Ebû Sâlim el-Ayyâşî’nin ve Abdulganî en-Nâblusî’nin Seyahatnamelerinde Atalar Kültüne Dair Tespitler

Atalar kültü İslamiyet öncesindeki inanç sistemlerinden biri olup atalara ve onların mezarlarına duyulan saygıyı ifade eder. Bu inanç bağlamında ataların öldükten sonra geride kalan neslin üyelerini koruyacağına, onlara müşkül zamanlarında yardım edeceğine inanılır. Bazı hastalıkların veya felaketlerin ataların kızmasından kaynaklandığı düşünülür. Bu nedenle de ataların ruhlarına büyük saygı duyulur. Onları memnun etmek için kurbanlar bağışlanır ve çeşitli ritüeller uygulanır. Ataların mezarları korunup muhafaza edilir. Ata mezarlarına saygısızlıkta bulunanlar ve zarar verenler cezalandırılır. Atalar kültü Türklerin en eski inanç sistemlerinden biridir. İslamiyet öncesi dönemde başlayan bu inanış İslamiyet’in kabulünden sonra birtakım değişikliklere uğrayarak Türklerin yeni yaşam tarzına ve dinî inanışına uyum sağlamıştır. Atalar kültü Cahiliye dönemindeki müşrik Araplar arasında da görülmüştür, müşrik Arapların putlara saygı duyması, bazı putlara insan silueti verilmesi, onlara kurban sunulması atalar kültü inancından kaynaklanmaktadır. Bu inancın izleri daha sonraki yüzyıllarda da Araplar arasında devam etmiştir. Seyyahlar gittikleri ülkelerin veya şehirlerin kültüründen söz ederken oradaki halkın türbe ziyaretlerinden, türbelerde adakta bulunma, kurban kesme, mum yakma, bez bağlama vb. uygulamalarından da söz etmişlerdir. Osmanlı dönemi Arap edebiyatı seyyahlarından Ebû Sâlim el-Ayyâşî’nin er-Rihletu’l-‘Ayyâşiyye isimli seyahatnamesi ve Abdulganî en-Nâblusî’nin el-Hakîka ve’l-Mecâz fî Rihle Bilâdi’ş-Şâm ve Mısr ve’l-Hicâz adlı seyahat kitabı bu türden seyahatnamelere örnektir. Bu çalışmada Ebû Sâlim el-Ayyâşî’nin ve Abdulganî en-Nâblusî’nin söz konusu seyahatnameleri atalar kültü bağlamında incelenip değerlendirilecektir. Seyyahların yaptıkları türbe ziyaretleri ve bu ziyaretlerle ilgili uygulamalar atalar kültü çerçevesinde açıklanmaya çalışılacaktır.

Findings Regarding the Cult of Ancestors in the Travelogues of Ebû Sâlim el-Ayyâşî and Abdulganî en-Nâblusî

The cult of ancestors is one of the pre-Islamic belief systems and expresses respect for ancestors and their graves. In the context of this belief, it is considered that the ancestors will protect the members of the generation left behind after they die and help them in times of need. It is believed that some diseases or disasters are caused by ancestral resentment. Therefore, the spirits of the ancestors are highly respected. To please them, sacrifices are donated, and various rituals are performed. The graves of ancestors are preserved and protected. Those who desecrate and damage them are punished. The cult of ancestors is one of the oldest belief systems of the Turks. This belief, which started in the pre-Islamic period, underwent some changes after the acceptance of Islam and adapted to the new lifestyle and religious belief of the Turks. The cult of ancestors was also seen among the polytheist Arabs in the Jahiliyyah period. The fact that the polytheist Arabs respect idols, shape some of them as human silhouettes and offer sacrifices to them, stems from the belief in the cult of ancestors. The effects of this belief continued among the Arabs in the following centuries. While the travelers were talking about the culture of the countries or cities they went to, they also mentioned the customs of the people there, such as visiting the tombs, making sacrifices in the tombs, offerings, burning candles, and tying cloth. A traveller of the Ottoman period of Arabic literature, Ebû Sâlim el-Ayyâşî whose travelogue named er-Rihletu'l-'Ayyâşiyye and Abdulgani an-Nablusi's travelogue al-Hakika ve'l-Mecaz fi Rihle Biladi'sh-Sham and Misr ve'l-Hijaz are examples of such travelogues. In this study, the travelogues of Abu Salim al-Ayyashi and Abdulgani an-Nablusi will be examined and evaluated in the context of the ancestral cult. The visits of pilgrims to the mausoleum and the practices related to these visits will be explained within the framework of the ancestral cult.

___

  • Apak, Â. (2016). Ana hatlarıyla İslâm öncesi Arap tarihi ve kültürü. İstanbul: Ensar Neşriyat.
  • Alaaddin B. (1995). Bir çağın öncüsü Abdulgânî Nablusî hayatı ve fikirleri. (Çev. Dr. Veysel Uysal). İstanbul: İnsan Yayınları.
  • Artun, E. (2014). Ansiklopedik halkbilimi / halk edebiyatı sözlüğü. Adana: Karahan Kitapevi.
  • el-Ayyâşî, Ebû Sâlim Abdillâh b. Muhammed. (2006). er-Rihletu’l-Ayyâşiyye I-II. (Tah. Sa‘îd el-Fâdılî, Süleyman el-Kuraşî). Ebu Dabi/BAE: Dâru’s-Suveydî.
  • Başar, Z. (1972). Erzurum’da tıbbi ve mistik folklor araştırmaları. Ankara: Sevinç Matbaası.
  • Bayat, F. (2018). Türk mitolojik sistemi 2. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
  • Bölükbaşı, M. (2019). Cahiliye devri Araplarında din Anlayışı. NÜSHA, C.49, 97-120.
  • Çobanoğlu, A. (2006). Halk arasında yaşayan hurafeler üzerine bir alan araştırması (Bursa/Osmangazi Örneği). (Yayınlanmamış Yüksel Lisans Tezi), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya.
  • Hançerlioğlu, O. (2000). Dünya inançları sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitapevi.
  • Kafesoğlu, İ. (1998). Türk milli kültürü. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
  • Keskin, M. (2019). Abdulganî en-Nâblusî’nin Seyahatnamesi’nde Medine. (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
  • Söylemez, M.M. (1994). Cahiliye Arap inancında putların yeri. MİLEL VE NİHAL, C.11, S.1, s.9-50.
  • Tümer, G. (1991). Atalar kültü. TDV İslam Ansiklopedisi, C.IV, İstanbul, 42-43.
  • Uysal, S. F. (2019). Abdulğanî en-Nablusî ve “el-Hakikatu ve’l-Mecâz fî Rihleti Bilâdi’ş-Şâm ve Mısr ve’l-Hicâz” adlı seyahatnâmesi. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
  • en-Nâblusî, Abdulganî b. İsmâ‘îl. (1998). el-Hakîka ve’l-Mecâz fî Rihle Bilâdi’ş-Şâm ve Mısr ve’l-Hicâz I-III, (Tah. Riyad Abdulhamîd Murad), Şam: Dâru’l-Ma‘rife.
  • Okuyan, A. (2018). Arap yarımadasında İslâm öncesi dini yapı. İlahiyat, S.1, 107-134.
  • Yazıcı, H. (2007). Arap gezi edebiyatına bir bakış. Şarkiyat Mecmuası, S.IX, 99-121.