Fay Hattında Erkeklikler: Çalışma ve İşsizlik Ekseninde Erkekliğe Bakış

Bu makalede erkekliğin icrai dinamiklere dayalı sosyal bir inşa oluşu, çalışmak ve bir iş sahibi olmanın bu toplumsal inşanın oluşumundaki etkisi irdelenmiştir. Araştırmanın amacı, kadınlara olduğu kadar erkeklere de örtük bir otorite uygulayan ataerkil sistem içerisinde erkeklerin, bir özne olarak kendilerini nasıl konumlandırdığını anlamak, özellikle çalışma yaşamının erkeklik inşasındaki kurucu değerini vurgulamak ve işsizliğin erkekliği nasıl zedeleyebileceğini tartışmaktır. Bu tartışma, güçlü, atletik, başarılı, heteroseksüel, kentli, duygusuz, aile reisi olarak idealleştiren Hegemonik Erkeklike (Connell, 2005) giden yolun çalışmak, para kazanmak ve kendi ayakları üzerinde durmak ile gerçekleştiği görüşüne dayanmaktadır. İş sahibi olmak erkeğe aile içerisinde kadın ve çocuklar üzerinde iktidar kurma fırsatını verirken, aynı zamanda diğer erkeklikler nezdinde de saygı ve statü getirmekte ve bu noktada bir pratik ve anlatı olarak erkeklik ile toplumsal iktidarın temel bileşenlerinden biri haline gelmektedir. Araştırma kapsamında Ankara-Çankayadan 21 erkek katılımcı ile görüşülmüş, görüşmecilere üç temel konu bağlamında sorular sorulmuştur. Sorular ışığında görüşmecilerin erkekliği nasıl tanımladıkları ve idealleştirdikleri, çalışmanın ve iş sahibi olmanın kendi erkeklikleri için önemi ve işsiz kalmanın yaratabileceği sıkıntıların neler olabileceği üzerine yoğunlaşılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniği ve amaçsal örneklem kullanılmıştır. Görüşmelerin çıktılarına bakıldığında, görüşmecilerin hegemonik erkeklik normlarını idealleştirdiği ve erkekliği evli veya bekâr olmaları fark etmeksizin sorumluluk alabilme üzerinden tanımladıkları görülmüştür. Bu sorumluluğu taşıyabilmek ise ancak çalışmakla mümkündür. Ancak, çalışmanın erkekliğin inşasındaki temel yeri sorumluluk kavramını tanımlarken asıl belirleyici faktör olmuştur. Evli erkekler başta olmak üzere bekâr erkeklerin de bu kavramların barındırdığı ideal bir erkeklik kurgusuna yönelen pratikler ürettikleri görülmüştür. Diğer yandan hâlihazırda iş sahibi olmak evli erkekler için hane içinde mikro iktidar alanlarına sahip olmayı beraberinde getirdiğinden, bu iktidarın toplumsal alana doğru genişlemesi de yine iş sahibi olmaya bağlıdır. Bekâr erkekler ise iş sahibi olmayı diğer erkeklerden ve kadınlardan farklılaşmanın, kendi kendine var olmanın bir yolu olarak görmektedirler. Bir işte çalışıyor olmanın önemi ise özellikle alt ve orta sınıf erkekliklerinde farklı anlamlar taşımaktadır. Ekonomik ve sosyal sermayesi görece yüksek olarak değerlendirilebilecek katılımcılar erkekliklerini daha çok iş dünyası içerisinde, akıllarını ve yönetme yeteneklerini kullanma; ekonomik ve sosyal sermayesi görece düşük katılımcılar ise erkekliği daha çok aile ilişkileri özelinde ve sorumluluk almak üzerinden tanımlamışlardır. Erkekliğin iş hayatına ve çalışma dolayımıyla da sorumluluğa bağlı oluşu, aynı zamanda erkekliğin istikrarsız, ispat gerektiren ve icraata dayalı yapısını da göstermektedir. Diğer erkeklikler nezdinde anlam kazanan erkeklik, ezilmemek adına ezmeyi ve ayakta durmayı öğrenmek durumundadır. Evli erkeklerin bin bir çabayla edindikleri aile reisistatüsünü, hem aileden hem de toplumdan saygı görmek adına canlı tutmak durumunda oldukları görülmüştür. Ayrıca evli katılımcılar çalışarak ve sorumluluk üstlenerek eşleri ve çocukları üzerinde kurdukları iktidarlarını da haklı görmekte ve onlardan saygı beklemektedirler. Bekâr erkekler ise, erkekliği kadınların beğenisini kazanmak adına icra etmektedirler. Son olarak bu çalışmada işsizliğin erkekliği daha da istikrarsızlaştıran ve erkekliğe tehdit oluşturan bir olgu haline gelişine değinilmiştir. Sonuç olarak işsiz olmak, yaş veya sınıf farkı gözetmeksizin tüm erkekler için başarısızlık ve gözden düşme anlamına gelmektedir. İşsizlik durumunda etraf ne der ve karı parası yemekorkularıyla sızlanan erkeklik için bir işte çalışıyor olmanın ne kadar hayati bir pratik olduğu, (Erk)eğin toplumsal iktidarını sürdürmedeki sarsılmaz rolü ortaya konmuştur.

