GELENEK VE YENİDEN CANLANMA TÜRKİYE’DE YAŞAYAN KARAÇAYLARIN MÜZİK STİLİ NASIL DEĞİŞİYOR?

Farklı halkların müzik tarzlarının nasıl değiştiğine ve daha önceki tarzlar üzerinde nasıl yeni biçimlerin oluştuğuna ilişkin araştırmalar etnomüzikoloji için alışılmadık bir şey değildir.Rus işgalinden kaçarak Kafkaslardan Türkiye'ye göç eden ilk kuşak Karaçaylar arasında bu fenomeni araştırabiliriz. İlk kuşak geleneksel kültürü yaşarken ikinci kuşak var olma mücadelesi içinde zor koşullara uyum sağlamak durumunda kaldı. Dillerini unutmamalarına karşın atalarının şarkılarından uzaklaştı. Şimdi, üçüncü ve dördüncü kuşaklar Anadolu'da çok güçlü asimilasyon gücünün eritme potasında kimliklerini güçlendirmek üzere eski kültürlerinin ve şarkılarının izlerini arıyorlar. Bu kuşaklar, eski melodilerini yazılı olmayan iki kaynaktan ortaya çıkardılar. Bu kaynakların ilki anneannelerin ve dedelerin bilgisiydi. Anneanneler ve dedeler bir kuşak atlayıp torunlarına şarkılar söyleyerek mırıldanarak melodileri öğrettiler. Diğer kaynak ise Sovyet baskısının gevşemesiyle müzikal süreçler dahil milliyetlerin daha da bilinçlendiği Kafkaslardan geliyordu. 90'lardan beri CD'ler Kabardin-Balkarya ve Karaçay Çerkesya'dan Türkiye'de yaşayan Karaçaylara adeta akıyordu. Gençler birçoğu geleneksel Karaçay müzik kültürü ile ilgisi bulunmayan bu şarkıları coşkuyla öğrendiler ve kimliklerinin ifadesi olarak kabul ettiler.Bu çalışmada daha eski stillerin çeşitli öğelerinin ölmeye yüz tutmuşken canlanarak yeni müzikal biçimlerin nasıl oluştuğuna değinerek bu öğrenme ve yeniden-öğrenme sürecini ele alacağım. Aynı zamanda, mümkün olursa, özel müzikal biçimler ve kişiler arasında bağlantı kuracağım ve bu biçimlerin ulusal karakterleri ve duygularını açıklayıp açıklayamayacağını veya simgeleyip simgeleyemeyeceği üzerinde duracağım. Müziğin evrensel niteliğiyle bağlantılı olarak daha geniş alanlarda karşılaştırmalı çalışmaların gerekliliği üzerine dikkat çekeceğim.

TRADITION AND REVIVAL HOW DO MUSICAL STYLE OF KARACHAYS LIVING IN TURKEY CHANGE?

It is not indifferent for the ethnomusicology to study how musical styles of different people change, and how new forms take shape on the base of earlier styles. We can study these phenomena among Karachays, whose first generation escaped from the Russian occupation and migrated from the Caucasus Mountains to Turkey. They had a livingtraditional culture, but the second generation was occupied with the mere existence and adaptation to the hard circumstances. Though they did not forget their language, dissociated themselves from the songs of the ancestors. Now the third and fourth generation is searchingfor the traces of the old culture and songs to strengthen their identity in the Anatolian melting pot with a very strong assimilating power.Without written tradition, they unearth the old melodies from two sources. One is knowledge of the grandmothers and grandfathers who while looking after grandchildren sing and hum, teaching them melodies skipping over a generation. The other source comes from the Caucasus, where with the loosening of the Soviet pressure nations become more self conscious, which induced new musical processes. Since the 90’s CDs flow from Kabardino-Balkaria and Karachay-Cherkessia to the Karachays living in Turkey. Young people learn these songs with great enthusiasm, accepting them expressing their identity, though in many instances these melodies have nothing to do with traditional Karachay musical culture. In the present paper I examine this learning and re-learning process, touching how new musical forms take shape while several element of older styles continue to live after seemingly dying out. I examine too if it is possible to connect specific musical forms to individual people, and whether they can express and/or symbolize national character and feelings. In connection with the musical universalias I direct attention to the necessity of continuing the comparative work on larger areas.