Gebelik Yaşı ≤32 Hafta Olan Prematüre Bebeklerde 25-Hidroksivitamin D Düzeyleri ve Geç Başlangıçlı Sepsis Riski

Bu çalışmanın amacı, gebelik yaşı ≤32 hafta olan prematüre bebeklerde D vitamini düzeyinin geç başlangıçlı sepsis gelişimine etkisini değerlendirmektir. Çalışma grubunu gestasyon yaşı ≤32 hafta olan ve kültür ile kanıtlanmış geç başlangıçlı sepsis saptanan yenidoğanlar oluştururken, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan, ≤32 gebelik haftası olan ve klinik veya laboratuvar enfeksiyon bulgusu olmayan yenidoğanlar kontrol grubunu oluşturmaktadır. 58'inde (%47,5) kültürle kanıtlanmış geç başlangıçlı sepsis (çalışma grubu) varken, 64'ünde (%52,5) sepsis belirti veya semptomu yoktu (kontrol grubu). Çalışma grubunun ortanca 25-hidroksivitamin D (25-OHD) seviyeleri, kontrol grubunun ortanca 25-OHD seviyelerinden anlamlı derecede düşüktü (10,2 ng/ml'ye karşın 18,3 ng/ml; p=0,0001). D vitamini düzeyi düşük bebeklerin oranı çalışma grubunda kontrol grubuna kıyasla istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek (25-OHD düzeyi <15 ng/ml) bulundu (50/58, %86'ya karşın 23/64, %36; p=0,0001). 25-OHD düzeyi düşük olan prematüre bebeklerin, normal 25-OHD düzeyine sahip prematüre bebeklere kıyasla geç başlangıçlı sepsis yaşama olasılığı15.2 (%95 güven aralığı (GA):5,14-45,10; p=0,0001) kat daha fazlaydı. Prematüre ve term yenidoğanlarda neonatal sepsisin önlenmesi için yeterli bağışıklık fonksiyonu için belirlenmiş bir optimal 25-OHD seviyesi yoktur ancak bu çalışmada geç başlangıçlı sepsisi olan prematüre bebeklerin, erken başlangıçlı sepsisi olmayan prematüre bebeklere kıyasla önemli ölçüde daha düşük 25-OHD düzeylerine sahip olduğu ve düşük 25-OHD seviyelerinin yenidoğanın geç başlangıçlı sepsis riskini arttırdığı bulunmuştur.

25-Hydroxyvitamin D Levels in Preterm Infants ≤32 Weeks Gestational Age and Risk of Late Onset Neonatal Sepsis

The aim of this study was to evaluate neonatal vitamin D status and effect of vitamin D levels on the development of late-onset sepsis (LOS) in preterm infants with a gestational age of ≤32 weeks. Newborns having a gestational age of ≤32 weeks with culture proven LOS consisted the study group, whereas the control group consisted of gestational age matched newborns hospitalized in the neonatal critical care unit with no evidence of clinical or laboratory infection. 58 (47.5%) had culture proven LOS (study group), while 64 (52.5%) had no signs or symptoms of sepsis (control group). Median 25-hydroxyvitamin D (25-OHD) levels of study group was significantly lower than the median 25-OHD levels of the control group (10.2 ng/ml vs 18.3 ng/ml; p=0.0001). Statistically significant higher rates of low vitamin D levels (25-OHD level <15 ng/ml) were observed in the study group compared to control group (50/58, 86% vs 23/64, 36%; p=0.0001). Preterm infants with low 25-OHD levels were 15.2 (95% confidence interval (CI):5.14-45.10; p=0.0001) times more likely to experience LOS compared with the preterm infants with normal 25-OHD levels. Up to now, there is no established optimal 25-OHD level for adequate immune function for preventing neonatal sepsis in both term and preterm infants, but in this study preterm infants with LOS were found to have significantly lower 25-OHD levels compared to preterm infants at the same gestational age without LOS and low 25-OHD levels seem to increase risk of neonatal LOS.

___

  • Referans 1. Cetinkaya M, Cekmez F, Buyukkale G, et al. Lower vitamin D levels are associated with increased risk of early-onset neonatal sepsis in term infants. J Perinatol. 2015;35:39–45.
Osmangazi Tıp Dergisi-Cover
  • ISSN: 1305-4953
  • Yayın Aralığı: Yılda 6 Sayı
  • Başlangıç: 2013
  • Yayıncı: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü
Sayıdaki Diğer Makaleler

Gebelik Yaşı ≤32 Hafta Olan Prematüre Bebeklerde 25-Hidroksivitamin D Düzeyleri ve Geç Başlangıçlı Sepsis Riski

Erbu YARCI, Emre BALDAN

Üçüncü Primer Tümör Nedeniyle Gelişen, Tümör İlişkili Osteomalaziye Bağlı Bir Hipofosfatemi Olgusu.

Gülşah ELBÜKEN, Hünkar AĞGÜL, Ogün BİLEN, Sayid Shafi ZUHUR

Hashimoto Tiroiditinde Nöromusküler Fonksiyonların Değerlendirilmesi

Halil GÜLLÜOĞLU, Hasan Armağan UYSAL

Akut Gastroenteritli Hastaların Klinik Örneklerinde Salmonella, Shigella ve Campylobacter Türlerinin Kültür Yöntemi ve Moleküler Yöntem ile Tespit Edilmesi

Gamze AVCİ, Nuri KİRAZ, Hülya DURAN, Berna ERDAL

Yeni tanı konulan hipertansif hastalarda antihipertansif ilaç başlanmasının MPV düzeyine etkisi

Aysun AYBAL KUTLUGÜN, Fatma KAPLAN EFE, Gülsüm BİTEN-GÜVEN

Vertebral Arter Diseksiyonu Tanılı Hastaların Retrospektif Değerlendirilmesi

Neslihan EŞKUT, Yaprak Özüm ÜNSAL, Aslı KÖŞKDERELİOĞLU, Dilek TOP KARTİ, Pınar ORTAN, Rifat Reha BİLGİN

Perikard Tutulumu Olan Multiple Myelom Olgusu

Nur OGUZ DAVUTOGLU, Hava ÜSKÜDAR TEKE, Fatih YAMAN, Neslihan ANDIC, Eren GUNDUZ

Pineal Metastazların Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları

Nevin AYDIN, Suzan ŞAYLISOY, Bülent YILDIZ

Anti-Sitoplazmik ve Anti-Mitotik Otoantikorlar; Bu Antikorların Hastalıklarla İlişkisi Var Mı?

Nilgün KAŞİFOĞLU, Nazife Şule YAŞAR BİLGE, Timuçin KAŞİFOĞLU

Düşük İyot Diyeti Dönemindeki Hastalarda Hemşirenin Rolü

Nedıme KOSGEROGLU, Dilek GÜMÜŞ, Handan KOYUNCU