XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nde Menziller ve Fonksiyonları: Akşehir Menzilleri Örneği

Osmanlı Devleti, XIX. yüzyıla kadar, merkezin taşra ile olan irtibâtını ve devletinresmî haberleşmesini ana yollar üzerinden sırasıyla ulak hükmü, menzilhâne sistemi,in’âm hükmü, kirâcıbaşılık ve nihâyetinde de 1839 yılında kurulan posta teşkilâtı vâsıtasıylasağlamıştır. Devlet seferler sırasında ordusunu cepheye ulaştırabilmek için, yinebu ana yollar üzerinde tespit edilen menzillerden faydalanmıştır. Ayrıca Anadolu’nunSağ Kol güzergahı üzerinde, surre alaylarına ve hacı kafilelerine hizmet vermek üzere,hac menzilleri oluşturulmuş ve bu menziller sayesinde hem surre alayları hem de hacılargüvenli bir şekilde seyâhat etme imkanına kavuşmuşlardır. Sağ Kol güzergâhındaolan Akşehir, bu sistem içerisinde hem haberleşme ve hac menzili olarak, hem de askerîmenzil olarak yüzyıllar boyunca hizmet vermiştir.

IN 17th and 18th CENTURIES MENZILS IN OTTOMAN EMPIRE AND THIER FUNCTIONS : A MODEL OF AKŞEHIR MENZILS

Ottoman Empire had provided its center’s contact with the provinces and the state’s formal communication on main roads by means of ulak hükmü (messenger authority), system of menzilhâne (posting house),in’âm hükmü ( in’âm authority), kiracıbaşılık and in the end via post-organization which was founded in 1839 until the XIXth century. The state had made use of these main roads that were determined to make its army reach to the front during the campaigns. Furthermore, pilgrimage menzils(halting places) had been formed to render service to pilgrim’s convoys and surre regiments on the Right Wing Route of Anatolia and thanks to these menzils both surre regiments and pilgrims had got the opportunity of traveling safely. Akşehir which was on the Right Wing Route of Anatolia had rendered service in this system as both communication and pilgrimage menzils and military menzils for centuries