Amaç: Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulayarak allojenik kan transfüzyonunu (ABT) engellemek. Materyal ve Metod: Çalışmamıza operasyon öncesi hematokrit değeri 35 ve üstü olan elektif açık kalp ameliyatı uygulanacak 100 erişkin hasta dahil edildi. Randomize olarak 50 kişilik ototransfüzyon ve kontrol grubu oluşturuldu. Cerrahi baslayıp damar hazırlıkları tamamlandıktan sonra 4 mg/kg Heparin iv verildi. Aktive pıhtılaşma zamanı 200 sn üzerinde olunca aorta kanüle edildi. Ototransfüzyon grubu hastaların toplam kan volümleri hesaplanıp bunun %15-20 si (800-1000 ml) aort kanülünün oksijenatörle birleşim yeri öncesinde yaklaşık 10 dakika içinde alındı. Bu arada alınacak kan miktarı kadar kolloid infüzyonu hızlı bir şekilde uygulandı. İşlem tamamlandıktan sonra açık kalp makinesine geçildi. Pompa çıkışında alınan kan hastalara geri verilmeye başlandı. Her iki grupta da operasyon bitimi, yoğun bakım ve serviste hematokrit değeri 27 mg/dl’nin altına düşmedikçe allojenik kan transfüzyonu uygulanmadı.Bulgular: İki grup arasında; hemodinamik değerler, ameliyat ve pompa süresi, kanama miktarı açısından fark tespit edilmedi. Hematokrit değerleri karşılaştırıldığında ise; başlangıç değerleri arasında fark yokken, pompa döneminde; ototransfüzyon grubunda anlamlı düşüş gösterdi. Ameliyat bitiminde ototransfüzyon grubunda yükselen hematokrit değeri hastane çıkışında kontrol grubunda anlamlı yüksekti (p < 0.05). Ameliyat sırasında verilen kan miktarları karşılaştırıldığında ise kontrol grubunda anlamlı yüksek bulundu (p < 0.001). Çalışma grubunda sadece 4 hastada allojenik kan ihtiyacı oldu.Sonuç: Ototransfüzyon uygulamasının açık kalp ameliyatlarında allojenik kan ihtiyacını azalttığını, böylece transfüzyon komplikasyonlarını engellediğini ve maliyeti çok daha düşürdüğünü savunmaktayız.
Background: The main purpose of this study was to use autologous blood transfusion (ABT) during the Bypass and valve operations to decrease the allogenic blood transfusions. Methods: Hundered patients scheduled for elective open heart surgery and their preoperative hematocrit values were over 35%. They were randomized to two group of 50 patients each. One of them was autotransfusion group (study group) and the other was control group (control group). After the surgery began, artery and vein grafts were ready 4 mg/kg IV heparin was given, when ACT was over 200 sec, the aorta was cannulated. 15% to 20% of total blood was taken from where the aorta cannule joins with the oxygenator, over 10 minute time period. We quikly infused colloid in equal amounts to blood taken. When operation was completed and protamin was given, we began to infuse the autologus bloods to the study group. Hematocrit values were over 27% for two groups during the operation, therefore we did not infuse any allogenic blood in the ICU or in the ward.Results: There was no statistical difference between the two groups in blood pressure, HR, operation time, pump time and bleeding. When we compare the Htc values; there were no differences between preoperative Htc values, during the bypass, Htc levels were significantly lower in the levels were higher in the study group. Prior to hospital discharge, Htc levels were higher in the control group (p < 0.05). Amount of allogenic blood transfusions during the operations was significantly higher in the control group (p < 0.001). There were only 4 patients in the study group who needed allogenic blood transfusions.Conclusion: We found that autotransfusion in open heart surgery can significantly reduce the need for allogenic blood transfusions. This method reduces the risk of transfusion complications and is also more cost- effective. ">
