“High Tech” mimari

Yapı ve yapım alanındaki teknolojik gelişmeler, yeni yapı sistemleri, yeni yapım teknikleri ve yeni malzeme olanaklarını da beraberinde getirmektedir. Bu çalışmanın amacı High Tech kavramını açıklamak ve High Tech uygulamaların ortak ve temel özelliklerini saptamaktır. High Tech, 1970’li yıllarda ‹ngiltere’de doğmuş ve gelişmiştir. Özellikle İngiliz mimarlardan Richard Rogers, Michael Hopkins, Norman Foster, Nicholas Grimshaw ve Ian Ritchie bu akımın öncüleridir. Uyguladıkları mimari, makina estetiği kavramını ortaya koymak, cam ve çelik gibi endüstri devriminin malzemelerine ağırlık vermektir. Günümüzde bu yapıların yapımının yaygınlaşmasının başlıca nedenleri, taşıyıcı strüktürün, tesisat sistemlerinin değişen teknoloji karşısında kendini yenilemesi, prestij yapılarının anıtsal bir özellik kazanmasıdır. Bu bağlamda, günümüzde giderek artan uygulamalarıyla karşılaştığımız High Tech yapılar kullanıcılara üstün konfor koşulları sağlamakta ve kendini de günün koşullarına kolayca adapte edebilmektedir. Bu çalışmada çağımızın ve giderek geleceğin yaygın yapıları olacak High Tech yapılar incelenmiş, özellikleri ve yapım sistemleri araştırılmıştır.

High-Tech Architecture

The technological development in building and construction area, bring with the new construction systems and the new products. The aim of this study is to define the High Tech concept, and set the common and basic characteristics of High Tech applications. During 1970’s High Tech was born and developed in Britain. Especially British Architects Richard Rogers, Michael Hopkins, Norman Foster, Nicholas Grimshaw and Ian Ritchie are the leaders of this style. Their architecture show the machine aesthetic and use of industrial revoluation materials such as glass and steel. The reasons for wide usage of this technology in building constructions are; the ease of renewing the structural and installation systems by the changing technology and giving monumentality to the prestige buildings. High Tech building which we have many examples of give their occupants a lot of opportunities and also they can adapt itself to the time.