Amaç: Bu çalışmada proksimal subklaviyan arter hastalığının cerrahi tedavisinde, karotikosubklaviyan baypas (KSB) ve subklaviyan-subklaviyan baypas (SSB) cerrahi tedavi yaklaşımlarının erken ve orta dönem primer greft açıklıkları ve klinik sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma planı: Nisan 1999 ve Haziran 2011 tarihleri arasında kliniğimizde SSB ve KSB ameliyatı yapılan 32 hasta, retrospektif olarak değerlendirildi. Cerrahi tedavi, hastaların 17sine (9 erkek, 8 kadın; ort. yaş 55.4±13.3 yıl; dağılım 38-75 yıl) KSB işlemi kullanılarak, 15ine (10 erkek, 5 kadın; ort. yaş 51.6±13.6 yıl; dağılım 21-69 yıl) ise SSB işlemi kullanılarak uygulandı. Karotikosubklaviyan baypas işlemi uygulanan dört hasta ve SSB işlemi uygulanan üç hasta, daha önceden koroner arter baypas greftleme (KABG) ameliyatı geçirmişti. Hastalarda primer greft açıklığının takibinde, renkli Doppler ultrasonografi, fizik muayene ve gerekli durumlarda anjiyografi görüntüleme yöntemleri kullanıldı. İstatistiksel analiz Fisherin kesin testi, Ki-kare, Student t test ve Mann- Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Kümülatif primer greft açıklığı Kaplan Meier yaşam tablosu kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Her iki ameliyat tipinde erken dönem (ameliyat sonrası ilk 30 gün) primer greft açıklığı %100 idi ve arada istatistiksel fark yoktu (p>0.05). Primer greft açıklık oranları SSB grubunda bir, üç ve beşinci yılda sırasıyla %78.5, %61.5 ve %53.8 idi. Karotikosubklaviyan baypas grubunda bir, üç ve beşinci yılda primer greft açıklık oranları %100 idi (1, 3. ve 5. yılda sırasıyla; p<0.05, p<0.01, p<0.01). Erken mortalite, SSB grubunda %6.7 (n=1) ve KSB grubunda %5.9 (n=1) idi ve aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Orta dönem mortalite SSB grubunda %7.1 (n=1) ve KSB grubunda %0 olup, aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda, primer greft açıklığı ve klinik sonuçları göz önüne alındığında KSB ile daha iyi sonuçlar alındığı görüldü. Uygun hasta profilinde KSBnin daha etkili, güvenli ve kolay uygulanabilir bir yöntem olarak tercih edilebileceğini düşünmekteyiz.
Background: In this study, the early and midterm primary graft patency and clinical outcomes of carotid-subclavian bypass (CSB) and subclavian-subclavian bypass (SSB) in the surgical treatment of proximal subclavian artery disease were compared. Methods: Between April 199 and June 2011, 32 patients who underwent SSB and CSB surgery were retrospectively analyzed. Surgical treatment was performed by using CSB procedures on 17 of the patients (9 males, 8 females; mean age 55.4±13.3 years; range 38 to 75 years) and by using SSB procedures on 15 (10 males, 5 females; mean age 51.6±13.6 years; range 21 to 69 years). Four patients who were performed CSB and three patients who were performed SSB had previously undergone coronary artery bypass grafting (CABG) surgery. Primary graft patency was assessed by color Doppler ultrasonography, physical examination, and by angiography, where appropriate. Statistical analyses were performed using Fischer s exact test, Chi-square, Student t test and Mann-Whitney U tests. The cumulative primary graft patency was evaluated by using Kaplan Meier life table. Results: In both types of surgery, early period (the first 30 days after surgery) primary graft patency was 100%, indicating no statistical difference (p>0.05). The primary patency rates in the SSB group were 78.5% at one, 61.5% at three and 53.8% at five years. The primary patency rates in the CSB group were 100% at 1, 3 and 5 years (respectively at 1, 3 and 5 years; p<0.05, p<0.01, p<0.01). Early mortality in the SSB group were 6.7% (n=1) and in the CSB group were 5.9% (n=1), indicating no significant difference. Midterm mortality in the SSB group were 7.1% (n=1) and in the CSB group 0%, indicating no significant difference (p>0.05). Conclusion: Our study showed that better results were obtained with CSB considering the primary graft patency and clinical outcomes. We believe that CSB may be preferred as a more effective, safe and easily applicable method for appropriate patient profile. "> [PDF] Subklaviyan çalma sendromunun tedavisinde karotikosubklaviyan ve subklaviyan-subklaviyan baypasın erken ve orta dönem sonuçları | [PDF] The early and midterm results of carotid-subclavian and subclav ian-subclavian bypass in the treatment of subclavian steal syndrome Amaç: Bu çalışmada proksimal subklaviyan arter hastalığının cerrahi tedavisinde, karotikosubklaviyan baypas (KSB) ve subklaviyan-subklaviyan baypas (SSB) cerrahi tedavi yaklaşımlarının erken ve orta dönem primer greft açıklıkları ve klinik sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma planı: Nisan 1999 ve Haziran 2011 tarihleri arasında kliniğimizde SSB ve KSB ameliyatı yapılan 32 hasta, retrospektif olarak değerlendirildi. Cerrahi tedavi, hastaların 17sine (9 erkek, 8 kadın; ort. yaş 55.4±13.3 yıl; dağılım 38-75 yıl) KSB işlemi kullanılarak, 15ine (10 erkek, 5 kadın; ort. yaş 51.6±13.6 yıl; dağılım 21-69 yıl) ise SSB işlemi kullanılarak uygulandı. Karotikosubklaviyan baypas işlemi uygulanan dört hasta ve SSB işlemi uygulanan üç hasta, daha önceden koroner arter baypas greftleme (KABG) ameliyatı geçirmişti. Hastalarda primer greft açıklığının takibinde, renkli Doppler ultrasonografi, fizik muayene ve gerekli