Endülüslü Şair Lisânüddîn İbnü’l-Hatîb’in Şiirleri Özelinde Tazmîn Sanatı

Edebiyat tarihçileri tarafından Endülüş şiirinin en büyük şairlerinden biri kabul edilen Lisânüddîn İbnü’l-Hatîb’in şiirlerindeki tazmîn sanatını inceleyen bu makalede öncelikle onun hayatı hakkında giriş mahiyetinde bilgiler verilecek, ardından tazmîn sanatı çerçevesine giren uygulamaları sunulacaktır. İbnü’l-Hatîb’e devrinin hükümdarı tarafından verilen “zü’l-vizâreteyn” (iki vezirlik sahibi) unvanı kudreti temsil etmektedir. Bunlardan birincisi devlet adamlığı yönüyle kudret anlamına gelirken diğeri kaleminin gücü anlamındadır. Yazarlık, şairlik ve vezirlik gibi birçok vasfa sahip olan ve erken yaşından itibaren iyi bir eğitim alan Lisânüddin İbnü’l-Hatîb’in şiirlerinde de tazmîn sanatına yer verdiği görülmektedir. Nitekim es-Seyyib ve’l-cehâm ve’l-mâzî ve’l-kehâm adlı iki ciltlik divanı incelendiğinde İbnü’l-Hatîb’in cahiliye dönemi şairlerinin şiirlerinden alıntılar yaptığı görülür. İbnü’l-Hatîb hem cahiliye döneminde hem de İslam’ın ortaya çıkmasıyla İslamiyet’i seçen ve muhadram şairi olarak anılan şairlerin şiirinden alıntılar yapmıştır. İslam sonrası şairlerden de alıntılar yapan ve şiirleri arasına tazmîn sanatının en güzel örneklerini serpiştiren İbnü’l-Hatîb’in şiirlerinde yer verdiği tazmîn bazen meşhur bir şairin bir deyimini alıntılamak, bazen de bir mısra veya beyti şairden ödünç almak şeklinde olmuştur. Bedîʻ ilmini oluşturan sanatlar (muhassinât-ı bediiyye), el-Muhassinâtü’l-lafziyye ve el-Muhassinâtü’l-ma‘neviyye olmak üzere iki çeşittir. el-Muhassinâtü’l-lafziyye, lafzı (sözü), “el-Muhassinâtü’l-ma‘neviyye” ise manayı (anlamı) güzelleştirici sanatlardır. Lafızla ilgili sanatlara göre mana ile ilgili sanatların sayısı daha fazladır. Manayla ilgili sanatlar düşünceye, tahayyüle, ihtiraslara, bilgiye ve yapıya bağlıdır. Tazmîn de mana ile ilgili sanatlardandır. Tazmînle aynı grup içerisinde yer alan ve tazmîn sanatıyla yakın ilişkili sanatlardan biri de “bir şair veya yazarın farklı amaçlarla, ayet veya hadisten en az bir terkibi şiir veya nesrine alması” anlamına gelen iktibas sanatıdır. Burada karşımıza tazmîn ile iktibasın ortak ve farklı yönleri çıkmaktadır. İkisinin ortak yönü bir kaynaktan alıntı yapılmasıdır. Bu iki sanatın birbirinden ayrıldığı temel nokta ise alıntı yapılan kaynağa atıf yapılma hususudur. İktibasta kaynak (ayet veya hadis) çok meşhur olduğu için kaynağa atıfta bulunulmaması esas iken tazmînde alıntı yapılan kaynağın edebiyat otoriteleri tarafından bilinip bilinmemesi belirleyici rol oynar. Eğer kaynak belagatçılar nezdinde meşhur ise şiirin alıntı olduğunu belirtmeye gerek yoktur. Tersi bir durum söz konusu ise intihal şaibesinden kurtulmak için şiirdeki alıntıya işaret etmek gerekir. İktibas hem şiirde hem nesirde söz konusu iken tazmîn sadece şiirde olur. Çalışmada şiirlerinde hem tazmîn sanatına hem de iktibas sanatına yer veren İbnü’l-Hatîb’in alıntı yaptığı şairlere göndermeleri de yer alır. Tazmîn sanatının kendisinden alıntı yapılan şair ile alıntı yapan şair arasında bir köprü vazifesi gördüğü söylenebilir. İbnü’l-Hatîb’in şiirinde bu hususa çok sayıda örnek bulunmaktadır. Bir başka deyişle, başka şairlerden alıntı yaparak antoloji bilgisini göstermiş, şiirlerini süslemiş, fikirlerini destekleyici şiirler ile zaman zaman da geçmişteki bir olaya telmihte bulunmuştur. Arap belagatını oluşturan meânî, beyân ve bedîʻ üzerine sayısız eser kaleme alınmıştır. Bu ilim