair of coarctation of aorta in neonates and infants: A 10 years experience | [PDF] Yenidoğan ve infantlarda aort koarktasyonunun cerrahi onarımı: 10 yıllık deneyim Amaç: Bu çalışmada tek merkezde 10 yıl boyunca yenidoğan ve infant grubunda gerçekleştirmiş olduğumuz aort koarktasyonu (AK) cerrahisi ile ilgili deneyimlerimiz sunuldu.Çalışma planı: Haziran 1996 - Haziran 2006 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilmiş 35 yenidoğan ve 56 infanttan oluşan toplam 91 hasta (ort. yaş 3 ay; min. 8 gün - maks. 11 ay) geriye dönük olarak çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızın kohortu, literatürdeki son zamanlarda yapılmış yenidoğan ve infantların ağırlıkta olduğu ve sık olarak karşılaşılan kardiyovasküler komplikasyonlarla benzerlikler göstermekte idi. Uç-uca anastomoz tekniği her iki grupta da en sık (%74.7) kullanılan teknik oldu.Bulgular: İnfantlarda ameliyat sonrası tedavi gerektiren sistemik hipertansiyona daha sık rastlanırken, tamir yapılan segmentte ciddi gradient olan ve tekrar girişim uygulanan bir hasta dışında, altı ay sonunda hiçbir hastanın antihipertansif medikasyon ihtiyacı olmadı. Ortalama 44 aylık takip süresinde (dağılım, 23-118 ay) 13 hastada (%12.1) ciddi rekoarktasyon ile karşılaşıldı. Hastaların %3.3’ünde ikinci bir koarktasyon girişimi, %7.7’sinde ise endovasküler girişim gerekti. Ameliyat sonrası erken ve geç dönem mortalite %2.2 oldu. Takip süresince genel mortalite ise %4.4 olarak hesaplandı. Çalışmaya alınan hastalarda, sağkalım ve AK nedeniyle ikinci bir girişim gereksiniminin olmaması ve kardiyovasküler komplikasyonların gelişmemesi olasılıkları ameliyat sonrası 1, 5 ve 10 yıl için sırasıyla %93.4, %90.1 ve %83.5 oldu. Takip süresince komplikasyonlarla her iki grupta da eşit olarak karşılaşıldı.Sonuç: Her ne kadar AK tedavisi için cerrahi girişim altın standart olsa da, halen AK cerrahisi sonrası morbidite ve mortalite ile karşılaşılır ve tekrar girişim gerekebilir. Bu nedenle, bu hasta grubunda çalışmamızdaki hasta grubunda olduğu gibi yakın takip, cerrahinin zamanlaması ve tekniği kadar önemlidir. "> Amaç: Bu çalışmada tek merkezde 10 yıl boyunca yenidoğan ve infant grubunda gerçekleştirmiş olduğumuz aort koarktasyonu (AK) cerrahisi ile ilgili deneyimlerimiz sunuldu.Çalışma planı: Haziran 1996 - Haziran 2006 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilmiş 35 yenidoğan ve 56 infanttan oluşan toplam 91 hasta (ort. yaş 3 ay; min. 8 gün - maks. 11 ay) geriye dönük olarak çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızın kohortu, literatürdeki son zamanlarda yapılmış yenidoğan ve infantların ağırlıkta olduğu ve sık olarak karşılaşılan kardiyovasküler komplikasyonlarla benzerlikler göstermekte idi. Uç-uca anastomoz tekniği her iki grupta da en sık (%74.7) kullanılan teknik oldu.Bulgular: İnfantlarda ameliyat sonrası tedavi gerektiren sistemik hipertansiyona daha sık rastlanırken, tamir yapılan segmentte ciddi gradient olan ve tekrar girişim uygulanan bir hasta dışında, altı ay sonunda hiçbir hastanın antihipertansif medikasyon ihtiyacı olmadı. Ortalama 44 aylık takip süresinde (dağılım, 23-118 ay) 13 hastada (%12.1) ciddi rekoarktasyon ile karşılaşıldı. Hastaların %3.3’ünde ikinci bir koarktasyon girişimi, %7.7’sinde ise endovasküler girişim gerekti. Ameliyat sonrası erken ve geç dönem mortalite %2.2 oldu. Takip süresince genel mortalite ise %4.4 olarak hesaplandı. Çalışmaya alınan hastalarda, sağkalım ve AK nedeniyle ikinci bir girişim gereksiniminin olmaması ve kardiyovasküler komplikasyonların gelişmemesi olasılıkları ameliyat sonrası 1, 5 ve 10 yıl için sırasıyla %93.4, %90.1 ve %83.5 oldu. Takip süresince komplikasyonlarla her iki grupta da eşit olarak karşılaşıldı.Sonuç: Her ne kadar AK tedavisi için cerrahi girişim altın standart olsa da, halen AK cerrahisi sonrası morbidite ve mortalite ile karşılaşılır ve tekrar girişim gerekebilir. Bu nedenle, bu hasta grubunda çalışmamızdaki hasta grubunda olduğu gibi yakın takip, cerrahinin zamanlaması ve tekniği kadar önemlidir.
Methods: Thirty five neonates and 56 infants, a total of 91 patients (mean age 3 months, min. 8 days - max. 11 months) who were operated for CoA in our clinic between June 1996 and June 2006, were retrospectively included in the study. The present cohort is similar to recent series in the literature, where neonates and infants predominate and severe cardiovascular morbidity is frequent. End-toend anastomosis was the most used technique (74.7%) in both neonates and infants.Results: Postoperative systemic hypertension was seen with a higher incidence in infants. None of the patients, except the ones with significant gradient at the repaired segment and who had reintervention, required antihypertensive medication six months after surgery. During a mean follow-up period of 44 months (range, 23 to 118 months), 13 patients (12.1%) demonstrated recoarctation. 3.3% of the patients were treated for recoarctation by surgery and 7.7% of the patients had endovascular intervention. Mortality in both the early and late postoperative periods was 2.2%. Overall mortality over the whole duration of follow-up was 4.4%. The probability of avoiding death, reintervention for CoA, and cardiovascular complications in the entire study population was 93.4%, 90.1% and 83.5% 1, 5 and 10 years after surgery, respectively. During follow-up complications occurred almost equally in both groups.Conclusion: Although surgical repair for CoA seems to be the gold standard, it is still associated with mortality and morbidity and there is still a need for reintervention. These patients therefore need careful and close followup which is as important as timing and technique of surgery. ">

