Efkâr-ı Atîkaya Husumet: Ahmed Cevdet Paşa’nın Örtbas Ettiği Bir Vehhabilik Risalesi

Bu makale Osmanlı-Vehhabi ilişkileri hakkında yaygın bir kanaatin kaynağını, nedenlerini ve sonuçlarını incelemektedir. Bu kanaate göre Osmanlı merkez uleması Hicaz’ı işgal etmelerine rağmen Vehhabiler hakkında ilgisiz kalmış, önemsemedikleri bu meselenin çözümünü devlet adamlarına bırakmıştır. Bu iddia ilk olarak Ahmed Cevdet Paşa’nın 1870’lerde kaleme aldığı Tarih-i Cevdet’te ortaya konmuş ve kendisinden sonra pek çok kişi tarafından tekrar edilmiştir. Böylece Cevdet Paşa Osmanlı’da Vehhabilik telakkisine yön veren, bu konuyu etraflıca ele alan ilk kişi olarak kabul edilmiştir. Oysa İstanbul’da erken dönemde Cevdet Paşa’nın eleştirdiği ulema tarafından yazılan, çoğaltılan ve yaygın olarak kullanılan bir Vehhabilik risalesi vardı. Üstelik Cevdet Paşa bu risaledeki bilgileri kitabında kullanmış fakat eserden bahsetmeyip dönemin ulemasının Vehhabiliğe kayıtsız kaldığını yinelemiştir. Paşanın yaklaşımını ele alan bu makale, onun bu tavrının söz konusu risalenin şârihi olan dönemin şeyhülislamı Ataullah Efendi’ye olan siyasi husumetinden kaynak- landığını iddia etmektedir. Zira Nizam-ı Cedid’in padişahı Sultan III. Selim’i taht- tan indiren Ataullah Efendi, Cevdet Paşa’nın gözünde “efkâr-ı atîka” sahibi birisiydi. Tanzimat’ın savunucusu olan Cevdet Paşa’nın eski devir ulemasını tenkit edip Ata- ullah Efendi’nin risalesini gizlemesi ise Osmanlı-Vehhabilik literatürünü doğrudan şekillendirmişti