İslâm yazılı kültür tarihinde yazıya geçirilen ilk metinler, Kur’ân-ı Kerîm âyetleridir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm telif edilmiş bir kitap değildir. İnsan sözü olup yazıya konu olan ilk metinler ise çoğunlukla hadis-i şerîflerdir. Hadislerin yazıya geçirilmesi, tedvin ve tasnife konu olması, yazılı kültür çalışmalarına ciddi bir hız kazandırmıştır. Devletin güçlenmesi, yazı araç ve gereçlerine ulaşım imkanının artması ve farklı coğrafyalardaki teknik bilginin Müslümanlar tarafından öğrenilip geliştirilmesi, bilginin yazıya geçirilip zenginleştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Teknik gelişmeler sayesinde Müslüman âlimler, birçok alanda hacimli eserler kaleme alabilmiş ve tefsir, hadis, kelam, fıkıh, tasavvuf ve dil ilimleri gibi temel bilgi dallarının teşekkülünü hızlı bir şekilde tamamlayabilmişlerdir. Temel disiplinlerin gelişmesi ve teşekkül süreçlerinin tamamlanması zamanla alt disiplinlerin doğmasına ve yeni disiplinlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.

İslâm yazılı kültür tarihinde yazıya geçirilen ilk metinler, Kur’ân-ı Kerîm âyetleridir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm telif edilmiş bir kitap değildir. İnsan sözü olup yazıya konu olan ilk metinler ise çoğunlukla hadis-i şerîflerdir. Hadislerin yazıya geçirilmesi, tedvin ve tasnife konu olması, yazılı kültür çalışmalarına ciddi bir hız kazandırmıştır. Devletin güçlenmesi, yazı araç ve gereçlerine ulaşım imkanının artması ve farklı coğrafyalardaki teknik bilginin Müslümanlar tarafından öğrenilip geliştirilmesi, bilginin yazıya geçirilip zenginleştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Teknik gelişmeler sayesinde Müslüman âlimler, birçok alanda hacimli eserler kaleme alabilmiş ve tefsir, hadis, kelam, fıkıh, tasavvuf ve dil ilimleri gibi temel bilgi dallarının teşekkülünü hızlı bir şekilde tamamlayabilmişlerdir. Temel disiplinlerin gelişmesi ve teşekkül süreçlerinin tamamlanması zamanla alt disiplinlerin doğmasına ve yeni disiplinlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.