[PDF] Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulanması | [PDF] Autologous blood transfusions during the bypass and valve operations
Amaç: Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulayarak allojenik kan transfüzyonunu (ABT) engellemek. Materyal ve Metod: Çalışmamıza operasyon öncesi hematokrit değeri 35 ve üstü olan elektif açık kalp ameliyatı uygulanacak 100 erişkin hasta dahil edildi. Randomize olarak 50 kişilik ototransfüzyon ve kontrol grubu oluşturuldu. Cerrahi baslayıp damar hazırlıkları tamamlandıktan sonra 4 mg/kg Heparin iv verildi. Aktive pıhtılaşma zamanı 200 sn üzerinde olunca aorta kanüle edildi. Ototransfüzyon grubu hastaların toplam kan volümleri hesaplanıp bunun %15-20 si (800-1000 ml) aort kanülünün oksijenatörle birleşim yeri öncesinde yaklaşık 10 dakika içinde alındı. Bu arada alınacak kan miktarı kadar kolloid infüzyonu hızlı bir şekilde uygulandı. İşlem tamamlandıktan sonra açık kalp makinesine geçildi. Pompa çıkışında alınan kan hastalara geri verilmeye başlandı. Her iki grupta da operasyon bitimi, yoğun bakım ve serviste hematokrit değeri 27 mg/dl’nin altına düşmedikçe allojenik kan transfüzyonu uygulanmadı.Bulgular: İki grup arasında; hemodinamik değerler, ameliyat ve pompa süresi, kanama miktarı açısından fark tespit edilmedi. Hematokrit değerleri karşılaştırıldığında ise; başlangıç değerleri arasında fark yokken, pompa döneminde; ototransfüzyon grubunda anlamlı düşüş gösterdi. Ameliyat bitiminde ototransfüzyon grubunda yükselen hematokrit değeri hastane çıkışında kontrol grubunda anlamlı yüksekti (p < 0.05). Ameliyat sırasında verilen kan miktarları karşılaştırıldığında ise kontrol grubunda anlamlı yüksek bulundu (p < 0.001). Çalışma grubunda sadece 4 hastada allojenik kan ihtiyacı oldu.Sonuç: Ototransfüzyon uygulamasının açık kalp ameliyatlarında allojenik kan ihtiyacını azalttığını, böylece transfüzyon komplikasyonlarını engellediğini ve maliyeti çok daha düşürdüğünü savunmaktayız. ">
Amaç: Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulayarak allojenik kan transfüzyonunu (ABT) engellemek. Materyal ve Metod: Çalışmamıza operasyon öncesi hematokrit değeri 35 ve üstü olan elektif açık kalp ameliyatı uygulanacak 100 erişkin hasta dahil edildi. Randomize olarak 50 kişilik ototransfüzyon ve kontrol grubu oluşturuldu. Cerrahi baslayıp damar hazırlıkları tamamlandıktan sonra 4 mg/kg Heparin iv verildi. Aktive pıhtılaşma zamanı 200 sn üzerinde olunca aorta kanüle edildi. Ototransfüzyon grubu hastaların toplam kan volümleri hesaplanıp bunun %15-20 si (800-1000 ml) aort kanülünün oksijenatörle birleşim yeri öncesinde yaklaşık 10 dakika içinde alındı. Bu arada alınacak kan miktarı kadar kolloid infüzyonu hızlı bir şekilde uygulandı. İşlem tamamlandıktan sonra açık kalp makinesine geçildi. Pompa çıkışında alınan kan hastalara geri verilmeye başlandı. Her iki grupta da operasyon bitimi, yoğun bakım ve serviste hematokrit değeri 27 mg/dl’nin altına düşmedikçe allojenik kan transfüzyonu uygulanmadı.Bulgular: İki grup arasında; hemodinamik değerler, ameliyat ve pompa süresi, kanama miktarı açısından fark tespit edilmedi. Hematokrit değerleri karşılaştırıldığında ise; başlangıç değerleri arasında fark yokken, pompa döneminde; ototransfüzyon grubunda anlamlı düşüş gösterdi. Ameliyat bitiminde ototransfüzyon grubunda yükselen hematokrit değeri hastane çıkışında kontrol grubunda anlamlı yüksekti (p < 0.05). Ameliyat sırasında verilen kan miktarları karşılaştırıldığında ise kontrol grubunda anlamlı yüksek bulundu (p < 0.001). Çalışma grubunda sadece 4 hastada allojenik kan ihtiyacı oldu.Sonuç: Ototransfüzyon uygulamasının açık kalp ameliyatlarında allojenik kan ihtiyacını azalttığını, böylece transfüzyon komplikasyonlarını engellediğini ve maliyeti çok daha düşürdüğünü savunmaktayız.
