AKŞEHİR MÜZESİ’NDE BULUNAN BİZANS KURŞUN MÜHÜRLERİ

İnsanoğlu tarafından tarihöncesi dönemlerden itibaren kullanılan mühürler, aitlik bildiren ve üzerinde bulunduğu nesnenin güvenliğini sağlayan bir obje olarak bütün kültürlerde kullanılmıştır. Başlangıçta taş, kemik ve kil malzemenin tercih edildiği mühürlerde, M.S. 4. yüzyıldan itibaren kurşun malzemenin de kullanıldığı görülmektedir. Kurşun mühürler, M.S. 4. yüzyıldan İstanbul’un Fethi’ne kadar Doğu Roma Devleti’nde en çok tercih edilen mühür türüdür. Mühürler; ait oldukları kişiler hakkında (isim, ünvan ve meslekleri gibi) çok değerli bilgiler vermelerinin yanı sıra bulundukları yerleşim yeri için de önemli birer tarihsel materyaldirler. Bu çalışma kapsamında Akşehir Müzesi’nde bulunan on iki adet kurşun mühür ayrıntılı olarak ele alınmış, bunların Bizans sanatı ve tarihi içindeki yeri ve önemi saptanmaya çalışılmıştır. M.S. 8-12.yüzyıllar arasına tarihlenen mühürlerin çoğunlukla asker ve din görevlilerine ait oldukları görülmüştür. Bu sonuç antik Philomelion (Akşehir) kentinin hem askeri hem de dini bir merkez olması açısından oldukça önemli bir konuma sahip olduğunu göstermiştir.

BYZANTINE LEAD SEALS IN AKŞEHİR MUSEUM

Used since the ancient times, seals have existed in all cultures as an object indicating possession and securing its bearer. While stones, bones or clay had been used in its formation at first, after the 4th century A.D. lead was also used. Lead seals had been the most common seal type in Eastern Roman Empire from the 4th century until the conquest of Constantinople. Giving important information such as the name, the title and the profession of its owner, seals are also significant historical data for the settlement which it was found in. In this study, twelve lead seals from Akşehir Museum have been analysed in detail and their place and importance in Byzantine art and history have been studied. It was found out that most of the seals dating back to 8th-12th centuries A.D. belonged to military and religious officials. This indicates that the ancient city of Philomelion (Akşehir) had a significant place as being both a military and a religious centre.