10 Mart 2020 tarihinde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi çatısı altında yeni bir akademik merkez açıldı. “Yazma Eserler Uygulama ve Araştırma Merkezi” adlı bu merkezin çalışma alanı el yazmaları/kültürüdür ve bu alanda Türkiye’deki tek akademik araştırma ve uygulama merkezidir. El yazmalarının tarih, dini bilimler ve edebiyat çalışmalarındaki merkezi rolü ve yazmalar alanının akademik çalışmalarda müstakil bir alan olmaya doğru gitmesi nedeni ile bu merkezin kurulması önemlidir. Bu yazıda hem bu merkezi tanıtmayı, hem de önemine dikkat çekmeyi amaçlamaktayız. Bunu yapmak için kısaca böyle bir merkeze neden ihtiyaç olduğunu ve Merkez’in hedeflerini göz önüne sermek gerekir. Önce, böyle bir merkez neden gerekliydi? El yazmalarına hasredilmiş önemli bir devlet kurumunun yazmalar üzerine zaten önemli işler (dijitalizasyon, koruma, yayın) gerçekleştirdiği, onlarca el yazması kütüphanesinin oldukça etkili bir şekilde çalıştığı bir ortamda FSMVÜ Yazma Eserler Uygulama ve Araştırma Merkezi kendini nasıl konumlandırmaktadır? Hem akademik bir disiplin hem de içinde yaşadığımız hayatın kurucusu olarak tarih el yazmalarından (yazmalar) önemli ölçüde beslenir. Yazmalar İslam dünyasında 19. yy.ın ikinci yarısında matbaada basılan eserler hâkim hale gelene kadar bu dünyanın en önemli fiziksel eser yazma, aktarma ortamı idiler. İslam’ın erken zamanlarından 1800lere kadar olan devrede herhalde milyonlarca cilt yazma eser ortaya çıktı. Bugün bu külliyattan geriye küçük bir kısmı kalmış olsa da elimizdeki yazma sayısı yüzbinlerle ifade edilmektedir.