dallarından bedîʻ son derece önemli sanatları bünyesinde barındırır. Bedîʻ sanatları içerisinde yer alan, kısaca bir şairin şiirine başka bir şairin şiirinden alıntı yapması olarak tarif edilebilecek tazmîn sanatı bir tez konusu olacak potansiyele sahiptir. Zira şairlerin gerek kendisinden asırlarca önce yaşayan gerekse aynı zaman diliminde yaşayan şairlerden alıntı yapmaları (tazmîn) ilgi çekicidir. Şairlerin başka şairlerden tazmîninin sebepleri şiirlerini süslemek, ifadeye canlılık katmak, şiir sahasındaki maharetlerini göstermek ve kendilerine destek bulmak gibi hususlardır. Tazmîn sanatı konusunda başarılı olmak isteyen bir şair iyi bir antoloji bilgisine sahip olmalıdır. Tazmîn yapan şairlerin Arapça şiirlerin arasına Arapça şiirlerden beyit, mısra veya terkip serpiştirdiği gibi zaman zaman Türkçe şiirlere, Arapça veya Farsça şiirlerden alıntı yapıldığı da görülmektedir. Bu çalışmada bir makale sınırları çerçevesinde İbnü’l-Hatîb’in şiirlerinde yapmış olduğu tazmîn temsil kabiliyeti yüksek örnekler üzerinden ele alınmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır: Önce Lisânüddîn İbnü’l-Hatîb’in hayatı ve eserlerine yer verilmiştir. İkinci olarak tazmîn kavramı, sözlük ve terim anlamı bakımından incelenmiştir. Tazmîn sanatı kapsamına giren Türkçe ve Arapça şiirler incelenmiştir. Son olarak Lisânüddîn İbnü’l-Hatîb’in şiirlerinde tazmîn sanatına tahsis edilmiştir.

The Art of Tazmīn/Quotation in Poetry in the Poems of Andalusian Poet Lisān al-Dīn Ibn al-Khatīb

This article primarily examines the art of quotation (tazmin) in the poems of Lisânüddîn İbnü'l-Hatîb, who is considered one of the greatest poets of Andalusian poetry by literary historians. In the article, after biographical information about him will be given, İbnü'l-Hatîb’s application within the framework of the art of quotation will be presented. The title of "zü'l-vizâreteyn" (the owner of two viziers) given to İbnü'l-Hatîb by the ruler of his time is a symbol of two skills. The first of these skills points to his statesmanship, while the other points to the strength of his pen. It is seen that Lisânüddin İbnü'l-Hatîb, who had many qualifications such as being a writer, poet, and vizier, and received a good education from an early age, included the art of quotation in his poems. This study consists of three parts: In the first part, the life and works of Lisān al-Dīn Ibn al-Khatīb are surveyed. In the second part, the dictionary and term meaning of the concept of tazmin is examined, followed by an examination of Turkish and Arabic poems, which are within the scope of the art of tazmin. The third part is devoted to the art of compensation in Lisān al-Dīn Ibn al-Khatīb’s Poems. When his two-volume anthology (divan) named al-Sayyib wa'l-cehām wa'l-māzī wa'l-kehām is examined from beginning to end, it is seen that Ibn al-Khatīb quotes the poems of the poets of the period of Jāhiliyya. Ibn al-Khatīb also quoted from the poetry of the poets who converted to Islam and who were called muhadram poets both in the period of ignorance and with the emergence of the religion of Islam. He also quoted post-Islamic poets and sprinkled the best examples of the art of tazmin among his poems. The tazmin that Ibn al-Khatīb included in his poems was sometimes in the form of quoting an idiom of a famous poet and sometimes in the form of borrowing a verse or couplet from the poet. The arts (muhassināt-ı badīiyye) that make up the science of