Surgical repair of coarctation of aorta in neonates and infants: A 10 years experience

Amaç: Bu çalışmada tek merkezde 10 yıl boyunca yenidoğan ve infant grubunda gerçekleştirmiş olduğumuz aort koarktasyonu (AK) cerrahisi ile ilgili deneyimlerimiz sunuldu.Çalışma planı: Haziran 1996 - Haziran 2006 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilmiş 35 yenidoğan ve 56 infanttan oluşan toplam 91 hasta (ort. yaş 3 ay; min. 8 gün - maks. 11 ay) geriye dönük olarak çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızın kohortu, literatürdeki son zamanlarda yapılmış yenidoğan ve infantların ağırlıkta olduğu ve sık olarak karşılaşılan kardiyovasküler komplikasyonlarla benzerlikler göstermekte idi. Uç-uca anastomoz tekniği her iki grupta da en sık (%74.7) kullanılan teknik oldu.Bulgular: İnfantlarda ameliyat sonrası tedavi gerektiren sistemik hipertansiyona daha sık rastlanırken, tamir yapılan segmentte ciddi gradient olan ve tekrar girişim uygulanan bir hasta dışında, altı ay sonunda hiçbir hastanın antihipertansif medikasyon ihtiyacı olmadı. Ortalama 44 aylık takip süresinde (dağılım, 23-118 ay) 13 hastada (%12.1) ciddi rekoarktasyon ile karşılaşıldı. Hastaların %3.3’ünde ikinci bir koarktasyon girişimi, %7.7’sinde ise endovasküler girişim gerekti. Ameliyat sonrası erken ve geç dönem mortalite %2.2 oldu. Takip süresince genel mortalite ise %4.4 olarak hesaplandı. Çalışmaya alınan hastalarda, sağkalım ve AK nedeniyle ikinci bir girişim gereksiniminin olmaması ve kardiyovasküler komplikasyonların gelişmemesi olasılıkları ameliyat sonrası 1, 5 ve 10 yıl için sırasıyla %93.4, %90.1 ve %83.5 oldu. Takip süresince komplikasyonlarla her iki grupta da eşit olarak karşılaşıldı.Sonuç: Her ne kadar AK tedavisi için cerrahi girişim altın standart olsa da, halen AK cerrahisi sonrası morbidite ve mortalite ile karşılaşılır ve tekrar girişim gerekebilir. Bu nedenle, bu hasta grubunda çalışmamızdaki hasta grubunda olduğu gibi yakın takip, cerrahinin zamanlaması ve tekniği kadar önemlidir.

