lüman-Hıristiyan ilişkilerini ele almaktadır. Müslümanların, Hıristiyanlar ve diğer din mensupları ile ilişkilerinde tek model hiç şüphesiz ki; Hz. Muhammed olmuştur. Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki ilişkilerde olduğu gibi Müslümanlar ile diğer din mensupları arasındaki ilişkilerin temeli de Hz. Muhammed’e dayanmaktadır. Hz. Peygamber’den sonra bu ilişkiler farklı aşamalarda günümüze kadar devam etmiştir. Hulefa-i Raşidin döneminde, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki diyaloglar müspet ilişkiler çerçevesindeydi. Bu dönemde münasebetler farklı nüanslarla da olsa, Hz. Peygamber zamanında olduğu gibi devam ettirilmeye çalışılmıştır. Hz. Muhammed döneminden sonra Müslümanlar, birçok yerleri fethederek İslam’ın kendine has ruhuyla birlikte huzur ve maneviyatını getirerek, bu özellikleri buralarda tatbik etmişlerdir