Badi' are of two types, al-muhassinātu'l-lafziyya and al-muhassinātu'l-ma'nawiyya. al-Muhassinātu'l-lafziyya are arts that beautify the word. al-Muhassinātu'l-ma'nawiyya are arts that beautify the meaning. The number of arts related to meaning is higher than the arts related to speech. The arts related to meaning are arts that depend on thought, imagination, passion, knowledge, and structure. Tazmin is one of the arts related to meaning. One of the arts that is in the same group as tazmin and closely related to the art of tazmin is the art of citation. We can define citation (iqtibas) as “a poet or writer taking at least one composition from a verse or hadith into his poem or prose for different purposes.” Here, we come across the common and different aspects of indemnification and borrowing. What they have in common is to quote from a source. The main point where these two arts differ is the issue of citing the source. If the cited source (verse or hadith) is very well-known, it is essential not to refer to the source. In tazmin, whether the source cited is known or not by the literary authorities plays a decisive role. If the source is well-known in the eyes of the rhetoricians (literary authorities), there is no need to state that the poem is a quote. However, if the opposite is the case, it is necessary to point out the quotation in the poem to get rid of the suspicion of plagiarism. While citation is in question both in poetry and prose, tazmin is only in poetry. In our study, it is possible to find various references made by Lisān al-Dīn Ibn al-Khatīb, who included both the art of quotation and the art of citation in his poems, to the poets he quoted in the art of quotation in his poems. We can say that the art of quotation serves as a bridge between the poet quoted and the poet quoted. There are many examples of this issue in Ibn al-Khatīb's poetry. In other words, he showed his knowledge of anthology by quoting other poets, embellishing his poems, and sometimes referring to a past event with poems supporting his ideas. We have identified and examined the quotations (the art of quotation) made by the poet. Numerous works have been written on the meaning, declaration, and badiʻ that make up Arabic rhetoric. Badīʻ, one of these branches of science, includes extremely important arts. The art of quotation, which can be briefly described as a poet's quoting from another poet's poem, which is included in the Badīʻ arts, has the potential to become a thesis topic because it is interesting that poets quote from poets who lived centuries ago and who lived in the same period.

___

  • Akkâvî, İn’âm Fevvâl. el-Muʻcemu’l-mufassal fî ulûmi’l-belâğati el-bedîʻ ve’l-beyân ve’l-meânî. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye. 1418/1996.
  • Antere b. Şeddâd. Divanü Antere b. Şeddâd. thk. Muhammed Said Mevlevî. Kahire: el-Mektebü’l-İslâmî, 1390/1970.
  • Aʻşâ Meymun b. Kays. Divanü’l-Aʻşâ’l-kebîr. by. ts.
  • Besyûnî, Abdülfettah Feyûd. İlmü’l-bedîʻ. Kahire: Dâru’l-Meâlîmi’s-Sekafiyye, 1418/1998.
  • Bolelli, Nusrettin. Belâgat (Beyân. Meânî. Bedîʻ İlimleri) Arap Edebiyatı. İstanbul: M.Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, 2015.
  • Cevheri, İsmail b. Hammad. es-Sıhah tâcü'l-lüga ve sıhâhu'l-Arabiyye. thk. Ahmed Abdülgafur Attâr. Beyrut: Dâru’l-İlmi li’l-Melâyîn. 1990.
  • Corci Zeydan. Tarîhu âdâbi’l-lüğati’l-Arabiyye. 3 Cilt. nşr. Şevki Dayf. Kahire. Dârul-Hilâl. ts.