durumlarda anjiyografi görüntüleme yöntemleri kullanıldı. İstatistiksel analiz Fisherin kesin testi, Ki-kare, Student t test ve Mann- Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Kümülatif primer greft açıklığı Kaplan Meier yaşam tablosu kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Her iki ameliyat tipinde erken dönem (ameliyat sonrası ilk 30 gün) primer greft açıklığı %100 idi ve arada istatistiksel fark yoktu (p>0.05). Primer greft açıklık oranları SSB grubunda bir, üç ve beşinci yılda sırasıyla %78.5, %61.5 ve %53.8 idi. Karotikosubklaviyan baypas grubunda bir, üç ve beşinci yılda primer greft açıklık oranları %100 idi (1, 3. ve 5. yılda sırasıyla; p<0.05, p<0.01, p<0.01). Erken mortalite, SSB grubunda %6.7 (n=1) ve KSB grubunda %5.9 (n=1) idi ve aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Orta dönem mortalite SSB grubunda %7.1 (n=1) ve KSB grubunda %0 olup, aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda, primer greft açıklığı ve klinik sonuçları göz önüne alındığında KSB ile daha iyi sonuçlar alındığı görüldü. Uygun hasta profilinde KSBnin daha etkili, güvenli ve kolay uygulanabilir bir yöntem olarak tercih edilebileceğini düşünmekteyiz. "> Amaç: Bu çalışmada proksimal subklaviyan arter hastalığının cerrahi tedavisinde, karotikosubklaviyan baypas (KSB) ve subklaviyan-subklaviyan baypas (SSB) cerrahi tedavi yaklaşımlarının erken ve orta dönem primer greft açıklıkları ve klinik sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma planı: Nisan 1999 ve Haziran 2011 tarihleri arasında kliniğimizde SSB ve KSB ameliyatı yapılan 32 hasta, retrospektif olarak değerlendirildi. Cerrahi tedavi, hastaların 17sine (9 erkek, 8 kadın; ort. yaş 55.4±13.3 yıl; dağılım 38-75 yıl) KSB işlemi kullanılarak, 15ine (10 erkek, 5 kadın; ort. yaş 51.6±13.6 yıl; dağılım 21-69 yıl) ise SSB işlemi kullanılarak uygulandı. Karotikosubklaviyan baypas işlemi uygulanan dört hasta ve SSB işlemi uygulanan üç hasta, daha önceden koroner arter baypas greftleme (KABG) ameliyatı geçirmişti. Hastalarda primer greft açıklığının takibinde, renkli Doppler ultrasonografi, fizik muayene ve gerekli durumlarda anjiyografi görüntüleme yöntemleri kullanıldı. İstatistiksel analiz Fisherin kesin testi, Ki-kare, Student t test ve Mann- Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Kümülatif primer greft açıklığı Kaplan Meier yaşam tablosu kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Her iki ameliyat tipinde erken dönem (ameliyat sonrası ilk 30 gün) primer greft açıklığı %100 idi ve arada istatistiksel fark yoktu (p>0.05). Primer greft açıklık oranları SSB grubunda bir, üç ve beşinci yılda sırasıyla %78.5, %61.5 ve %53.8 idi. Karotikosubklaviyan baypas grubunda bir, üç ve beşinci yılda primer greft açıklık oranları %100 idi (1, 3. ve 5. yılda sırasıyla; p<0.05, p<0.01, p<0.01). Erken mortalite, SSB grubunda %6.7 (n=1) ve KSB grubunda %5.9 (n=1) idi ve aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Orta dönem mortalite SSB grubunda %7.1 (n=1) ve KSB grubunda %0 olup, aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda, primer greft açıklığı ve klinik sonuçları göz önüne alındığında KSB ile daha iyi sonuçlar alındığı görüldü. Uygun hasta profilinde KSBnin daha etkili, güvenli ve kolay uygulanabilir bir yöntem olarak tercih edilebileceğini düşünmekteyiz.
Background: In this study, the early and midterm primary graft patency and clinical outcomes of carotid-subclavian bypass (CSB) and subclavian-subclavian bypass (SSB) in the surgical treatment of proximal subclavian artery disease were compared. Methods: Between April 199 and June 2011, 32 patients who underwent SSB and CSB surgery were retrospectively analyzed. Surgical treatment was performed by using CSB procedures on 17 of the patients (9 males, 8 females; mean age 55.4±13.3 years; range 38 to 75 years) and by using SSB procedures on 15 (10 males, 5 females; mean age 51.6±13.6 years; range 21 to 69 years). Four patients who were performed CSB and three patients who were performed SSB had previously undergone coronary artery bypass grafting (CABG) surgery. Primary graft patency was assessed by color Doppler ultrasonography, physical examination, and by angiography, where appropriate. Statistical analyses were performed using Fischer s exact test, Chi-square, Student t test and Mann-Whitney U tests. The cumulative primary graft patency was evaluated by using Kaplan Meier life table. Results: In both types of surgery, early period (the first 30 days after surgery) primary graft patency was 100%, indicating no statistical difference (p>0.05). The primary patency rates in the SSB group were 78.5% at one, 61.5% at three and 53.8% at five years. The primary patency rates in the CSB group were 100% at 1, 3 and 5 years (respectively at 1, 3 and 5 years; p<0.05, p<0.01, p<0.01). Early mortality in the SSB group were 6.7% (n=1) and in the CSB group were 5.9% (n=1), indicating no significant difference. Midterm mortality in the SSB group were 7.1% (n=1) and in the CSB group 0%, indicating no significant difference (p>0.05). Conclusion: Our study showed that better results were obtained with CSB considering the primary graft patency and clinical outcomes. We believe that CSB may be preferred as a more effective, safe and easily applicable method for appropriate patient profile. ">

