Amaç: Çalışmamızda hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOKM) tanısıyla kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan hastaların erken ve geç dönem sonuçları incelendi.Çalışma planı: Kliniğimizde Eylül 1985-Eylül 2008 tarihleri arasında HOKM tanısıyla cerrahi girişimde bulunulan 32 hasta (13 erkek, 19 kadın; ort. yaş 35.1±17.6 yıl; dağılım 7-68 yıl) çalışmaya alındı. Göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes darlığı başlıca semptomlar olarak tespit edildi. Tüm hastalara ameliyat öncesi ve sonrası ekokardiyografi, aynı zamanda 27 hastaya ise ameliyat öncesi kardiyak kateterizasyon yapıldı. Tüm hastalara genel anestezi altında septal miyektomi işlemi uygulandı. Ek girişim olarak hastaların ikisinde (%6.3) mitral kapak onarımı, altısında (%18.8) mitral kapak replasmanı, ikisinde (%6.3) aort kapak replasmanı ve birinde (%3.1) aort kapak replasmanı + koroner arter bypass işlemleri uygulandı.Bulgular: Üç hastada (%9.4) ameliyat sonrası dönemde tam kalp bloğu gelişti ve kalıcı pacemaker implantasyonu uygulandı. Ameliyat sonrası bir olgumuz ritim düzensizliği, bir olgumuz da konjestif kalp yetmezliği nedeniyle takip altına alındı. Ameliyat sonrası erken dönemde iki hasta (%6.3) ve geç dönemde de iki hasta (%6.3) olmak üzere toplam dört hasta kaybedildi. Beş yıllık sağkalım oranı yüzde 95.2±2.4 idi.Sonuç: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatinin cerrahi tedavisinde ek girişimlerin uygulanması ile mortalite ve morbiditede artış görülmektedir. Buna rağmen septal miyektomi işlemi, farmakolojik tedaviye yanıt alınamayan olgularda düşük morbidite ve mortalite ile gerçekleştirilebilecek bir yöntemdir.
Background: We have reviewed the early and long term results of the patients who were operated for hypertrophic obstructive cardiomyopathy (HOCM) in our clinic.Methods: Thirty-two patients with HOCM (13 males, 19 females; mean age 35.1±17.6 years; range 7 to 68 years) who were operated on between September 1985 and September 2008 were included in the study. The main presenting symptoms were chest pain, palpitation and dyspnea. Echocardiography was performed in all patients both preoperatively and postoperatively and 27 had catheterization preoperatively. We performed septal myectomy in all cases under general anesthesia. Concomitantly mitral valve reconstruction in two (6.3%), mitral valve replacement in six (18.8%), aortic valve replacement in two (6.3%) and aortic valve replacement + coronary artery bypass in one (3.1%) were performed.Results: Three patients (9.4%) required permanent pacemaker implantation postoperatively due to complete heart block. In the follow-up one patient has arrhythmia and another one has congestive heart failure. In the postoperative period, early mortality was 6.3% with two cases and the late term mortality was 6.3% with two cases with a total four cases. The five-year survival rate was 95.2%±2.4.Conclusion: Concomitant procedures increase the mortality and morbidity in hypertrophic obstructive cardiomyopathy surgery. However, in patients unresponsive to medical treatment septal myectomy is a procedure which can be performed with low morbidity and mortality. ">
[PDF] Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatide cerrahi tedavi ve sonuçları | [PDF] The results of the surgical treatment of hypertrophic cardiomyopathy
Amaç: Çalışmamızda hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOKM) tanısıyla kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan hastaların erken ve geç dönem sonuçları incelendi.Çalışma planı: Kliniğimizde Eylül 1985-Eylül 2008 tarihleri arasında HOKM tanısıyla cerrahi girişimde bulunulan 32 hasta (13 erkek, 19 kadın; ort. yaş 35.1±17.6 yıl; dağılım 7-68 yıl) çalışmaya alındı. Göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes darlığı başlıca semptomlar olarak tespit edildi. Tüm hastalara ameliyat öncesi ve sonrası ekokardiyografi, aynı zamanda 27 hastaya ise ameliyat öncesi kardiyak kateterizasyon yapıldı. Tüm hastalara genel anestezi altında septal miyektomi işlemi uygulandı. Ek girişim olarak hastaların ikisinde (%6.3) mitral kapak onarımı, altısında (%18.8) mitral kapak replasmanı, ikisinde (%6.3) aort kapak replasmanı ve birinde (%3.1) aort kapak replasmanı + koroner arter bypass işlemleri uygulandı.Bulgular: Üç hastada (%9.4) ameliyat sonrası dönemde tam kalp bloğu gelişti ve kalıcı pacemaker implantasyonu uygulandı. Ameliyat sonrası bir olgumuz ritim düzensizliği, bir olgumuz da konjestif kalp yetmezliği nedeniyle takip altına alındı. Ameliyat sonrası erken dönemde iki hasta (%6.3) ve geç dönemde de iki hasta (%6.3) olmak üzere toplam dört hasta kaybedildi. Beş yıllık sağkalım oranı yüzde 95.2±2.4 idi.Sonuç: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatinin cerrahi tedavisinde ek girişimlerin uygulanması ile mortalite ve morbiditede artış görülmektedir. Buna rağmen septal miyektomi işlemi, farmakolojik tedaviye yanıt alınamayan olgularda düşük morbidite ve mortalite ile gerçekleştirilebilecek bir yöntemdir. ">
Amaç: Çalışmamızda hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOKM) tanısıyla kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan hastaların erken ve geç dönem sonuçları incelendi.Çalışma planı: Kliniğimizde Eylül 1985-Eylül 2008 tarihleri arasında HOKM tanısıyla cerrahi girişimde bulunulan 32 hasta (13 erkek, 19 kadın; ort. yaş 35.1±17.6 yıl; dağılım 7-68 yıl) çalışmaya alındı. Göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes darlığı başlıca semptomlar olarak tespit edildi. Tüm hastalara ameliyat öncesi ve sonrası ekokardiyografi, aynı zamanda 27 hastaya ise ameliyat öncesi kardiyak kateterizasyon yapıldı. Tüm hastalara genel anestezi altında septal miyektomi işlemi uygulandı. Ek girişim olarak hastaların ikisinde (%6.3) mitral kapak onarımı, altısında (%18.8) mitral kapak replasmanı, ikisinde (%6.3) aort kapak replasmanı ve birinde (%3.1) aort kapak replasmanı + koroner arter bypass işlemleri uygulandı.Bulgular: Üç hastada (%9.4) ameliyat sonrası dönemde tam kalp bloğu gelişti ve kalıcı pacemaker implantasyonu uygulandı. Ameliyat sonrası bir olgumuz ritim düzensizliği, bir olgumuz da konjestif kalp yetmezliği nedeniyle takip altına alındı. Ameliyat sonrası erken dönemde iki hasta (%6.3) ve geç dönemde de iki hasta (%6.3) olmak üzere toplam dört hasta kaybedildi. Beş yıllık sağkalım oranı yüzde 95.2±2.4 idi.Sonuç: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatinin cerrahi tedavisinde ek girişimlerin uygulanması ile mortalite ve morbiditede artış görülmektedir. Buna rağmen septal miyektomi işlemi, farmakolojik tedaviye yanıt alınamayan olgularda düşük morbidite ve mortalite ile gerçekleştirilebilecek bir yöntemdir.
Background: We have reviewed the early and long term results of the patients who were operated for hypertrophic obstructive cardiomyopathy (HOCM) in our clinic.Methods: Thirty-two patients with HOCM (13 males, 19 females; mean age 35.1±17.6 years; range 7 to 68 years) who were operated on between September 1985 and September 2008 were included in the study. The main presenting symptoms were chest pain, palpitation and dyspnea. Echocardiography was performed in all patients both preoperatively and postoperatively and 27 had catheterization preoperatively. We performed septal myectomy in all cases under general anesthesia. Concomitantly mitral valve reconstruction in two (6.3%), mitral valve replacement in six (18.8%), aortic valve replacement in two (6.3%) and aortic valve replacement + coronary artery bypass in one (3.1%) were performed.Results: Three patients (9.4%) required permanent pacemaker implantation postoperatively due to complete heart block. In the follow-up one patient has arrhythmia and another one has congestive heart failure. In the postoperative period, early mortality was 6.3% with two cases and the late term mortality was 6.3% with two cases with a total four cases. The five-year survival rate was 95.2%±2.4.Conclusion: Concomitant procedures increase the mortality and morbidity in hypertrophic obstructive cardiomyopathy surgery. However, in patients unresponsive to medical treatment septal myectomy is a procedure which can be performed with low morbidity and mortality. ">
Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatide cerrahi tedavi ve sonuçları
