Cemil Meriç’te “İhya” ve “Kendi”

Kendisini, “hayatını Türk irfanına adayan münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi” olarak tanımlayan Cemil Meriç; yaşadığı toplumun vicdanı, uyanık şuuru olmayı ve yol gösterici kimliğini her zaman muhafaza etmeyi başarmış ender münevverlerimizden biridir. Bu yönüyle Tanzimat’tan beri Avrupaîleşme sürecinde, kendi insanı ve tarihine sırtını dönen ve dramatik bir alinasyonun kurucu ögesine dönüşen ülke aydınına “kendiliğini bilme” ve kendi olarak kalma imkânını sunan nadir aydınlardan biridir. O, hayatının bütün dönemlerinde yazdıkları, konuştukları ve ortaya koyduklarının yanı sıra eylem ve söylemleriyle de batılılaşmış, halktan kopuk ülke aydınına karşı kendi toprağının sunduğu cevherden gücünü alarak müsteşriklere karşı en büyük müdafaasını yapar. Meriç’i bu şekilde tanımlamamıza imkân veren başlıca husus, düşüncelerini belli bir ideoloji ve demagojinin uzağında, ihtiraslarına kapılmadan sunmasıdır. Meriç’in düşünce dünyasını ve Batı tesirindeki Türk aydını karşısındaki münzevi durumunu incelemeye çalıştığımız bu makalemize, onun eserleri ve söyleşileri kaynak teşkil etmektedir
Anahtar Kelimeler:

Cemil Meriç, Tanzimat, Batı

“Revival” and “Self” in Cemil Meriç

Cemil Meriç, who defines himself as “an ascetic and modest intellectual worker who devotes his life to Turkish wisdom”; He is one of our rare intellectuals, who has managed to be the conscience, alert consciousness of the society in which he lives and always maintains his guiding identity. With this aspect, since Tanzimat, it is one of the rare intellectuals in the process of Europeanization, which has turned its back on its own people and history and has become the founding element of a dramatic alienation, and offers the opportunity to “know spontaneously” and stay on its own. In addition to what he wrote, talked and revealed in all periods of his life, he took his power from the ore offered by his own land to the intellectual, who was westernized with his actions and discourses, and made his greatest defense against the Undersecretaries. The main point that allows us to define Meriç in this way is that he presents his thoughts, far from a certain ideology and demagogy, without losing his passions. His works and interviews are the source of this article, in which we try to examine the world of thought of Meriç and his ascetic status against the Turkish intellectual in the West

___

  • Benda, J. (2017). Aydınların İhaneti. (Çev. Cem Soydemir). Ankara: Doğu Batı Yayınları.
  • Beriş, H. E. (2010). Bir “Huzursuz Adam”, Cemil Meriç. (Ed. Murat Yılmaz). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • Bora, T. (2010). Cemil Meriç: “Düşman Dünya” ve Kelimeler, Cemil Meriç. (Ed. Murat Yılmaz).
  • Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Cangızbay, K. (2003). Cemil Meriç Üzerine, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce. Cilt 5.
  • İstanbul: İletişim Yayınları. Meriç, C. (1986). Kültürden İrfana. İstanbul: İnsan Yayınları.
  • Meriç, C. (1997). Bu Ülke. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Meriç, C. (1998). Umrandan Uygarlığa. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Meriç, C. (2007). Mağaradakiler. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Meriç, C. (2014). Jurnal. Cilt 1. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Meriç, C. (2017). Kırk Ambar. Cilt 1. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Meriç, Ü. (1988). Bir Avrasya Düşünürü: Cemil Meriç. Doğu Batı Dergisi. Doğu Ne? Batı Ne? Özel Sayısı. S. 2.
  • Said, E. (2013). Şarkiyatçılık. (Çev. Berna Ülner). İstanbul: Metis Yayınları.
  • Said, E. (2015). Entelektüel. (Çev. Tuncay Birkan). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Şentürk, R. (2008). “Cemil Meriç” Türkiye’de Sosyoloji: İsimler-Eserler. (Der. M. Çağatay Özdemir). Ankara: Phoenix Yayınevi.
  • Tekin, M. (2003). Cemil Meriç İle Söyleşiler. İstanbul: Çizgi Kitabevi.
  • Yıldız, A. (2010). Cemil Meriç ve Edward Said: Oryantalizm Üzerine, Cemil Meriç. (Ed. Murat Yılmaz), Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.