Subklaviyan çalma sendromunun tedavisinde karotikosubklaviyan ve subklaviyan-subklaviyan baypasın erken ve orta dönem sonuçları

Amaç: Bu çalışmada proksimal subklaviyan arter hastalığının cerrahi tedavisinde, karotikosubklaviyan baypas (KSB) ve subklaviyan-subklaviyan baypas (SSB) cerrahi tedavi yaklaşımlarının erken ve orta dönem primer greft açıklıkları ve klinik sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma planı: Nisan 1999 ve Haziran 2011 tarihleri arasında kliniğimizde SSB ve KSB ameliyatı yapılan 32 hasta, retrospektif olarak değerlendirildi. Cerrahi tedavi, hastaların 17sine (9 erkek, 8 kadın; ort. yaş 55.4±13.3 yıl; dağılım 38-75 yıl) KSB işlemi kullanılarak, 15ine (10 erkek, 5 kadın; ort. yaş 51.6±13.6 yıl; dağılım 21-69 yıl) ise SSB işlemi kullanılarak uygulandı. Karotikosubklaviyan baypas işlemi uygulanan dört hasta ve SSB işlemi uygulanan üç hasta, daha önceden koroner arter baypas greftleme (KABG) ameliyatı geçirmişti. Hastalarda primer greft açıklığının takibinde, renkli Doppler ultrasonografi, fizik muayene ve gerekli durumlarda anjiyografi görüntüleme yöntemleri kullanıldı. İstatistiksel analiz Fisherin kesin testi, Ki-kare, Student t test ve Mann- Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Kümülatif primer greft açıklığı Kaplan Meier yaşam tablosu kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Her iki ameliyat tipinde erken dönem (ameliyat sonrası ilk 30 gün) primer greft açıklığı %100 idi ve arada istatistiksel fark yoktu (p>0.05). Primer greft açıklık oranları SSB grubunda bir, üç ve beşinci yılda sırasıyla %78.5, %61.5 ve %53.8 idi. Karotikosubklaviyan baypas grubunda bir, üç ve beşinci yılda primer greft açıklık oranları %100 idi (1, 3. ve 5. yılda sırasıyla; p