Amaç: Çalışmamızda hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOKM) tanısıyla kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan hastaların erken ve geç dönem sonuçları incelendi.Çalışma planı: Kliniğimizde Eylül 1985-Eylül 2008 tarihleri arasında HOKM tanısıyla cerrahi girişimde bulunulan 32 hasta (13 erkek, 19 kadın; ort. yaş 35.1±17.6 yıl; dağılım 7-68 yıl) çalışmaya alındı. Göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes darlığı başlıca semptomlar olarak tespit edildi. Tüm hastalara ameliyat öncesi ve sonrası ekokardiyografi, aynı zamanda 27 hastaya ise ameliyat öncesi kardiyak kateterizasyon yapıldı. Tüm hastalara genel anestezi altında septal miyektomi işlemi uygulandı. Ek girişim olarak hastaların ikisinde (%6.3) mitral kapak onarımı, altısında (%18.8) mitral kapak replasmanı, ikisinde (%6.3) aort kapak replasmanı ve birinde (%3.1) aort kapak replasmanı + koroner arter bypass işlemleri uygulandı.Bulgular: Üç hastada (%9.4) ameliyat sonrası dönemde tam kalp bloğu gelişti ve kalıcı pacemaker implantasyonu uygulandı. Ameliyat sonrası bir olgumuz ritim düzensizliği, bir olgumuz da konjestif kalp yetmezliği nedeniyle takip altına alındı. Ameliyat sonrası erken dönemde iki hasta (%6.3) ve geç dönemde de iki hasta (%6.3) olmak üzere toplam dört hasta kaybedildi. Beş yıllık sağkalım oranı yüzde 95.2±2.4 idi.Sonuç: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatinin cerrahi tedavisinde ek girişimlerin uygulanması ile mortalite ve morbiditede artış görülmektedir. Buna rağmen septal miyektomi işlemi, farmakolojik tedaviye yanıt alınamayan olgularda düşük morbidite ve mortalite ile gerçekleştirilebilecek bir yöntemdir.
The results of the surgical treatment of hypertrophic cardiomyopathy
Background: We have reviewed the early and long term results of the patients who were operated for hypertrophic obstructive cardiomyopathy (HOCM) in our clinic.Methods: Thirty-two patients with HOCM (13 males, 19 females; mean age 35.1±17.6 years; range 7 to 68 years) who were operated on between September 1985 and September 2008 were included in the study. The main presenting symptoms were chest pain, palpitation and dyspnea. Echocardiography was performed in all patients both preoperatively and postoperatively and 27 had catheterization preoperatively. We performed septal myectomy in all cases under general anesthesia. Concomitantly mitral valve reconstruction in two (6.3%), mitral valve replacement in six (18.8%), aortic valve replacement in two (6.3%) and aortic valve replacement + coronary artery bypass in one (3.1%) were performed.Results: Three patients (9.4%) required permanent pacemaker implantation postoperatively due to complete heart block. In the follow-up one patient has arrhythmia and another one has congestive heart failure. In the postoperative period, early mortality was 6.3% with two cases and the late term mortality was 6.3% with two cases with a total four cases. The five-year survival rate was 95.2%±2.4.Conclusion: Concomitant procedures increase the mortality and morbidity in hypertrophic obstructive cardiomyopathy surgery. However, in patients unresponsive to medical treatment septal myectomy is a procedure which can be performed with low morbidity and mortality.
1) Franke A, Schöndube FA, Kühl HP, Klues HG, Erena C, Messmer BJ, et al. Quantitative assessment of the operative results after extended myectomy and surgical reconstruction of the subvalvular mitral apparatus in hypertrophic obstructive cardiomyopathy using dynamic three-dimensional transesophageal echocardiography. J Am Coll Cardiol 1998;31:1641-9.
2) Henry WL, Clark CE, Griffith JM, Epstein SE. Mechanism of left ventricular outlfow obstruction in patients with obstructive asymmetric septal hypertrophy (idiopathic hypertrophic subaortic stenosis). Am J Cardiol 1975;35:337-45.
3) Wigle ED, Sasson Z, Henderson MA, Ruddy TD, Fulop J, Rakowski H, et al. Hypertrophic cardiomyopathy. The importance of the site and the extent of hypertrophy. A review. Prog Cardiovasc Dis 1985;28:1-83.
7) Yu EH, Omran AS, Wigle ED, Williams WG, Siu SC, Rakowski H. Mitral regurgitation in hypertrophic obstructive cardiomyopathy: relationship to obstruction and relief with myectomy. J Am Coll Cardiol 2000;36:2219-25.