Manhood on the Fault Line: Examining Manhood under the Frame of Working and Unemployment

This article examined masculinity as performative, socially constructed phenomena and the role of working on this social construction. The purpose of this article is to understand how men situate themselves as a subject in the patriarchal system, emphasize the value of working as a constituent of masculinity and discuss the threat of unemployment for men s authority in the society. In this context, the discussion is mainly based on the assumption that Hegemonic Masculinity (Connell, 2005) which defines ideal man as working, powerful, physically strong, successful, heterosexual, urbanite, unemotional and breadwinner, is only achieved by working, earning money and being visible in the society. It also differentiates men in the eyes of other men and bring them societal respect and power. As a sample, 21 men from Ankara-Çankaya were interviewed and asked questions under three titles. In that sense, the questions were focused on the way how they define and idealize masculinity, the importance of working for them and the possible constrains of being unemployed as a man. Qualitative research and purposeful sampling were used as a method of the study. According to the interviews, they defined masculinity on the basis of taking responsibility and working as an only way of it. However, the main role of working on masculinity construction determined the responsibility perception. Married men taking the first order, both married and single men produced performance to attain ideal masculinity. On the other hand, the societal expansion of power is only possible by working since it creates macro-power zones in the family. Single men, on the other hand, defined working as a way of differentiation from other men as well as women. The importance of working was different for low and middle class masculinities. Specifically, middle class men who have both economical and social resources defined themselves as being smart and having ability of managing others. However, working class men who relatively deprived from economic and social resources defined masculinity on the basis of leading a family and taking responsibilities. Masculinity depends on taking responsibility so that working. This showed a precarious and performative nature of masculinities as well. Manhood has to learn standing and dominating the weak in the name of not being dominated and it becomes meaningful compared to other masculinities. Married men try to keep their breadwinner status alive to gain and preserve their respectful status in patriarchy. On the other hand, single men give continuous effort to gain respect of women and charm them. Although this effort is needed to gain manhood and gives proud, it becomes conscious play for some of the participants. Lastly, unemployment and its threatening nature leaded ambiguous situation for masculinity. Regardless of class or age, losing a job means a failure and degradation in the eyes of others. Other s opinions and asking wives for money create shame so that they search for other means to maintain their masculinity. This indicated the vitality of working for masculinity and importance for reproducing patriarchal power.

