Belâğatu’l-Kelime fî't-Ta’bîri’l-Kur’ânî

Yirmi üç yıllık bir süre boyunca farklı şartları haiz dönemlerde, farklı hadiseler ile çeşitli sebeplere binaen âyetler ve sûreler halinde parça parça nâzil olan Kur’ân’ın metnindeki sağlamlık, gerek indiği dönemde gerekse günümüze kadar devam eden 14 asırlık süreçte, dost düşman herkesin itiraf etmek zorunda kaldığı bir hakikattir. Mübîn bir Arapça ile indirilen Kur’ân’ın, dili olan Arapçayı en beliğ, fasih ve edebî bir şekilde kullanmış olması, zaten indiği dönemde en fazla dikkat çeken icaz hususiyeti olmuştur. Hz. Peygamber’e verilmiş en büyük mucizesi olan Kur’ân-ı Kerim’in doğru bir şekilde anlaşılıp yorumlanabilmesi için temel şartlardan biri; Kur’ân dili olan Arapçanın gramatikal yapısı ile söz varlığının en iyi şekilde bilinmesi, benzer yapı ve kelimelerin kullanımında var olan incelik ve nüansların ayrımına varılmasıdır.

___

Mustafa KARAGÖZ, Dilbilimsel Tefsir ve Kur’an’ı Anlamaya Katkısı, Ankara Okulu Yayınları, Ankara: 2010