MEDIATIC DISTORTION OF SOCIAL CONSERVATISM OVERLAPPING WITH POLITICAL CONSERVATISM

Bu makale, Türkiye'de toplumsal muhafazakarlıkla örtüşen siyasi muhafazakarlığı kültürel, ekonomik yönleriyle incelerken, medyatik olarak muhafazakarlığın tahrifini araştırmayı amaçlamıştır. Menderes ve Özal dönemlerinde görüldüğü gibi, literatürde "yaratıcı", "tepkisel" ve "liberal" özelliklerle adı konan ve toplumsal muhafazakarlıkla örtüşen Türk siyasi muhafazakarlığının nasıl ve ne şekilde statükoculuğa ya da egemenlerin düzenine dönüştüğü belirlenmiştir. 1980'lerden sonra özellikle ticari televizyon kanallarının yayın hayatına girmesiyle, toplumsal muhafazakarlığın kendini temsil imkanı bulunmakla beraber, ilerleyen zaman içinde, tıpkı siyasi statükoculukta olduğu gibi, "halk böyle istiyor!" ya da "hükümetçe söylem"lerle medyatik muhafazakarlığın da statükoculuğa ya da egemenlerin düzenini temsil etmeye başladığı ve böylesi bir temsiliyetin kendini yeniden üretemeyecek bir biçimde kitleselleşme sürecine yapmış olduğu katkı vurgulanmıştır.