  • Durmuş, İsmail. “Tazmîn”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 40/ 204-206. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 2011.
  • Ebû Temmâm. Divanü Ebî Temmâm. thk. Râci el-Esmer. 2 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî. 1994.
  • Fâhûrî, Hannâ. el-Câmiʻ fî târihi’l-edebi’l-Arabî. Beyrut: Dâru’l-Cîl. 1953.
  • Ferezdak, Ebû Firâs Hemmâm b. Gâlib b. Sa‘saa et-Temîmî. Dîvanü el-Ferezdak. thk. Ali el-Fâ’ûr. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye. 1408/1987.
  • Hâcîrî, Ebü’l-Fazl (Ebû Yahyâ) Hüsâmüddîn Îsâ b. Sencer b. Behrâm el-İrbilî el-Hâcîrî. Divanu el-Hâcîrî. by.. ts.
  • Hammâd, Fatıma Ahmed. “Eserü’l-iktibâs ve’t-tazmîn fi şiʻr Lisâniddin İbni’l-Hatîb”. Mecelletü Câmiati’l-enbâr li’l-luğâti ve’l-âdâb. Irak: 2018. 68-100.
  • Hatîb el-Kazvînî. Telhisu’l-Miftâh Kur’an’ın Eşşiz Belâgatı. nşr: Nevzat H. Yanık. Mustafa Kılıçlı. Sadi Çögenli. İstanbul: Huzur Yayın Dağıtım. ts.
  • Hâşimî, Seyyid Ahmed. Cevahiru’l-belağa fi’l-meânî ve’l-beyân ve’l-bedîʻ. thk. Yusuf es-Sameylî. Beyrut: Mektebetü’l-Asriyye. 1999.
  • Hitti, Philip K.. History of The Arabs. Londra: by.. 1970.
  • Hutay’e, Ebû Müleyke Cervel b. Evs b. Mâlik el-Absî. Dîvânü Hutay’e. thk. Hamdû Tammâs. Beyrut: Dâru’l-Maʻrife. 1426/2005.
  • İbn Düreyd, Ebû Bekr Muhammed b.el-Hasan el-Ezdî el-Basrî. Cemheretü’l-lüğa. 4 Cilt. Bağdat: Mektebetü’l-Müsennâ. ts.
  • İbn Ebi’l-İsbuʻ, Ebû Muhammed Zekiyyüddîn Abdülazîm (Abdüsselâm) b. Abdilvâhid b. Zâfir el-Mısrî. Tahrîru’t-tahbîr (fî sınâ’ati’ş-şi’r ve’n-nesr ve beyâni i’câzi’l-Kur’an) thk. Hıfnî Muhammed Şeref. Kahire: by. 1963.
  • İbn Fâris, Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Fâris b. Zekeriyya. Muʻcemü mekâyisi’l-lüğa. 6 Cilt. thk. Abdüsselâm Muhammed Harun. İskenderiyye: Dâru’l-Fikr. 1399/1979.
  • İbn Hacer, Şihâbüddîn Ahmed b. Ali el-Askâlânî. ed-Düreru’l-kâmîne fî a’yâni’l-mieti’s-sâmine. 4 Cilt. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.
  • İbn Haldûn, Abdurrahman. Dîvânü’l-mübtedei ve’l-haber fî târihi’l-Arabî ve’l-Berber. 8 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Fikr. 1421/2000.
  • İbn Haldûn, et-Ta'rîf bi'bn-i Haldûn ve rihletühû ğarben ve şarken. nşr. Muhammed b. Tâvît et-Tancî. Kahire: by. 1370/1951.
  • İbnü’l-Hatîb, Lisânüddîn. Divanü Lisâniddîn İbni’l-Hatîb es-Sayyib ve’l-cehâm ve’l-mazî ve’l-kelâm. nşr. Muhammed Miftâh. 2 Cilt. Dâru’s-Sekâfe / Dâru’l-Beyzâ.1409/1989.
  • İbnü’l-Hatîb, el-İhâta fi ahbâri Gırnâta. 4 Cilt. thk. M. Abdullah İnân. Kahire: Mektebetü’l-Hancî, 1955.