Yenidoğan ve infantlarda aort koarktasyonunun cerrahi onarımı: 10 yıllık deneyim

Methods: Thirty five neonates and 56 infants, a total of 91 patients (mean age 3 months, min. 8 days - max. 11 months) who were operated for CoA in our clinic between June 1996 and June 2006, were retrospectively included in the study. The present cohort is similar to recent series in the literature, where neonates and infants predominate and severe cardiovascular morbidity is frequent. End-toend anastomosis was the most used technique (74.7%) in both neonates and infants.Results: Postoperative systemic hypertension was seen with a higher incidence in infants. None of the patients, except the ones with significant gradient at the repaired segment and who had reintervention, required antihypertensive medication six months after surgery. During a mean follow-up period of 44 months (range, 23 to 118 months), 13 patients (12.1%) demonstrated recoarctation. 3.3% of the patients were treated for recoarctation by surgery and 7.7% of the patients had endovascular intervention. Mortality in both the early and late postoperative periods was 2.2%. Overall mortality over the whole duration of follow-up was 4.4%. The probability of avoiding death, reintervention for CoA, and cardiovascular complications in the entire study population was 93.4%, 90.1% and 83.5% 1, 5 and 10 years after surgery, respectively. During follow-up complications occurred almost equally in both groups.Conclusion: Although surgical repair for CoA seems to be the gold standard, it is still associated with mortality and morbidity and there is still a need for reintervention. These patients therefore need careful and close followup which is as important as timing and technique of surgery.

___

  • 1) Bacha EA, Almodovar M, Wessel DL, Zurakowski D, Mayer JE Jr, Jonas RA, et al. Surgery for coarctation of the aorta in infants weighing less than 2 kg. Ann Thorac Surg 2001;71:1260-4.
  • 2) Di Filippo S, Sassolas F, Bozio A. Long-term results after surgery of coarctation of the aorta in neonates and children. Arch Mal Coeur Vaiss 1997;90(12 Suppl):1723-8.
  • 3) Jelly A, Galal MO, Al Fadley F, de Moor M, Al Halees Z. Influence of associated defects and type of surgery in neonatal aortic coarctation. Asian Cardiovasc Thorac Ann. 1999;7:115-20.
  • 4) Ralph-Edwards AC, Williams WG, Coles JC, Rebeyka IM, Trusler GA, Freedom RM. Reoperation for recurrent aortic coarctation. Ann Thorac Surg 1995;60:1303 7.
  • 5) Uddin MJ, Haque AE, Salama AL, Uthman BC, Abushaban LA, Shuhaiber HJ. Surgical management of coarctation of the aorta in infants younger than five months: a study of fifty- one patients. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2000;6:252 7.
  • 6) Hauser M, Kuehn A, Wilson N. Abnormal responses for blood pressure in children and adults with surgically corrected aortic coarctation. Cardiol Young 2000;10:353-7.
  • 7) Celermajer DS, Greaves K. Survivors of coarctation repair: fixed but not cured. Heart 2002;88:113-4.
  • 8) de Bono J, Freeman LJ. Aortic coarctation repair--lost and found: the role of local long term specialised care. Int J Cardiol 2005;104:176-83.
  • 9) Redington AN, Booth P, Shore DF, Rigby ML. Primary balloon dilatation of coarctation of the aorta in neonates. Br Heart J 1990;64:277-81.
  • 10) Huggon IC, Qureshi SA, Baker EJ, Tynan M. Effect of introducing balloon dilation of native aortic coarctation on overall outcome in infants and children. Am J Cardiol 1994; 73:799-807.
  • 11) Brouwer RM, Erasmus ME, Ebels T, Eijgelaar A. Influence of age on survival, late hypertension, and recoarctation in elective aortic coarctation repair. Including long-term results after elective aortic coarctation repair with a follow-up from 25 to 44 years. J Thorac Cardiovasc Surg. 1994;108:525 31.
  • 12) Smaill BH, McGiffin DC, Legrice IJ, Young AA, Hunter PJ, Galbraith AJ. The effect of synthetic patch repair of coarctation on regional deformation of the aortic wall. J Thorac Cardiovasc Surg 2000;120:1053-63.
  • 13) Sealy WC. Coarctation of the aorta and hypertension. Ann Thorac Surg 1967;3:15-28.
  • 14) Roos-Hesselink JW, Schölzel BE, Heijdra RJ, Spitaels SE, Meijboom FJ, Boersma E, et al. Aortic valve and aortic arch pathology after coarctation repair. Heart 2003;89:1074-7.
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Bir olgu, iki ilk: Türkiye'e ilk başarılı çift akciğer transplantasyonu; pediatrik yaş grubunda Türkiye'e ilk akciğer transplantasyonu

