ROMANYA'DAKİ ETNİK TATARLAR

Romanya’nın tarih boyunca çok uluslu Dobruca bölgesinde (Kuzey Dobruca’da) yaşayan Dobruca Tatarları, hazin bir geçmişe sahip olan Kırım Tatarları’nın sayısı gittikçe azalan tarihî bir diasporasıdır. Tarihte sık sık savaşan imparatorlukların hep sınır bölgelerinde bulunan Tatarlar, asırlarca halkların çatışma noktasındayken, değişik kültürel etkiler arasında yaşamaktaydı. Bugün, komünist hükümetin gaddarlığından kurtulmuş Romanya Tatarları, yakın zamanlarda Sovyetler ve onların uydularının sürgünlerinden dönmüş kardeşleriyle yeniden belirlenmiş etnik ve siyasi bir çevrede Türk-­‐Tatar etno-­‐kültürel bir hayatın canlanması sürecini yaşamaktalar.Romen veya Türk toplumuna asimile olma ihtimali yüksek iken, Tatar aydınlarının yeni nesli milli kültür ve kimliklerini canlandırma mücadelesini üstlenmiş ve önceki milliyetçi rejimler tarafından, atalarının yaşadıkları bu bölgede yabancı muamelesine tabi tutulan Tatarlar için yeni bir milli kimlik oluşturmaya çalışıyor.Buna rağmen ayrı bir etnik grup olarak hayatta kalmaları pek kesin değil. Çoğunluk olan Romenler ile ticari ve kültürel açıdan her yerde hazır ve nazır olan Türk akrabalarının etkileri arasında, siyasi açıdan etkin olabilecekleri bir ana vatandan da mahrum olan Tatarların geleceği ve devam ettirecekleri etno-­‐kültürel yaşamları da belirsiz. Tatar toplum hayatını temel açılarıyla kısaca tanıtmaya çalışan yazar sonuç olarak en acil görevlerden birinin Tatar yazı dilinin ve dil kimliğinin canlandırılması olduğunu belirtmektedir.

ETHNIC TATARS IN ROMANIA

The ever multiethnic region of the Romanian Dobrudja (i.e. North-­‐Dobrudja) shelters a national minority of a decreasing number known as Dobrudjan Tatar, a historical diaspora of the Crimean Tatar ethnicity. After a troubled past which repeatedly found Tatars on often disputed imperial borderlands, where they were subsequently pushed onto the front line of political struggles, and having survived the vindictive wrath of the Soviets and their satellites, today – between redefined interethnic dynamics – we witness a period of identity-­‐building and the revival of Turko-­‐Tatar ethno-­‐cultural life.Yet their survival as a distinct ethnic group seems far from assured. Confined between the influences of the Romanian majority community and the commercially and culturally omnipresent Turks (to whom they are bound by a much cherished kinship), but lacking a strong cultural hinterland, it remains to be seen what new shapes their ethno-­‐cultural existence shall assume. Faced with the all too likely prospect of assimilation by the Romanian or Turkish community, young Tatar intellectuals assumed the struggle of national revival reclaiming their roots on ancestral lands from which they were almost irrevocably alienated by the nationalistic autarchy of past regimes. After offering a short description of the main aspects of Tatars’ community life, the author makes an attempt to highlight the most relevant shortcomings of their national movement to conclude that the most compelling task to be tackled is the revitalisation of the Tatar literary language and language identity.