Ziya Gökalp‟in Tarih ve Toplum Düşüncesinin Temel Kavramları

Genellikle sosyolog olarak değerlendirilen Ziya Gökalp için gerçekte, tarihten eğitime, siyasetten topluma, felsefeden şiire kadar pek çok alanda eserler vermiş bir düşünür demek daha doğru bir yaklaşımdır. Sosyal bilimler bakımından zengin problemlerle dolu yapıtlarını günümüzde insanlık durumuyla ilgisinde yeniden ele almak önemli görünüyor. Özellikle küreselleşmeyle birlikte ortaya çıkan birey-toplum ve devlet ilişkilerinde yaşanan problemler, eğitim, ekonomi ve siyasetin içinde insanın unutulması, ülkemizin çağdaş, laik ve ulus devlet yapısının tartışılmaya başlanması karşısında Gökalp düşüncesinden alınabilecek ipuçları vardır. Bu çalışmada Gökalp‟in tarih ve toplum düşüncesinin temel kavramları günümüzün temel meseleleriyle ilgisinde ele alınmaktadır.

Basic Concepts of Ziya Gökalps’s Thoughts on History and Society

It would be more accurate to call Ziya Gökalp as a philosopher rather than a sociologist because of his studies in different subjects and disciplines ranging from history to education, from politics to society, from philosophy to poems. It seems important to reevaluate his works, which are rich in issues related to social sciences, according to their relations to the contemporary problems of humanity. Such problems as the increased tension in the relations of individual-society and state, forgotten humans in education, economy and politics, increased attacks on modern, secular and nation state seem to deteriorate with the coming of globalization, and this also calls for a review of Ziya Gökalp‟s thoughts to look for clues that would help develop solutions to such problems. This study analyzes the basic concepts of Gökalp‟s thoughts on history and society as they relate to today‟s problems and issues.

___

  • İngiliz kültürüne aşılanmış bir biçimde kendisini göstermiştir. Osmanlı
  • uygarlığı ise Türk, Acem, Arap kültürleriyle İslam dinine, Doğu uygarlığına ve
  • daha sonra da Batı uygarlığına giren kurumların karışımıdır. Osmanlı uygarlığı
  • hiçbir zaman uyumlu bir birlik durumunda olamamıştır (Gökalp, 2003: 74).
  • Ziya Gökalp çalışmalarının merkezine Türk kültürünü alarak belki de uyumlu
  • bir birlik arayışını kurmak istemiştir. Osmanlı uygarlığının Türk kültürüyle
  • uyumlu bir birlik kuramamasını bu iki kavramı ayırmakla çözmeye çalışan
  • Gökalp kültürü güçlü ama uygarlığı zayıf olan bir ulusun kültürü bozulmuş
  • ama uygarlığı yüksek bir ulusla siyasal savaşıma girdiğinde kültürü güçlü
  • olanın bu savaşı her zaman kazanacağını dile getirir. Gökalp’in bu
  • ifadelerinden neden Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kültür ve uygarlık
  • kavramlarını birbirinden ayırmadığı ve çağdaş bir ulus devlet yaratmak
  • istediği açık hale gelmektedir. Son Söz Yerine…
  • Ziya Gökalp genç yaşından itibaren okuyan bir insan olarak başta
  • felsefe, sosyoloji, tarih olmak üzere pek çok disiplinin etkisinde kalmıştır. Bu
  • etkiden dolayı onun çalışmalarının merkezine aldığı çeşitli sosyologlar ve
  • filozoflar vardır. Gökalp kendisine bırakılan felsefi vasiyetleri yerine getirmek
  • bakımından elindeki bilgi malzemesinden yararlanmıştır. Onun düşünce
  • gelişiminde farklı yönlerin olduğu ve tutarsızlıklara düştüğünü iddia edenlerin
  • savları kısmen doğru olsa da gözden bir şeyi kaçırmaktadırlar. Gökalp
  • düşünce gelişiminin doğrultusunu kendisi belirlemeye çalışmış bir
  • düşünürdür. Aklın bağımsızlığı vasiyeti gereği böyle davranmakla Gökalp
  • kendisini bilgide yenileyen bir akla sahiptir. ‘‘Yeni hayat’’ anlayışı önce kendi
  • aklını kullanan bağımsız bir düşüncenin toplumun çağdaşlaşmasının önünü
  • açması ve topluma yön vermesi açısından önemlidir. Onun tarih ve topluma
  • yönelirken verdiği eserlere bu gözle de bakmak yerinde olur düşüncesindeyiz.
  • Her türlü önceden belirlenmiş bakış açısından bağımsız olarak bakıldığında
  • Ziya Gökalp için söylenebilecek yeni değerlendirmeler ileri sürülebilir. Gökalp
  • için söylenebilecek belirlenimlerden birisi de onun her türlü dogmatik
  • yaklaşımın ötesinde tarih ve toplum problemlerine eğildiği ve kafa
  • karışıklığının yoğun olduğu bir dönemde düşüncelerini özgürce ortaya koyan
  • ilk Türk düşünürü olduğudur. Onda felsefe toplumbilimden kopmamıştır.
  • Bugün sosyal bilimcilerin felsefeden yararlanmadığı düşünülürse Gökalp’in
  • değeri daha da anlaşılacaktır.
  • Berkes, N., 1985, Felsefe ve Toplumbilim Yazıları, Adam Yayınları, İstanbul.
  • Erişirgil, M. E., 1984, Bir Fikir Adamının Romanı Ziya Gökalp, haz. Kazancıgil, A. & Alpar, A., İkinci Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul.
  • Filizok, R., 2005, Ziya Gökalp, Akçağ Yayınları, Ankara.
  • Gökalp, Z., 1997, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri I, haz. Kardaş, R., Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul.
  • _____, 2003, Türkçülüğün Esasları, Haz. Bak, K., Bordo Siyah Klasik Yayınlar, İstanbul.
  • _____, 2006, Felsefe Dersleri, sadeleştirenler ve yay. haz. Utku, A. & Erbay, E., Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya.
  • _____, 2007, ‘‘Yeni Mecmua’’, içinde Hilmi Ziya Ülken Seçme Eserleri, Ziya Gökalp, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.
  • _____, 2007a, ‘‘Türk Medeniyeti Tarihi’’, içinde Ziya Gökalp, Kitaplar, Bütün Eserleri- Bir, yay. haz. Koz, M. S., Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
  • _____, 2007b, ‘‘Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muâsırlaşmak’’, içinde Ziya Gökalp, Kitaplar, Bütün Eserleri-Bir, yay. haz. Koz, M. S., Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
  • İnalcık, H., 2000, ‘‘Ziya Gökalp Yüzyıla Damgasını Vuran Düşünür’’, Doğu Batı, Sayı: 12.
  • Karaveli, O., 2008, Ziya Gökalp‟i Doğru Tanımak, Doğan Kitap, İstanbul.
  • Karpat, K., 2003, ‘‘Ziya Gökalp’in Korporatifçilik, Millet-Milliyetçilik ve Çağdaş Medeniyet Kavramları Üzerine Bazı Düşünceler’’, içinde Cumhuriyet‟e Devreden Düşünce Mirası, Tanzimat ve Meşrutiyet‟in Birikimi, genel yay. yön. Belge, M.,