Esen DEMİR, Figen GÜLEN, Ufuk ÇAĞIRICI, Çağatay ENGİN, Tahir YAĞDI, Deniz NART, Levent MİDYAT, Remziye TANAÇ, Coşkun ÖZCAN, Fatma AŞKAR, Sanem NALBANTGİL, Mustafa ÖZBARAN, Kutsal TURHAN

Atan kalpte minimal invaziv aksillokoroner bypass greftleme: Orta dönem sonuçlar

Salih AYDIN, Deniz DEMİR, Mehmet Halit ANDAÇ, Mustafa GÖZ, Cüneyt SELLİ

Penetrating thoracic trauma due to an exploded battery

Ahmet BAŞOĞLU, Ayşen Taslak ŞENGÜL, Cem Diren ÖZTÜRK, Tamer KUTLU

Soliter pulmoner nodüllerde cerrahi yaklaşım

Mehmet DAKAK, Burçin ÇELİK, Onur GENÇ, Sedat GÜRKÖK, Orhan YÜCEL, Hasan ÇAYLAK, Ersin SAPMAZ, Sezai ÇUBUK, Kuthan KAVAKLI

Combined mitral valve replacement and total thyroidectomy: A case report

Haydar CELASİN, Mehmet OĞUZ, Raif CAVOLLİ, Alp ASLAN

Sleeve resection of mucoepidermoid carcinoma in left main bronchus through median sternotomy

Fatih METEROĞLU, Kemal BAKIR, Ahmet Feridun IŞIK, Murat ŞANLI, Levent ELBEYLİ, Bülent TUNÇÖZGÜR

An apical cardiac hydatid cyst

Hikmet KOÇAK, Hasan KOCATÜRK, Cevdet Uğur KOÇOĞULLARI, Bigehan ERKUT

Tek ventrikül morfolojisine sahip hastalarda çift yönlü Glenn şant işleminin kısa ve orta dönem sonuçları

Hasan SUNAR, Ayşe YILDIRIM, Ali FEDAKAR, Rahmi ZEYBEK, Ahmet ŞAŞMAZEL, Orhan FINDIK, Ahmet ÇALIŞKAN, Ayşe BAYSAL

Erişkin hastada aort koarktasyonu ve kapak stenozunun tek seansta cerrahi tedavisi

Ahmet SARITAŞ, Hikmet BARDAKÇI, Ümit YENER

Koroner arter hastalığında plazma ve doku oksidatif durumu: Oksidatif stres ve koroner arter hastalığı

Mehmet BALKANAY, Recep DEMİRBAĞ, Abdullah TAŞKIN, Yusuf SEZEN, Bülent RABUŞ, Serap KALAYCI

Academic Researches Index - FooterLogo