Bizim İçin Târih

Geçenlerde Selanik’in genç bir mecmûasında târihin mazarrat ve fâidesine dâir yazılmış bir iki maḳāleyi dikkatle okumuştum. Bunlar, senelerden beri Makedonya’nın yaşadığı hayât-ı müstesnâ tesîriyle Osmanlı vilâyetleri içinde nispeten parlak zekâlar yetiştiren Selanik’in faal bir dimâğının mahsûlü idi. Fikirler mücerret “Abstrait” olmaktan kurtulmayınca beşeriyyet için müfît olamazlar. Safahât-ı fikriyye kara topraklar üzerinde yaşayacak bir iklim bulduktan sonra mahsûldar ve müfîttir. Bu ciheti, bilhassa nazar-ı dikkate alalım. Eğer târihin bizde tesîri, aksülamelleri -daha meçhûl olarak- zarar ve fâidesi teşrîh edilmiş olsaydı, öyle ümît ederim ki, daha fiili, binâenaleyh daha müsmir uğraşılmış olacaktı. Târih muzırdır; hangi ırklar ve hangi fikirler için? Târih nasıl şerâit altında müfîttir? Bu suâlleri ben, heyet-i içtimâiyyemize hitâp ettim. Bu heyet-i içtimâiyyenin efrâtından bulunduğum için hisseme düşen cevâpları veriyorum.

___

  • Çalen, M.K. (2013). II. Meşrutiyet Döneminde Türk Tarih Düşüncesi. İstanbul: Ötüken
  • [Kansu], N.A. (1912). Bizim İçin Târih. Saʽy ü Tetebbu, 2 (23), ss. 1-5.