Avrupa Birliği'ne giriş sürecinin yanı sıra; dünyadaki çeşitli alanlardaki gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçların karşılanması amacıyla, Türkiye’de çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bütün bunların sonucunda; Türk Hukuku’nda, birçok alanda (Türk Ceza Kanunu, Türk Medenî Kanunu, İş Kanunu, Dernekler Kanunu gibi) köklü yenilikler yapılmıştır ve halen de hukuk alanındaki bu değişiklik ve yenileştirme çalışmaları (Ticaret Kanunu Tasarısı, Vakıflar Kanunu Tasarısı gibi konularda) devam etmektedir. Özellikle; Türkiye’nin “aday ülke” statüsünün tanınması ile başlayan Avrupa Birliği’ne adaylık süreci; karar alma mekanizmalarında, kadınlar lehine çeşitli hukukî düzenlemelerin yapılmasında etkili olmuştur. Bu bağlamda; sadece Türk Hukuku’nda değil, Avrupa Birliği mevzuatında da karşımıza çıkan, “pozitif (olumlu) ayrımcılık”kavramı; kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla, kadınlar lehine toplumda bazı ayrıcalıklar (kota, öncelik, avantaj vs.) tanınmasını ifade etmektedir.