Background: The main purpose of this study was to use autologous blood transfusion (ABT) during the Bypass and valve operations to decrease the allogenic blood transfusions. Methods: Hundered patients scheduled for elective open heart surgery and their preoperative hematocrit values were over 35%. They were randomized to two group of 50 patients each. One of them was autotransfusion group (study group) and the other was control group (control group). After the surgery began, artery and vein grafts were ready 4 mg/kg IV heparin was given, when ACT was over 200 sec, the aorta was cannulated. 15% to 20% of total blood was taken from where the aorta cannule joins with the oxygenator, over 10 minute time period. We quikly infused colloid in equal amounts to blood taken. When operation was completed and protamin was given, we began to infuse the autologus bloods to the study group. Hematocrit values were over 27% for two groups during the operation, therefore we did not infuse any allogenic blood in the ICU or in the ward.Results: There was no statistical difference between the two groups in blood pressure, HR, operation time, pump time and bleeding. When we compare the Htc values; there were no differences between preoperative Htc values, during the bypass, Htc levels were significantly lower in the levels were higher in the study group. Prior to hospital discharge, Htc levels were higher in the control group (p < 0.05). Amount of allogenic blood transfusions during the operations was significantly higher in the control group (p < 0.001). There were only 4 patients in the study group who needed allogenic blood transfusions.Conclusion: We found that autotransfusion in open heart surgery can significantly reduce the need for allogenic blood transfusions. This method reduces the risk of transfusion complications and is also more cost- effective. ">
Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulanması
Amaç: Bypass ve kapak ameliyatlarında ototransfüzyon uygulayarak allojenik kan transfüzyonunu (ABT) engellemek. Materyal ve Metod: Çalışmamıza operasyon öncesi hematokrit değeri 35 ve üstü olan elektif açık kalp ameliyatı uygulanacak 100 erişkin hasta dahil edildi. Randomize olarak 50 kişilik ototransfüzyon ve kontrol grubu oluşturuldu. Cerrahi baslayıp damar hazırlıkları tamamlandıktan sonra 4 mg/kg Heparin iv verildi. Aktive pıhtılaşma zamanı 200 sn üzerinde olunca aorta kanüle edildi. Ototransfüzyon grubu hastaların toplam kan volümleri hesaplanıp bunun %15-20 si (800-1000 ml) aort kanülünün oksijenatörle birleşim yeri öncesinde yaklaşık 10 dakika içinde alındı. Bu arada alınacak kan miktarı kadar kolloid infüzyonu hızlı bir şekilde uygulandı. İşlem tamamlandıktan sonra açık kalp makinesine geçildi. Pompa çıkışında alınan kan hastalara geri verilmeye başlandı. Her iki grupta da operasyon bitimi, yoğun bakım ve serviste hematokrit değeri 27 mg/dl’nin altına düşmedikçe allojenik kan transfüzyonu uygulanmadı.Bulgular: İki grup arasında; hemodinamik değerler, ameliyat ve pompa süresi, kanama miktarı açısından fark tespit edilmedi. Hematokrit değerleri karşılaştırıldığında ise; başlangıç değerleri arasında fark yokken, pompa döneminde; ototransfüzyon grubunda anlamlı düşüş gösterdi. Ameliyat bitiminde ototransfüzyon grubunda yükselen hematokrit değeri hastane çıkışında kontrol grubunda anlamlı yüksekti (p < 0.05). Ameliyat sırasında verilen kan miktarları karşılaştırıldığında ise kontrol grubunda anlamlı yüksek bulundu (p < 0.001). Çalışma grubunda sadece 4 hastada allojenik kan ihtiyacı oldu.Sonuç: Ototransfüzyon uygulamasının açık kalp ameliyatlarında allojenik kan ihtiyacını azalttığını, böylece transfüzyon komplikasyonlarını engellediğini ve maliyeti çok daha düşürdüğünü savunmaktayız.