8) Takahashi J, Wakamatsu Y, Okude J, Gohda T, Sanefuji Y, Kanaoka T, et al. Septal myectomy, papillary muscle resection, and mitral valve replacement for hypertrophic obstructive cardiomyopathy: a case report. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2008;14:258-62.
9) Birincioğlu CL. Hipertrofik kardiyomiyopati. T Klin Kardiyol 2003;16:14-34.
10) Dilsizian V, Bonow RO, Epstein SE, Fananapazir L. Myocardial ischemia detected by thallium scintigraphy is frequently related to cardiac arrest and syncope in young patients with hypertrophic cardiomyopathy. J Am Coll Cardiol 1993;22:796-804.
11) Louahabi T, Drighil A, Habbal R, Azzouzi L. Infective endocarditis complicating hypertrophic obstructive cardiomyopathy. Eur J Echocardiogr 2006;7:468-70.
12) Clayton PT, Winchester BG, Keir G. Hypertrophic obstructive cardiomyopathy in a neonate with the carbohydrate-deficient glycoprotein syndrome. J Inherit Metab Dis 1992;15:857-61.
13) Sherrid MV, Chu CK, Delia E, Mogtader A, Dwyer EM Jr. An echocardiographic study of the fluid mechanics of obstruction in hypertrophic cardiomyopathy. J Am Coll Cardiol 1993;22:816-25.
14) Wigle ED, Rakowski H, Kimball BP, Williams WG. Hypertrophic cardiomyopathy. Clinical spectrum and treatment. Circulation 1995;92:1680-92.
15) Rakowski H, Sasson Z, Wigle ED. Echocardiographic and Doppler assessment of hypertrophic cardiomyopathy. J Am Soc Echocardiogr 1988;1:31-47.
16) Klues HG, Roberts WC, Maron BJ. Anomalous insertion of papillary muscle directly into anterior mitral leaflet in hypertrophic cardiomyopathy. Significance in producing left ventricular outflow obstruction. Circulation 1991;84:1188-97.
17) Schwammenthal E, Nakatani S, He S, Hopmeyer J, Sagie A, Weyman AE, et al. Mechanism of mitral regurgitation in hypertrophic cardiomyopathy: mismatch of posterior to anterior leaflet length and mobility. Circulation 1998;98:856-65.
18) Spirito P, Seidman CE, McKenna WJ, Maron BJ. The management of hypertrophic cardiomyopathy. N Engl J Med 1997;336:775-85.
19) Morrow AG, Fogarty TJ, Hannah H 3rd, Braunwald E. Operative treatment in idiopathic hypertrophic subaortic stenosis. Techniques, and the results of preoperative and postoperative clinical and hemodynamic assessments. Circulation 1968;37:589-96.
20) Krajcer Z, Leachman RD, Cooley DA, Coronado R. Septal myotomy-myectomy versus mitral valve replacement in hypertrophic cardiomyopathy. Circulation 1999;80(Suppl I):57-64.
21) Castedo E, Cabo RA, Núñez I, Monguió E, Montero CG, Burgos R, et al. Surgical treatment for hypertrophic obstructive cardiomyopathy. Rev Esp Cardiol 2004;57:751-6.
22) Cooley DA, Wukasch DC, Leachman RD. Mitral valve replacement for idiopathic hypertrophic subaortic stenosis. Results in 27 patients. J Cardiovasc Surg (Torino) 1976; 17:380-7.
23) Schulte HD, Borisov K, Gams E, Gramsch-Zabel H, Lösse B, Schwartzkopff B. Management of symptomatic hypertrophic obstructive cardiomyopathy-long-term results after surgical therapy. Thorac Cardiovasc Surg 1999;47:213-8.
24) Sherrid MV, Chaudhry FA, Swistel DG. Obstructive hypertrophic cardiomyopathy: echocardiography, pathophysiology, and the continuing evolution of surgery for obstruction. Ann Thorac Surg 2003;75:620-32.
25) Schoendube FA, Klues HG, Reith S, Flachskampf FA, Hanrath P, Messmer BJ. Long-term clinical and echocardiographic follow-up after surgical correction of hypertrophic obstructive cardiomyopathy with extended myectomy and reconstruction of the subvalvular mitral apparatus. Circulation 1995;92(9 Suppl):II122-7.
26) Maron BJ, Nishimura RA, McKenna WJ, Rakowski H, Josephson ME, Kieval RS. Assessment of permanent dualchamber pacing as a treatment for drug-refractory symptomatic patients with obstructive hypertrophic cardiomyopathy. A randomized, double-blind, crossover study (M-PATHY). Circulation 1999;99:2927 33.