Fetva, Osmanlı’da şeyhülislamlık makamı bünyesinde resmi bir müessese haline gelmiştir. Şeyhülislam, devletten ve yerel halktan gelen sorulara Osmanlı’nın başkentinde cevap verirken diğer şehirlerde yaşayan müftüler de kendilerine sorulan meseleler hakkında fetva vermeye devam etmişlerdir. Şeyhülislam fetvaları genellikle fetva kâtipleri tarafından mecmualar halinde bir araya getirilmiştir. Yerelde fetva veren müftülerin fetvalarının çok azı günümüze ulaşmıştır. Hayatının büyük çoğunluğunu Filistin’in Remle şehrinde geçiren Hayreddin er-Remlî’nin fetvaları da günümüze ulaşan nadir fetva mecmualarındandır. Remlî, devlette herhangi bir resmi görevi bulunmamasına rağmen yaşadığı dönemde gerek kadılar gerekse diğer müftüler tarafından kendisine fetva sorulan yetkin, mezhep fakihleri arasında otorite sayılan bir âlimdir. Şeyhülislam Minkârizâde Yahya Efendi’nin Remlî’ye yazılı surette bir soru göndermesi ve cevaplamasını istemesi onun otoritesinin İstanbul’daki resmi makamlarca dahi kabul edildiğini göstermektedir.