  • İbnü’l-Hatîb, Ravzatu’-Taʻrif bi’l-hubbi’ş-şerîf. thk. Muhammed el-Kettânî. Beyrut: Dâru’s-sekâfe/Dâru’l-Beyza, 1979.
  • İbn Raşîk, Ebû Ali el-Hasan b. Raşîk el-Kayrevâni el-Ezrî. el-Umde fî mehâsini’ş-şi’r ve âdâbih. thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd. Beyrut: Dâru’l-Cîl. 1401/1981.
  • İmruülkays b. Hucr. Divânü İmruülkays. thk. Muhammed Ebü’l-Fazl İbrahim. Kahire: Dâru’l-Meârif. 2009.
  • İnân, Muhammed Abdullah Lisânüddîn. İbnü’l-Hatîb ve türâsühü’l-fikrî, Kahire: Mektebetü’l-hancî,1388/1968.
  • Lebid b. Rebîa, Dîvânü Lebîd b. Rebîa el-Âmîrî. Beyrut: Dâru Sâdır, ts.
  • Makkarî, Şihâbüddîn Ahmed b. Muhammed. Ezherü’r-riyâd fî ahbâri iyâz. 5 Cilt. thk. Mustafa es-Saka. İbrahim el-Ebyârî. A. Hafîz Şiblî. Kahire: Matbaatü’l-Cenneti, 1358/1939.
  • Makkarî Şihâbüddîn Ahmed b. Muhammed. Nefhu’t-tîb min ğusni'l-Endelüs er-râtib ve zikru veziruhâ Lisâniddîn İbni’1-Hatîb. 8 Cilt. nşr. İhsan Abbâs. ,Beyrut: Dâru Sadır, 1388/1968).
  • Maarrî, Ebü’l-Alâ. Saktu’z-Zend. Beyrut: Dâru Beyrut/Dâru Sâdır, 1376/1957.
  • Mütenebbî, Ebü’t-Tayyib. Divanü el-Mütenebbî. Beyrut: Dâru Beyrut, 1403/1983.
  • Nâbigatü’z-Zübyânî, Dîvân. thk. Muhammed Ebü’l-Fazl İbrahim. Kahire: Dâru’l-Meârif, ts.
  • Nusayb b. Rebâh, Şi’ru Nusayb b. Rebâh, thk. Davud Selvem, Bağdat: Matbaatü’l-İrşâd, 1968.
  • Parlak, Nizamettin. Lisânüddin İbnü’l-Hatîb’in Siyasî Kişiliği ve Tarihçiliği. Ankara: Ankara Üniversitesi. Doktora Tezi, 2004.
  • Saraç, M. A. Yekta. Klasik Edebiyat Bilgisi Belâgat. İstanbul: Gökkubbe Yayınları, 2016.
  • Sarı, Mevlüt. el-Mevârid li’t-tüllâb: Arapça-Türkçe Talebe Lügatı. İstanbul: Bahar Yayınları, ty. 455-456.
  • Pala, İskender. “Tazmîn”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 40: 206. İstanbul: TDV Yayınları, 2011.
  • Tarafe b. Abd b. Süfyân b. Sa’d el-Bekrî. Divanü Tarafe b. Abd. nşr. Mehdî Muhammed Nâsıruddîn. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye. 1423/2002.
  • Tehânevî, Muhammed Ali. Keşşâfü ıstılâhâtı’l-fünûn ve’l-ulûm. thk. Ali Dehrûc. Beyrut: Mektebetü Lübnân. 1996.
  • Ubudî, Câsim – Tomar, Cengiz. “Lisânüddîn İbnü’l-Hatîb”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 21/74-76. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2000.
  • Yiğit, İsmail. “Nasrîler”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 32/420-424. İstanbul: TDV Yayınları, 2006.
  • Züheyr b. Ebî Sülmâ. Dîvânü Züheyr b. Ebî Sülmâ. thk. Ali Hasan Fâ’ûr. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye 1408/1988.