___

  • Akcan H (2013). Yanılsamalı Sınıf Pozisyonu: “Yeni Orta Sınıf Hareketliliği”. (Basılmamış Yüksek lisans Tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi.
  • Altınay A G ve Arat Y (2007). Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet. İstanbul: Punto.
  • Altunpolat R (2009). Türkiye’de Hegemonik Erkekliğin Azameti ve Sefaleti Üzerine.KAOSGL, 4Temmuz. Son erişim tarihi, 30/09/2013.
  • Atay T (2004). “Erkeklik” En Çok Erkeği Ezer! Toplum ve Bilim, 101, 3-7.
  • Bosson J K, Vandello J A, Burnaford R M, Weaver J R ve Wasti A (2009). Precarious Manhood and Displays of Physical Aggression. Personality and Social Psychology Bulletin, 35, 623-634.
  • Bozok M (2011). Soru ve Cevaplarla Erkeklikler. SOGEP Yayınları.
  • Butler J (1990). Cinsiyet Belası: Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi. Çev. B Ertür,İstanbul: Ayrıntı.
  • Catano J (2000). Entrapreneurial Maculinity: Re-tooling the self-made men. Journal of American &Comperative Cultures, 23 (2), 1-8.
  • Cengiz K, Tol U U ve Küçükural Ö (2004). Hegemonik Erkekliğin Peşinden. Toplum ve Bilim, 101, 50-70.
  • Cohen D (1995). Erkek Olmak. İstanbul: Alan Yayıncılık.
  • Collinson D L ve Hearn J (1996). Breaking the Silence: On Men, Masculinities and Managements. İçinde: Collinson D L ve Hearn J (der), Men as Managers as Men, California: Sage Publications, 1-24.
  • Connell R W (1987). Gender and Power. Stanford: Stanford UP.
  • Connell R W (2005). Masculinities. Berkeley: University of California Press.
  • Connell R W ve Wood J (2005). Globalization of Business Masculinities. Men and Masculinities, 7 (4), 347-364.
  • Demren Ç (2008). Kadınlık Dolayımıyla Erkek Öznelliği. C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, 32(1), 73-92.
  • Gelles R J ve Straus M A (1988). Intimate violence: The causes and consequences of abuse in the American family. New York.
  • Groes-Green C (2009). Hegemonic and Subordinated Masculinities: Class, Violence and Sexual Performance among Young Mozambican Men. Nordic Journal of African Studies,18(4), 286–304.
  • HÜNEE (Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü) (2008). Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması Raporu. Ankara: T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü.
  • Kandiyoti D (1995). Patterns of patriarchy: Notes for an Analysis of Male Dominance in Turkish Society. İçinde: Ş Tekeli (der), Women in modern Turkish society: A reader, London: Zed Books, 306-318.
  • Kimmel M S (1987). Rethinking “Masculinity”: New Directions in Research. İçinde: M S Kimmel (der), Changing Men: New: Directions in Research on Men and Masculinity,Sage Publications, London, New Delhi, 9-24.
  • Kimmel M (1996). Manhood in America: A Cultural History. New York: Free Press. Kümbetoğlu, B. (2008). Sosyolojide ve Antropolojide Niteliksel Yöntem ve Araştırma, 2.Baskı. İstanbul: Bağlam.
  • Macmillan R ve Kruttschnitt C (2005). Patterns of Violence Against Women: Risk Factors and Consequences. U.S. Department of Justice.
  • Messerschmidt J W (1993). Masculinities and Crime: Critique and Reconceptualization of Theory. Lanham, MD: Rowman & Littlefield
  • Ok S (2011). Erkeklik Krizi ve İşsizlik. (Basılmamış Yüksek lisans Tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi.
  • Orme J, Dominelli L ve Mullender A (2000). Working with Violent Men from a Feminist Social Work Perspective. International Social Work, 43 (1), 89-105.
  • Özbay C (2013). Türkiye’de Hegemonik Erkekliği Aramak. Doğu Batı Toplumsal Cinsiyet Özel sayısı 63 (1), 185-204.
  • Pleck J ve Sawyer J (1974). Men and Masculinites. New York: Prentice-Hall.
  • Selek P (2008). Sürüne Sürüne Erkek Olmak. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Thompson E H ve Pleck J H (1987). Reformulating the Male Role: The Structure of Male Role Norms. İçinde: M S Kimmel (der). Changing Men: New Directions in Research on Men and Masculinity. Sage Publications, London, New Delhi.
  • Sancar S (2009). Erkeklik İmkansız İktidar: Ailede, Piyasada, Sokakta Erkekler. İstanbul:Metis Yayınları.
  • Sökmen S (2004). Bu sayıda...Toplum ve Bilim, 101, 3-7.
  • Sünbüloğlu N Y (2013). Erkek Millet Asker Millet: Türkiye’de Militarizm, Milliyetçilik ve Erkek(lik)ler. İstanbul: İletişim.
  • Sümer N, Solak N ve Harma M (2013). İşsiz Yaşam: İşsizliğin ve İş güvencesizliğinin Birey ve Aile Üzerindeki Etkileri. İstanbul, Koç Üniversitesi Yayınları.
  • Vandello J A vd. (2008). Precarious manhood. Journal of Personality and Social Psychology, 95, 1325-1339.
  • Vandello J A, Bosson J K ve Burnaford R (2009). Attributions for Men’s and Women’s Aggression. Personality and Social Psycholology Bulletin, 35, 997-1010.