The early and midterm results of carotid-subclavian and subclav ian-subclavian bypass in the treatment of subclavian steal syndrome

Background: In this study, the early and midterm primary graft patency and clinical outcomes of carotid-subclavian bypass (CSB) and subclavian-subclavian bypass (SSB) in the surgical treatment of proximal subclavian artery disease were compared. Methods: Between April 199 and June 2011, 32 patients who underwent SSB and CSB surgery were retrospectively analyzed. Surgical treatment was performed by using CSB procedures on 17 of the patients (9 males, 8 females; mean age 55.4±13.3 years; range 38 to 75 years) and by using SSB procedures on 15 (10 males, 5 females; mean age 51.6±13.6 years; range 21 to 69 years). Four patients who were performed CSB and three patients who were performed SSB had previously undergone coronary artery bypass grafting (CABG) surgery. Primary graft patency was assessed by color Doppler ultrasonography, physical examination, and by angiography, where appropriate. Statistical analyses were performed using Fischer s exact test, Chi-square, Student t test and Mann-Whitney U tests. The cumulative primary graft patency was evaluated by using Kaplan Meier life table. Results: In both types of surgery, early period (the first 30 days after surgery) primary graft patency was 100%, indicating no statistical difference (p>0.05). The primary patency rates in the SSB group were 78.5% at one, 61.5% at three and 53.8% at five years. The primary patency rates in the CSB group were 100% at 1, 3 and 5 years (respectively at 1, 3 and 5 years; p

