Bu çalışma, Türkiye’de, oldukça yakın bir tarihten itibaren önem kazanan özürlülük konusunun medya ile ilişkisine odaklanmaktadır. Bu çalışmada, genelde medya özelde ise; yazılı basın ekseninde, özürlülere yönelik mevcut hassasiyetler -konu başlıklarıyla ve bazı rakamsal değerler bazında- ortaya konulmaktadır. Anılan çalışmanın temel iddiası şudur: Kitle iletişim araçlarındaki baskın görüntü, özürlülerin başarısız ve trajik bir hayat sürdükleri yönündedir. Ayrıca normal bir hayat sürdürmenin yolu ise; insan-üstü bir güç ve yeteneğe sahip olmaktan geçmektedir. Bu noktada, “medya dili” kavramı büyük önem taşımakta ve bu dil aracılığıyla medyada ve/veya yazılı basında, özürlülerle ilgili ya kahraman ya da kurban imgesi resmedilmektedir.

This study focuses on the relationship of the issue of disability that has become increasingly ever more important in recent years in Turkey to the media. This study reveals, in the media in general and in the Printed-Press in specific, the main headings of the existing sensitivities and some statistical figures. The principle assertion of this current study is this; the dominant image in the mass media regarding the disabled is that they lead an unsuccessful and a tragic life. In addition, the way to lead a normal life is to have a superhuman power and capacity. Just at this point, the notion of “the media language” becomes all the more important. Thanks to this language, the images of either a hero or a victim regarding the disabled in the media and/or printed-press are illustrated.