Kapitalizm, iktidar ve birey ilişkisi daha çok emek sömürüsü bağlamında tartışılmıştır. Ağırlıklı olarak Marksist paradigma etrafında şekillenen eleştirel yaklaşımlar bu indirgemecilik sebebiyle “insan” tarafını izah etmekte eksik kalmışlardır. Küreselleşme ile birlikte kapitalizmin bir kabuk değişimi yaşaması iktidar ve sömürü biçimlerinde bir dönüşüme neden olmuştur. Bu neoliberal dönemde meta dışı üretim ön plana çıkmış, enformasyon başat bir konum edinmiştir. Dolayısıyla yeni tahakküm süreçleri enformasyon etrafında şekillenmiştir. Orta Çağ’da bilginin kilisenin tekelinde olmasına benzer bir durum ortaya çıkmıştır ancak önemli bir farkla. Artık insan, sistemin karşısında değil içindedir. Bilgi insandan uzak tutulmamakta, insan bilgiye boğulmaktadır. Öyle ki neyin hakikat olduğunu tespit edemeyecek kadar enformasyona ulaş(tırıl)maktadır. Bu durum neoliberal iktidar tekniklerinin çözümlenmesini alabildiğine zorlaştırmaktadır. Tam bu noktada Güney Koreli Yazar Byung-Chul Han, neoliberal kapitalizmin iktidar tekniklerine ışık tutmaktadır.