Ahmedî'nin ''Fî Kâfiyetü's Sîn Der-Medh-İ Emîr Sülmân'' Adlı Methiyesinin Dil Özelliği Açısından İncelenmesi

Ahmedî, XIV. yüzyıl Beylikler Döneminde yaşamış şair ve yazarlardandır. Asıl adı kaynaklarda farklılık göstermektedir. Bazı kaynaklarda Taceddin İbrahim bin Hızır'a dayandırılarak adının İbrahim, lakabının Taceddin, baba adının Hızır olduğu geçmektedir. XIV. ve XV. yüzyıllarda beylikler arasında yaşanan mücadeleye rağmen şair ve sanatkârlar himaye edilmiştir. Ahmedî de himaye edilen şairlerden birisidir. Ahmedî'nin ilk eğitimini tamamladıktan sonra Mısır'a gittiği ve orada öğrenimine devam ettiği kaynaklarda verilen bilgiler arasındadır. Bununla birlikte Ahmedî'nin Mısır dönüşünde Germiyan Beyi Süleyman Şah'a intisap ettiği ve yakın dostu olduğu kaynaklarda yer almaktadır. Bu nedenle eserlerinin çoğunu Emir Süleyman'a sunduğu söylenilmektedir. İskendernâme adlı eserine sonradan ekleme yapmış ve daha sonraları yazmış olduğu Cemşîd ü Hurşîd ile Tervihü'l-Ervâh adlı mesnevilerini Emir Süleyman'a sunmuştur. Müellifin Emir Süleyman'a sunduğu eserleri dışında Dîvân, Esrârnâme Çevirisi, Mirkatü'l-Edeb adlarını taşıyan eserleri de vardır. Ahmedî'nin dili yaşadığı dönemin dil özelliğini yansıtır. Ahmedî'nin geride bıraktığı eserlerinin Eski Anadolu Türkçesinin dil özelliklerini görmek açısından dikkate değer olduğu aşikârdır. Türk yazı dilinin tarihî dönemlerinin izlerini sürmek bakımından dönem eserlerini farklı bakış açıları ile ele almak gerekmektedir. Bu nedenle Anadolu Türkçesinin dil özelliklerini anlamak açısından Ahmedî'nin eserini incelemek yerinde olacaktır kanaatindeyiz. Bilhassa gerek ortaya çıktığı dönemde gerekse kendisinden sonraki devirleri dolaylı ya da doğrudan etki altında bırakmış müellifler ve onların eserleri üzerinde yürütülen çalışmaların önemi ortadadır. Ahmedî, XIV. asrın önemli şairlerinden olduğu için hakkında pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar çoğunlukla hayatı ve edebî kişiliği hakkındadır. Bu çalışma Eski Anadolu Türkçesinin dil özelliğinin daha iyi anlaşılmasını sağlama amacıyla yapılmıştır. Çalışmada öncelikle Ahmedî ve eserleri hakkında bilgi verilecek, ardından dönemin dil özellikleri hakkında bilgi verilerek metin üzerinde uygulamalı bir inceleme çalışması yapılacaktır

Examination of the Eulogy of Ahmedi's Named ''Fî Kâfiyetü's Sîn Der-Medh-i Emîr Sülmân'' in Terms of Language Characteristics

Ahmedî is one of the poets and authors who lived in 16th century Beylics Period.His real name differs in sources. Based on Taceddin İbrahim bin Hızır, some sources state that his name is İbrahim, his nickname is Taceddin and his father's name is Hızır. Despite the struggle between the beylics in 14th and 15th centuries, the poets and the artists were patronised. Ahmedî is one of the poets who were patronised as well. It is also mentioned in sources that following his primary education, Ahmedî went to Egypt and furthered his education there. In addition to this, sources also state that leaving Egypt, Ahmedî initiated to Germiyan Bey Suleyman Shah and they were close friends. For this, it can be said that he presented most of his works to Emir Suleyman. He presented İskendernâme, by making additions to it and the mesnevis names Cemşîd ü Hurşîd ile Tervihü'l-Ervâh later on. Apart from the author's works which were presented to Emir Suleyman, he also has works named Dîvân, Esrâr-nâme Çevirisi, Mirkatü'l-Edeb. Ahmedî's language reflects the phonetic features of his age. It is believed that his works are notewrothy in observing the phonetic features of the Old Anatolian Turkish. It is necessary to approach to the works of the era with different perspectives so as to trace the historic periods of the Turkish written (literary) language. Thus we believe that in order to understand the phonetic features of the Anatolian Turkish, it will be valid to study Ahmedî's work. Above all, the importance of the continuous studies on the authors and their works both in the period of their emergence and the ones who affected the latter periods in a direct or indirect way is obvious. As Ahmedî is one of the important poets of the 14th century, there have been numerous studies on him. These studies are mostly about his life and literary career. The aim of this study is to secure a better understanding of the phonetic features of Old Anatolian Turkish. Firstly, information on Ahmedî and his works will be presented and following this, phonetic features of the period will be explained and analysed by practice on the text

___