___

  • 1.Palchik E, Bakken AM, Wolford HY, Saad WE, Davies MG. Subclavian artery revascularization: an outcome analysis based on mode of therapy and presenting symptoms. Ann Vasc Surg 2008;22:70-8.
  • 2.Walker PM, Paley D, Harris KA, Thompson A, Johnston KW. What determines the symptoms associated with subclavian artery occlusive disease? J Vasc Surg 1985;2:154-7.
  • 3.AbuRahma AF, Bates MC, Stone PA, Dyer B, Armistead L, Scott Dean L, et al. Angioplasty and stenting versus carotid- subclavian bypass for the treatment of isolated subclavian artery disease. J Endovasc Ther 2007;14:698-704.
  • 4.De Vries JP, Jager LC, Van den Berg JC, Overtoom TT, Ackerstaff RG, Van de Pavoordt ED, et al. Durability of percutaneous transluminal angioplasty for obstructive lesions of proximal subclavian artery: long-term results. J Vasc Surg 2005;41:19-23.
  • 5.Çınar B, Enç Y, Kösem M, Göksel O, Öztekin İ, Bakır İ ve ark. Subklavyen arterin tıkayıcı hastalığı: Koroner ve subklavyan çalma sendromu. Turk Gogus Kalp Dama 2005;13:41-5.
  • 6.Kırali K, Mansuroğlu D, Erentuğ V, Şişmanoğlu M, Kaya E. Subklavyen arterin koroner arter ile kombine revaskülarizasyonu. Turk Gogus Kalp Dama 2000; 8:777-80.
  • 7.Vitti MJ, Thompson BW, Read RC, Gagne PJ, Barone GW, Barnes RW, et al. Carotid-subclavian bypass: a twenty-two- year experience. J Vasc Surg 1994;20:411-7.
  • 8.AbuRahma AF, Robinson PA, Jennings TG. Carotid- subclavian bypass grafting with polytetrafluoroethylene grafts for symptomatic subclavian artery stenosis or occlusion: a 20-year experience. J Vasc Surg 2000;32:411-8.
  • 9.Uurto IT, Lautamatti V, Zeitlin R, Salenius JP. Long-term outcome of surgical revascularization of supraaortic vessels. World J Surg 2002;26:1503-6.
  • 10.Ballotta E, Da Giau G, Abbruzzese E, Mion E, Manara R, Baracchini C. Subclavian carotid transposition for symptomatic subclavian artery stenosis or occlusion. A comparison with the endovascular procedure. Int Angiol 2002;21:138- 44.
  • 11.Cinà CS, Safar HA, Laganà A, Arena G, Clase CM. Subclavian carotid transposition and bypass grafting: consecutive cohort study and systematic review. J Vasc Surg 2002;35:422-9.
  • 12.Chang JB, Stein TA, Liu JP, Dunn ME. Long-term results with axillo-axillary bypass grafts for symptomatic subclavian artery insufficiency. J Vasc Surg 1997;25:173-8.
  • 13.AbuRahma AF, Robinson PA, Khan MZ, Khan JH, Boland JP. Brachiocephalic revascularization: a comparison between carotid-subclavian artery bypass and axilloaxillary artery bypass. Surgery 1992;112:84-91.
  • 14.Mingoli A, Sapienza P, Feldhaus RJ, Bartoli S, Palombi M, di Marzo L, et al. Long-term results and outcomes of crossover axilloaxillary bypass grafting: A 24-year experience. J Vasc Surg 1999;29:894-901.
  • 15.Vogt DP, Hertzer NR, O'Hara PJ, Beven EG. Brachiocephalic arterial reconstruction. Ann Surg 1982;196:541-52.
  • 16.Perler BA, Williams GM. Carotid-subclavian bypass-a decade of experience. J Vasc Surg 1990;12:716-22.
  • 17.Rogers JH, Calhoun RF 2nd. Diagnosis and management of subclavian artery stenosis prior to coronary artery bypass grafting in the current era. J Card Surg 2007;22:20-5.
  • 18.Wittwer T, Wahlers T, Dresler C, Haverich A. Carotid- subclavian bypass for subclavian artery revascularization: long-term follow-up and effect of antiplatelet therapy. Angiology 1998;49:279-87.
  • 19.Defraigne JO, Remy D, Creemers E, Limet R. Carotid- subclavian bypass with or without carotid endarterectomy. Acta Chir Belg 1990;90:248-54.
  • 20.Mingoli A, Feldhaus RJ, Farina C, Naspetti R, Schultz RD, Cavallaro A. Concomitant subclavian and carotid artery disease: the need for a combined surgical correction. J Cardiovasc Surg (Torino) 1992;33:593-8.
  • 21.Weiner RI, Deterling RA Jr, Sentissi J, O'Donnell TF Jr. Subclavian artery insufficiency. Treatment with axilloaxillary bypass. Arch Surg 1987;122:876-80.
  • 22.Rosenthal D, Ellison RG Jr, Clark MD, Lamis PA, Stanton PE Jr, Codner MA, et al. Axilloaxillary bypass: is it worthwhile? J Cardiovasc Surg (Torino) 1988;29:191-5.
  • 23.Ziomek S, Quiñones-Baldrich WJ, Busuttil RW, Baker JD, Machleder HI, Moore WS. The superiority of synthetic arterial grafts over autologous veins in carotid-subclavian bypass. J Vasc Surg 1986;3:140-5.
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Vein of Galen aneurysm in a newborn baby

