Hüseyin b. Ṭu’me el-Beytümānî’nin Risâle Ḥablullahi’l-Metîn fî Akīdetiş-Şeyhi’l-Ekber Muhyiddîn Adlı Eserinin Tahkikli Neşri

İbnü’l-Arabî’nin sıkı takipçisi olan ve döneminin önde gelen sufilerinden kabul edilen Abdilganî b. İsmâîl en-Nâblusî’nin öğrencisi tarafından kaleme alınan “Risâle Hablullahi’l-Metîn fî Akīdetiş-Şeyhi’l-Ekber Muhyiddîn” adlı bu risale 18. yy da İbnü’l-Arabî’nin görüşleri etrafında toplanmış Şam’daki önemli bir sufî hareketin konumunu gözler önüne sermektedir. Risalenin baş tarafından anladığımız kadarıyla Şam’da İbnü’l-Arabî’nin itikadi görüşlerini okutmak amacıyla Nâblusî’nin özel bir ders halkasının olduğu anlaşılmaktadır. Bu ders halkasında İbnü’l-Arabî’nin itikadi görüşlerinin okutulup daha sonra şeriate uygun olduğunun tekid edilmeye ve delillendirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu bize o dönemde Şam’da olan tasavvufi ortamın en önemli özelliğini göstermektedir ki o tarikatle şeriatın bir götürülmesi veya diğer bir ifade ile aralarının bulunmasıdır.  Bu nedenle Şam Tasavvuf çevresinde diğer tasavvufi mecralarda ortaya çıkan ayinler/uygulamalar gözükmemektedir. Yazarın dönemindeki bazı sufilerin Allah’a ulaşmak amacıyla şer’î emirlere muhalif bazı tasarruflarını eleştirmesi de bunu destekler mahiyettedir. Bu hassasiyetinden dolayı -şer’î naslara bağlılığı ve verdiği önemin ortaya çıkması amacıyla- fikri sorulduğunda ayet ve hadislerle delillendirmeye özen gösterdiğini görüyoruz. Şam’da önemli tarikat şeyhlerinden birisi olan müellif -risalenin başında da beyan ettiği üzere- yanlış algıları düzeltmek, mürdilerine tasavvuf eğitimine başlamadan sahih itikadi bilgileri öğretmek ve sufilerin sahih inanç sistemini müstedlel olarak ifade etmek amacıyla bu risaleyi kaleme almıştır. Buradan anlıyoruz ki o avamın ve havassın inancını ayırmakta müridlerine İbnü’l-Arabî’nin olduğu havas seviyesine ulaşmalarını nasihat etmektedir. Müellif müridlerin gönüllerin sahih inanç esaslarının yerleşmesi amacıyla salihlerin sohbetine önem göstermekte ve onların sıkıntılı hal ve söylemleri karşısında doğruyu açıklamaktadır. Müellif risalenin sonunda -sahih akaidi uyguladıktan sonra- müride gereken salih amellerden ayet ve hadislerle müstedlel bir şekilde bahsederek risalesine son vermektedir.

A Critical Edition of the Risāla Ḥablullah al-Metîn fī Akīde eš- Šayḫ al-Ekber Muḥyī l-Dīn by Ḥusayn b. Ṭuʿma al- Beytumānî

Abd al-Ghanī ibn Ismāʻīl al-Nāblusī who is a strict follower of Ibn al-Arabī, is accepted as one of the leading sufis of his time. The treatise “Risāla Ḥablullah al-Metîn fī Akīde eš- Šayḫ al-Ekber Muḥyī l-Dīn” -which was written by one of his students- shows the position of a significant sufi movement in Damascus gathered around the views of Ibn al-Arabī in the 18th century. It is understood from the beginning of the risalah that Nâblusî had a special lecture circle in Damascus in order to teach theological views of Ibn al-Arabī. In this circle, Ibn al-Arabī’s views were read and tried to be proved as they are appropriate to Sharia’h. This shows us the most important feature of sufi environment in Damascus at that time; that al-tariqah and al-sharia’h were taken together, in other words they were compromised. For this reason, in Sufi environments of Damascus we cannot witness rituals / practices which appeared in other sufi movements. The fact that the author criticizes behaviours of some sufis of his time -which they exhibited with the aim of reaching Allah although they contradict to Sharia’h- also confirms this situation. Due to this sensitivity, when he was asked about his opinion, he was attentive to evidence it with the verses of Quran and narrations of Prophet (pbuh), to present his loyalty to Islamic legal texts. The author who was one of the significant sheikhs of Damascus, wrote the aforementioned manuscript-as he also stated at the beginning- in order to correct misperceptions, to teach his disciples authentic knowledge about faith before they take sufi training and to express the true belief sytem of sufis in the light of evidences. We understand that he recommends his disciples to reach the khawas rank which Ibn al-Arabī reached, to be able to divide the faith of awam (commons) and khawas (exclusives). The author emphasizes the importance of conversation with righteous believers in order to settle true principles of faith in the hearts of disciples and explain the truth in the face of their troublesome situations and discourses. After applying the true faith, the author concludes his treatise by mentioning righteous deeds which a sufi disciple needs, by documenting them with the verses and ahadith.