Autologous blood transfusions during the bypass and valve operations
Background: The main purpose of this study was to use autologous blood transfusion (ABT) during the Bypass and valve operations to decrease the allogenic blood transfusions. Methods: Hundered patients scheduled for elective open heart surgery and their preoperative hematocrit values were over 35%. They were randomized to two group of 50 patients each. One of them was autotransfusion group (study group) and the other was control group (control group). After the surgery began, artery and vein grafts were ready 4 mg/kg IV heparin was given, when ACT was over 200 sec, the aorta was cannulated. 15% to 20% of total blood was taken from where the aorta cannule joins with the oxygenator, over 10 minute time period. We quikly infused colloid in equal amounts to blood taken. When operation was completed and protamin was given, we began to infuse the autologus bloods to the study group. Hematocrit values were over 27% for two groups during the operation, therefore we did not infuse any allogenic blood in the ICU or in the ward.Results: There was no statistical difference between the two groups in blood pressure, HR, operation time, pump time and bleeding. When we compare the Htc values; there were no differences between preoperative Htc values, during the bypass, Htc levels were significantly lower in the levels were higher in the study group. Prior to hospital discharge, Htc levels were higher in the control group (p < 0.05). Amount of allogenic blood transfusions during the operations was significantly higher in the control group (p < 0.001). There were only 4 patients in the study group who needed allogenic blood transfusions.Conclusion: We found that autotransfusion in open heart surgery can significantly reduce the need for allogenic blood transfusions. This method reduces the risk of transfusion complications and is also more cost- effective.
1.Engoren M, habib R, Zacharias A et al. Effect of Blood Transfusion on Long-Term Survival After Cardiac Operation. Ann Thorac Surg 2002;74:1180-6.
2.Miller RD. Transfusion therapy In: Miller RD et al. Anesthesia, Churchill Livingstone, fifth ed. Philadephia 2000:1613-46.
3.Morgan Jr GE, Mikhali MS, Murray MJ, Larson Jr CP. Fluid management & transfusion. In: Morgan Jr GE et al. Clinical Anestesiology, Lange Medical Books/Me Graw Hill, third ed., New York 2002:626-40.
4.Gillon J, Thomas MJG, Desmond MJ. Acute normovolaemic haemodilütion. Consensus conference on autogous transfusion. Transfusion 1996;36:640-3.
5.Welch M, Knight DG, Carr HMN et al. The preservation of renal function by isovolemic hemodilution during aortic operations. J Vase Surg 1993;18:858-66.
6.Sejourne P, Meakins JL, Smadja C et al. Effect of haemodilütion on transfusion requirements in liver resection. Lancet 1989;2:1380-2.
7.Rose D, Coutsoftides T. Intraoperative normovolemic hemodilution. J Surg Res 1981;31:375-81.
8.Petry AF. Reduction of homologous blood requirement by blood- pooling at the onset of cardiopulmonary bypass. J Thorac Cardivasc Surg 1994;107:1210-3.
9.Kochamba GS, Pfeffer TA, Sintec CF, Khonsari S. intraoperative autotransfüsion reduces blood loss after cardiopulmonary bypass. Ann Thorac Surg 1996;61:900-3.
10.Hardy JF, Harel F, Belishe S. Transfusion in Patients Undergoing Cardiac Surgery with Autologus Blood. Can J Anaesth2000;47:705-ll.
11.Kamiya R, Hirosa Y, Gamo M, Otsuka T. Hemoglobin Levels and Weight Gain After Coronary Bypass Grafting by use of Intraoperative Hemodilution and Autolog Blood Transfusion. Masui 2002;51:150-3.
12.Nagy KK, Davis J, Duda J, et al. A comparison of Pentastarch and Lactated Ringer's Solution in the resuscitation of patients with hemorragic shock, circulatory shock 1993;40:289-94.
13.Lang K, Boldt J, Suttner S, Haisch G. Colloid versus Crystalloids and tissue oxygen tension in patients undergoing major abdominal surgery. Anesth Analg 2001;93:405-9.
14.Hankel K, Radel C, Bezz M, et al. Comparison of hydroxyethyl starch and Lactated Ringer's solution on hemodinamics and oxygen transpot of critically ill patients in prospective crossover studies. Crit Care Med 1989;JL7:133-7.
15.Riddez L, Hahn GR, Brismar B, et al. Central and regional hemodynamics during acute hipovolemia and volume substitution in volunteers. Crit Care Med 1997; 25:635-40.
16.Boldt J, Zickmannn B, Rapın J, et al: influence of volume replacement with different HE8* solutions on microcirculatory blood flow in cardiac surgery. Acta Anaesthseiol Scand 1994;38:432