TÜRKMEN ŞAİRİ MAĞTIMGULI VE ONUN ESERLERİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN KONULAR-1

Büyük Türkmen klasik şairinin ünü kendi yaşadığı devirde bile yalnız Türkmenlerin yaşadığı bölgenin değil, Orta Asya’nın sınırlarını da aşmıştır. Kendisinden önce yaygın olan edebî dil ile halk dili arasındaki engeli aradan kaldırdıktan sonra XVIII. yüzyıl Türkmen edebiyatının çehresini değiştirerek halka sunmayı başarmıştır. Halk edebiyatının ve halk dilinin zengin malzemesini ustalıkla kullanarak çok çeşitli temalarda yazdığı şiirleri Orta Asya halk ozanlarının ilgi çekici malzeme olarak kullanmaları sonucu, şairin eserleri geniş bir coğrafi alana yayılmıştır. Şairin şiirlerinin sade olduğu kadar derin anlamlı olması yalnız Türkmenleri değil, Maveraünnehir’den Kafkasötesi’ne kadar uzanan bölgelerde yaşayan Türk kökenli halkları iki yüzyıl boyunca etkisi altında tutmuştur. Mağtımgulı, üslubuyla ve Türkmen edebiyatına getirdiği yeniliklerle çığır açmış, toplumun bütün katmanlarına hitap eden eserleriyle evliya mertebesine ulaşmıştır. Şairin kendi eliyle yazdığı divanı kaybolmuş, başkaları tarafından istinsah edilen nüshalarda da sayılmayacak kadar çok hatalar yapılmıştır. Bu yüzden düzgün bir Mağtumgulı Divanı’nı bulmak kolay değildir. Yanlış istinsah edildiği için metin kargaşası yaratan dizeler şairin şiirlerinin yanlış anlaşılmasına ve mantıksız şekillerde yorumlanmasına neden olmaktadır. Özellikle de Mağtımgulı’ya mal edilen şiirler, şairin edebî mirasına halel getirmektedir. Şairin şiirleri ve edebî kişiliği üzerinde, özellikle de Sovyet Dönemi’nde önemli çalışmalar yapılmıştır. Ancak bütün hazırlanan divanlar, şairin kendi dilinin özelliklerine göre değil de, şimdiki zaman Türkmen edebî dilinin gramer özelliklerine göre yazılmıştır. Türkmenistan’da şairin şiirlerinin sayısı artırılmaya çalışılırken hiçbir yazma divanda şairin şiirlerinin sayısının üç yüzü aşmadığı da bir geçektir. Bu gerçek hiçbir zaman dikkate alınmıyor

A New Angle on Makhtumkuli and His Literary Heritage-1

The popularity of Makhtumkuli had surpassed not only the boundaries of the region where the Turkmens lived, but also of the limits of all of Central Asia in his life time. He broke the barrier between the literary language before him and the common language of the people, thus transforming the 18th century literary language and making it accessible to the people. Using the facilities of the Turkmen folk literature and Turkmen vernacular with some skill, the poet wrote poems which were easily understood and taken up by folk singers. The simple yet profound quality of his poems has, over two centuries, dominated the minds of not only the Turkmens but all Turkic peoples in the vast region from the Oxus to the Transcaucasus. Makhtumkuli has, by his style and the novelty he had brought to Turkmen literature, blazed a new trail and through a variety of themes in his poetry which appealed to people from various strata, has assumed the quality of a revered person- an “evliya.” The original copy of the manuscript of his Divan has not been found. People who copied his poems later have allowed many mistakes which create a chaos in the text of the poetry, resulting in the misunderstanding of the text and the misinterpretation of the poetry. The poems which have been appropriated to Makhtumkuli in the Soviet Union are especially distorting the literary heritage of the great poet. Important studies of the poetry of Makhtumkuli had been carried out in the Soviet era. However, the collections of his poetry are prepared not in the language of Makhtumkuli, but in the modern Turkmen literary language. There is a tendency to increase the number of poems of Makhtumkuli in Turkmenistan, but it is a well-known fact that in no manuscript the number of poems exceeds three hundred. And this fact has never been taken into account