Amaç- Bu çalışmada, ulusal ekonomilerde, uygulanan ekonomik istihbarat sistemlerinin olağan ve olağanüstü dönemlerdeki makroekonomik performansları dikkate alınarak uygulanan mekanizmanın tutarlılığının incelenmesi amaçlanmaktadır. Metodoloji- Bu çalışmada, ekonomik istihbarat sistemine sahip gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin makroekonomik istatiksel verilerinin karşılaştırmalı analizi yapılmaktadır. Bu bağlamda, ABD ve Brezilya’nın makroekonomik göstergeleri üzerinden makroekonomik analizi gerçekleştirilerek ekonomik istihbarat uygulayan bir ülkenin, uygulamayan bir ülkeden farklı olduğu alanlar değerlendirilmektedir. Bulgular- Ekonomik aktörlerin, ekonomi-politik analizler sonucunda sistem içerisindeki paydaşlarının çıkarlarını ortak noktada buluşturulabilmesi için ekonomik kırılganlık alanlarını düzenlenmesi gerektiği tespit edilmektedir. Aynı zamanda makroekonomik kırılganlıkların düzenlenebilmesi için paydaşlarının tercih ve önceliklerinin yönlendirilmesi gerektiği sonucuna da varılmıştır. Sonuç- Ekonomik istihbarat sistemini uygulayan ülkelerin, ekonomik krizler öncesindeki şartları inceleyebilmesinden dolayı bir uyarı sistemine sahip olduğu görülmektedir. Uyarı sistemi aynı zamanda sistem içerisindeki paydaşların, oluşan yeni şartlara uyumlanabilmesini sağlamaktadır. Uyumlanma süreci ve oluşan krizler dikkate alındığında ise Neo-Klasik iktisadi kurallardan bir kopuşun olmaya başladığı düşünülmektedir. Bu kopuş, tam bir kopuş olmamakla beraber yeni iktisadi norm arayışının olduğu ve bu norm arayışı sürecinde ise ekonomik istihbarat sisteminin önemli bir rol ve fonksiyona sahip olabileceği sonucuna varılmaktadır.

Purpose- In this study, it is aimed to examine the consistency of the economic intelligence systems applied in national economies by taking into account their macroeconomic performance in ordinary and extraordinary periods. Methodology- In this study, a comparative analysis of macroeconomic statistical data of advanced and emerging countries that have an economic intelligence system was performed. In this context, the difference between a country that practices economic intelligence and a country that does not practice it is evaluated by performing a static analysis on the macroeconomic indicators of the United States and Brazil. Findings- As a result of the analysis of the economic actors, it is seen that the areas of economic vulnerability should be regulated in order to bring the interests of the stakeholders within the system together in a common center. At the same time, it was concluded that the preferences and priorities of stakeholders should be directed in order to regulate macroeconomic vulnerabilities. In emerging economies, it is being pioneered in order to conduct a positioning study on which macroeconomic indicators should be interpreted in the process of analyzing the preferences and priorities of stakeholders. Conclusion- Considering the comparative macroeconomic analysis, it is seen that the countries applying the economic intelligence system have a warning system because they can examine the conditions before the economic crises. This warning system ensures that stakeholders are compliant in accordance with the conditions.Due to these developments, it is thought that a break from Neo-Classical economic rules, which gained importance after the 1980s, has begun to occur. Although this break is not a complete break, it shows that there is a search for a new economic norm. In the process of searching for this norm, it is seen that the economic intelligence system is important.