Nilgün KÜLTÜRSAY, Füsun ATLIHAN, Mustafa PARILDAR, Şebnem ÇALKAVUR, Vedide TAVLI, Özgür OLUKMAN, Nuh YILMAZ

Advantages of an inverted J-shaped partial sternotomy in off-pump revascularization of the left anterior descending coronary artery

Ali Şefik KÖPRÜLÜ, Levent ACAR, Hakan GERÇEKOĞLU, Tufan ŞENER, Osman Eren KARPUZOĞLU

Short- and midterm results of balloon angioplasty for the treatment of coarctation of the aorta in neonates

Utku Arman ÖRÜN, Senem ÖZGÜR, Ayşegül ZENCİROĞLU, Selmin KARADEMİR, Burhan ÖCAL, Filiz ŞENOCAK, Özben CEYLAN, Meki BİLİCİ

Acil koroner baypas ameliyatı gereken akut koroner sendromlu hastalarda klopidogrel yükleme dozlarının ameliyat sonrası kanama üzerine etkisi

Levent ÖZDEMİR, Hasan MERCAN, Mustafa KIRMAN, Kemalettin ERDEM

Minimum discard volume to obtain reliable activated clotting time from the heparinized arterial line

Bilge ÇELEBİOĞLU, Banu AYHAN, Ülkü AYPAR, Gökşen ÖZ, İsmail Aydın ERDEN, Meral KANBAK

Heparine bağlı trombositopeni öyküsü olan bir hastada tekrar ameliyat

Ozan KARAKİŞİ, Erol ŞENER, Levent ÇETİN, Ayşegül KUNT, Mete HIDIROĞLU, Aslıhan KÜÇÜKER

Mitral kapak tamiri sonrası hemoliz

Mehmet Ümit ERGENOĞLU, Ergun DEMİRSOY, Bingür SÖNMEZ

Methylenetetrahydrofolate reductase polymorphism in a case with atrial septal defect, deep venous thrombosis, thromboembolism and recurrent spontaneous abortion

Mehmet Ali ŞAHİN, Adem GÜLER, Mehmet YOKUŞOĞLU, Murat TAVLAŞOĞLU

Mikrovasküler klemp ile sıçan aortu oklüzyonunun vasküler endotel hasarı oluşturma etkisinin incelenmesi: Deneysel çalışma

Tamer TÜRK, Gündüz YÜMÜN, İlkin ÇAVUŞOĞLU, Derih AY, Önder BOZKURT, Arif GÜCÜ, Faruk KÜÇÜKYILDIZ, Faruk TOKTAŞ

Kalp nakli sonrası rejeksiyon tanısında intramiyokardiyal elektrogramın rolü

Semih BUZ, Cengiz KÖKSAL, Deniz ÇEVİRME

Academic Researches Index - FooterLogo