İHVÂN-I SAFÂ RİSALELERİNDE PEYGAMBER ve FİLOZOFA VERİLEN DEĞER

Bu çalışmada insanın kurtuluşunun din ve felsefenin birlikteliğiyle gerçekleşeceğine inanan ve bu uğurda çaba sarfeden İhvân-ı Safâ düşüncesinde insanlığın mutluluğu için yol gösterici konumda bulunan peygamber ile filozofa verilen değer tartışılmıştır. İhvân-ı Safâ düşüncesinde insan, Allah tarafından en güzel surette yaratılmış bir varlık olup, en üstün ve en aşağı nefisleri kabule yatkın bir şekilde donatılmıştır. İnsanî nefsin kabul ettiği yüksek dereceler; felsefî bilgiye eriştiği derece olan melekî derece ile nebevî dereceye eriştiği kutsî derecedir. Bu kutsî derece sayesinde de insan, nefsi itibariyle ulaştığı en yüksek mertebe olan vahyi kabul eder. Bu anlamda İhvân-ı Safâ düşüncesinde en üstün makam Peygamberlik makamı olmaktadır. Bu makam, felsefe yapmanın mümkün olmadığı bir yerdir. Felsefe ise peygamberlikten sonra beşeri sanatların en değerlisidir. Aslında İhvân-ı Safâ’ya göre peygamber ile filozof her ikisi de dünyayı yerme ve ahiret hayatına yöneltme, insan nefsini güzelleştirme ve ıslah etme, oluş ve bozuluş alemi olan cehennemden kurtarma ve onu cennete iletme noktasında aynı görevi yerine getirmektedirler. Bununla birlikte İhvân-ı Safâ anlayışında filozof; dünyalık bilginin, peygamber ise hem dünyalık ve hem de ahirete ait ebedi hayata yönelten bilginin kaynağı olarak görüldüğünden, her birisine verilen gerçek değer de hitap ettikleri dünya nisbetinde olmaktadır. Peygamberi, gönüllerin doktoru; filozofu ise bedenlerin doktoru olarak gören İhvân, ruhu asıl; bedeni ise ruhun bir aleti görmesi yönüyle de peygamberi filozoftan daha üstün bir konumda değerlendirmektedir. Yine İhvân-ı Safâ, filozofları, mantıkî kıyaslar ve felsefî eğitim yoluyla bilgiye ulaşmalarından hareketle elde ettikleri bilgi bakımından farklı görüşlere ulaşmaları ve aynı görüş üzerinde birleşememeleri nedeniyle eleştirirken Peygamberleri ise getirdikleri bilgileri şüphe edilmeyecek bir yolla meleklerden almaları ve bu hakikatleri insanlara aktarmaları sebebiyle filozoflardan üstün görmektedir.

___

  • Ahmed Emin, Zuhru'l-İslam, Dâr el-Kutub el-İlmiyye, Beyrut-Lübnan, 2007.
  • Awa, Muhammed Adil ve Atiyye, Hani Muhyiddin, “İhvân-ı Safâ”, Mevsuat Alami’l-Ulema ve’l-Udeba el-Arab el- Müslimin, Dâru’l-Ceyl, Beyrut 2004.
  • Cuma, Muhammed Lütfi, Tarihü Felâsifetü’l-İslam, Basım yeri ve Tarihi yok.
  • Çağrıcı, Mustafa, İslâm Düşüncesinde Ahlak, MÜİF Vakfı Yay. İstanbul 1989.
  • Çetinkaya, Bayram Ali, İhvân-ı Safâ’nın Dinî ve İdeolojik Söylemi, Elis Yay. Ankara 2003. El-Emin, Hasan, İhvân-ı Safâ, Dairetü’l- Maarifi’l-İslamiyyeti’ş-Şiiyye, Beyrut 2001. El-Kıftî, Kitab Ahbari’l-Ulema bi Ahbari’l-Hukema, Neş. M. Emin Hancî, Matbaatü’s-Seâdet, Mısır h.1326.
  • Fahri, Macit, İslâm Felsefesi Tarihi, çev. Kasım Turhan, İklim Yay. İstanbul 1992.
  • Ferruh, Ömer A. El-Fikru’l-Arabî, Dâru’l-İlm lil-Melayin, Beyrut 1996. Ferruh, Ömer, A. “İhvân-ı Safâ”, Klasik İslâm Filozofları ve Düşünceleri içerisinde, Edt. M. M. Şerif, çev. İlhan Kutluer, İnsan Yay. İstanbul 2000. Filiz, Şahin, İhvân-ı Safâ Topluluğu ve İnsan Felsefesi -İlk İslâm Hümanistleri- Bilim ve Ütopya Kitaplığı, Ankara 2010.
  • Gilson, Etienne, Ortaçağda Felsefe, çev. Ayşe Meral, Kabalcı Yay. İstanbul 2007.
  • İbn Rüşd, Faslu’l-Makal, çev. Bekir Karlığa, İşaret Yay, İstanbul 1992.
  • İhvân-ı Safâ, Resâil-u İhvân-ı Safâ ve Hullanı Vefa, Dar Sadır, I-IV. Beyrut tsz. İzmirli, İsmail Hakkı, İslam Felsefesi Tarihi, Haz. ve Sad. Refik Ergin, Ötüken Neşriyat, 2.B. İstanbul 2012.
  • Tevhîdî, Ebû Hayyân, el-İmtâ’ ve’l-Müânese, C. II. Nşr. Ahmet Emin-Ahmet ez-Zeyn, Matbaatü Lecneti’-t Te’lifi ve’t-Tercümeti ve’n-Neşr, Kahire 1942.