___

  • Arabi, Muhyiddin b. el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye. Thk. Osman Yahya. 2. Bs. Kahire: el-Hey’etü’l-Mısriyyetü’l-Âmme li’l-Kitâb, 1985.
  • Arabi, Muhyiddin b. Mevakiü’n-nücum. Beyrut: el-Mektebetü’l-Asriyye, t.y.
  • Baytar, Abdürrezzâk b Hasan b İbrâhim el-Meydani ed-Dımaşki. Hilyetü’l-beşer fî tarihi’l-karni’s-salis aşr. Thk. Muhammed Behcet el-Baytâr. 2. Bs. Beyrut: Dâru Sadır, 1993.
  • Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b İsmail - Nasır, Züheyr. Sahihü’l-Buhari : el-Camiu’l-müsnedü’s-sahih. 1. Bs. Beyrut: Dâru Tavki’n-Necât, 1422.
  • Haccac, Ebü’l-Hüseyin el-Kuşeyri en-Nisaburi Müslim b el-. Sahih-i Müslim. Thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî. Kahire: Dâru İhyai’t-Türâs, t.y.
  • “Hizânetü’t-Turas”. Fihrisü Mahtutâti Âl-i Beyt. t.y. https://www.kfcris.com/en/publication/64.
  • Karabulut, Ali Rıza. Mu’cemü’t-tarihi’t-türasi’l-İslami fi mektebati’l-alem: el-mahtutat ve’l-matbuat. Kayseri: Akabe, t.y.
  • Kehhâle, Ömer Rızâ. Mu’cemü’l-müellifin: teracimu musannifi’l-kütübi’l-Arabiyye. Bağdat: Mektebetü’l-Müsenna, 1408.
  • Muradi, Ebü’l-Fazl Muhammed Halil b Ali b Muhammed. Silkü’d-dürer fî a’yâni’s-sânî aşer. 3. Bs. Beyrut: Dâru’l-Beşâiri’l-İslâmiyye, 1988.
  • Mübeyyidin, Mühenned Ahmed. “Sikâfetü’t-Tesliyye fî Medîneti Dimeşk Hilale el-Karni’s-Sâmini Aşra’l-Milâdî”. el-Mecelletü’l-Ürdüniyyetü li’t-Tarîhi ve’l-Âsâr 1/1 (2007): 53-75.
  • Paşa, Babanzade Bağdatlı İsmail. İzahü’l-meknun fî zeyl-i ala Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn. Thk. Mehmet Şerafettin Yaltkaya. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâs, 1972.
  • Suyuti, Ebü’l-Fazl Celaleddin Abdurrahman b Ebî Bekr. el-Havi li’l-fetavi. Thk. Abdüllatif Hasan Abdurrahman. 1. Bs. Beyrut: Dârü’l-Kitâbi’l-Arabi, 2000.
  • Tirmizi, Ebû İsa Muhammed b İsa b Sevre es_Sülemi. el-Câmiü’l-kebir = Camiü’s-sahih = Sünenü’t-Tirmizi : el-vela’ ve el-hibe - el-emsal. Thk. Beşşar Avvad. Beyrut: Dârü’l-Garbi’l-İslâmî, 1998.
  • Zirikli, Hayreddin. el-A’lâm : Kamûsu terâcim li-eşheri’r-ricâl ve’n-nisâ min’el-Arab ve’l-müstarebîn ve’l-müsteşrikın. 15. Bs. Beyrut: Dârü’l-İlm li’l-Melayin, 2002.