AKADEMİK GEZİ-GÖZLEM: TANRI DAĞLARI'NIN GÖLGESİNDE KIRGIZİSTAN VE KAZAKİSTAN

Orta Asya Türklerin tarihi coğrafyasının hayat bulduğu ve halen üzerinde yaşadıkları büyük coğrafyanın adıdır. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştirilen sempozyum için Kırgızistan ve Kazakistan’a gittiğimizde bu memleketleri gezme ve görme fırsatımız oldu. Kırgızistan’da, Bişkek, Celalabat, Oş ve Özgen; Kazakistan’da ise eski başkent Almatı’nın merkezini ziyaret edebildik. Burada duyduklarımız ve gördüklerimiz Türk dünyasındaki araştırmaların hala yeterli seviyede olmadığını ve iletişimin zayıf olduğunu ortaya koymaktadır. Yol boyunca gördüklerimiz yolculuğun zahmetini ve yorgunluğunu unutturacak kadar güzeldi. Ancak, Rusya’nın zamanında bölgede uyguladığı asimilasyon politikasının etkileri gözlenebilmektedir. Celalabat, Kırgızistan’ın küçük aynı zamanda tarihi bir şehridir. Şehirde insanların düşük hayat standardı ve birbirlerine karşı güvensizlikleri dikkati çekmektedir. Steplerde yaşamakta olan Kırgız köylülerinin ise büyük çoğunluğu halen çadır hayatında ve steplerin zor şartlarında at ve koyun yetiştiriciliği yaparak geçimini sağlamaktadır. Kırgızlar eski Türk kültürünün önemli bir parçası olan “At Kültürünü” her haliyle yaşatmaktadırlar. Sığır, koyun, keçi eti yanında at eti de yenmekte ve kısrak sütünden hazırlanan kımız içilmektedir. Pazaryerlerinde her şeyi bulmak mümkündür. Aynı zamanda Kırgız yemek kültürü de kendine özgü değerler taşımaktadır. Zengin-fakir mezar yapılarının insanların evlerinden daha güzel yapılmış olması Atalar Kültünün önemini koruduğunu göstermektedir. Özgen’de Nâsır ibn Ali türbesi Türk – İslam sanatının güzel örneklerinden biri olarak her şeye rağmen dimdik ayakta durmaktadır. Motifler, Türk zevkinin bütün inceliklerine hâkim olarak binanın bütün duvarlarına bir halı edasıyla işlenmiştir ve motiflerde bir simetri göze çarpmaktadır. Yapının çeşitli yerlerindeki kazıntı ve yazılar Türkiye’de olduğu gibi tarihi eserlerin korunması konusunda burada da sıkıntılar olduğunu ortaya koymaktadır. Almatı’da da Kırgızistan şehirlerinde gördüğümüz gibi ekonomik sıkıntılar kendini göstermektedir, Çin ve Rusya’nın ekonomik ve kültürel etkisi burada daha açık bir şekilde görülmektedir. Bütün bu olumsuzluklar ve sıkıntılarına rağmen bu eşsiz güzelliği ve keşfedilmeyi bekleyen özellikleriyle Orta Asya, Türkiye ve Türkleri beklemektedir. Türk dünyasında, Türkiyeli eğitimciler, akademisyenler, işadamları arasında birlik, beraberlik ve kardeşliğe büyük ihtiyaç duyulduğu açıkça gözlenmektedir.

An Academical Journey And Observation: Kyrgyzstan And Kazakhistan In the Shadow Of The Tien Shan Range Of Mountains

Inner Asia is the name of vast historical area, which the Turks still live and initiated from the region. When we went to Kyrgyzstan and Kazakhstan for the symposium with the support of the Turkish World Research Foundation, we had the chance to trip and observe some of the cities of the countries. In Kyrgyzstan we were able to visit only Celalabat, Oş and Özgen; in Kazakhstan (the old capital city) Almatı. Throughout our travel it is recognised that the research on Turkish world is still not enough. Although there were quite a number of problems in the countries the scienery was so beaitiful that has taken our exhaustion. Yet the effects of the assimilation policy which Russia has carried out in Inner Asia can also be observed throughout our visit.Most of the Kyrgyz villagers still live in tents in difficult conditions of steppes with breeding sheep. Kyrgyzs still carry out the “horse culture” in every aspect of their life which was the essential life style of the old Turkish culture. In the same area mainly cow, sheep, goat were produced but at the same time horse was also grown for it’s meat. The “kaumiss” which was produced from mare milk was widely drunk in the area. In the bazaars so many different materials, drinks and meal can be found. Kyrgyz kithcen is also quite rich with meat and drinks with their unique prepation. The grave stone structures in Kyrgyzstan (and Kazakhstan) is also quite different with their conspicuous constructions. This may have drown from the “ancestor cult” which used to be believed in the middle Asia. The Nasır İbn-i Ali tomb is well preserved example of Turco-İslamic art which still stands in Özgen. The motives on the building walls reflect Turkish motives on carpets. Extraordinary symetri can also be observed on the motives on building walls. However so many writings and marks on the building walls shows the difficulties on preserving and protecting historical places and historical buildings as happened in Turkey. The economic problems can easily be seen in Almatı as in the cities of Kyrgyzstan. The economic and cultural effect of China and Russia can also be observed in Almatı. Despite all these problems and difficulties Inner Asia still waits the Turkish people from all over the world (especially from Turkey) to be discovered. Turkish world expects the Turkish academicians, businessman and others to get together and unify under brotherhood and friendship.