en-Nesh fî’l-Kur’âni’l-Kerim: Mefhûmuhu ve Târihûhu ve Da‘âvâhu

İslam te’lif tarihine bakıldığında sahabe ve tabiûn neslinin fazla ilgi gösterdiği konuların başında nesih konusunun geldiği görülmektedir. Bu ilgi fukahâ, usûliyyûn ve müfessirun tarafından aralıksız devam etmiştir. Tefsir ve ‘Ulûmu’l-Kur’ân kitâbiyâtını muhtevi biyografik ve bibliyografik eserlere bakıldığında, neshin konu edindiği zengin bir literatürün bulunması, bu konuya yoğun mesainin harcandığını göstermektir. Mensûh âyetler konusunda İbnu’l-Cevzî’den (ö. 597/1201) Celâlüddin es-Süyûtî’ye (ö. 911/1505) gelindiğinde, - Kur’ân çelişkiden uzaktır ve uzak olmalıdır- sâikinden hareketle 247 sayısının, yirmi bir âyet olarak azaltıldığı görülmektedir. Modern dönemde Batı dünyasında post-truth ile birlikte Kitab-ı Mukaddes’e getirilen eleştiriler, Atina-Kudûs eksenine uygun olarak yenilenmeye ve bu eksene göre söylem geliştirdikleri görülmektedir. Modernitenin yoğun olarak İslam dünyasına sıçramasıyla birlikte özellikle İslam dünyasında birbirine tepkisel olarak doğan iki ana düşüncenin geliştiği görülmektedir. Tarihselci söylemin yoğun olarak yayılmasıyla birlikte, bu söyleme tepki olarak Medine-Atina eksenine daha uygun olan “evrenselcilik” düşüncesi buna tepki olarak ortaya çıkmıştır. Hem evrenselcilerin hem de tarihselcilerin yoğun olarak mesailerini meşgul eden konu hiç şüphesiz nesih problemi olmuştur. Evrenselcilik iddiasında bulunanlar gelenekte beş yüz kadar mensûh addedilen rivayetleri te’vîl etmeye ve bu âyetlerin tamamının muhkem olduğunu ve neshe asla kapı aralanmaması gerektiğini dile getirirlerken; tarihselci söylem aynı malzemeden yola çıkarak ve nass-olguyu merkeze alarak söylemlerini temellendirmeye çalışmışlardır. Bu girizgâhtan sonra tanıtımını yapmaya çalıştığımız risale Muhammed Sâlih Ali Mustafa tarafından hazırlanılmış olup en-Nesħ fi’l-Kur’âni’l-Kerîm adıyla neşredilmiştir. Evrenselcilik iddiasını temellendirmek maksadıyla neshi “hükümlerde tedricilik” olarak tanımlamakta ve nesih problemini özet bir şekilde okuyucularına sunmaya çalışmaktadır.  Alî Mustafa, nesih konusunu üç başlık altında ele almıştır. Birinci bölümde nesih terimi, selef ve halef âlimlerinin nesih için zikrettikleri lügat ve ıstılah tanımları konu edinmektedir. Bu bölümde nesih taraftarlarının ve muhaliflerinin delillerine, neshi tanıma yollarına yer vererek konu hakkında biraz detaya girmiştir. Nesih konusunu ele alan pek çok kitapta yer verildiği halde neshin kısımlarına, şartlarına, çeşitlerine ve neshin bedâ ile tahsîs arasındaki farkına değinmemiştir. İkinci Bölümde sahabe ve tabiûn döneminden başlayarak günümüze kadar nesih konusunda yazılmış eserlerin listesine yer vermiştir. Üçüncü bölümde klasik kitaplarda mensûh olduğu iddia edilen âyetlere dair özet bir sunumu konu edinmiştir.

___

  • Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. en- Nehhâs, Kiâbu’n-Nâsih ve’l-mensûh fî’l-Kur’âni’l-Kerim (nşr. Zeki Mücâhid), Kâhire ts., s. 11.