Çözüm Sürecinin Sonlanmasının Anayasal Gelişme Üzerindeki Etkileri

Çözüm sürecinin sonlanması ya da “buz dolabına kaldırılması” üzerine, savaşı yeniden kimin başlattığı ile ilgili yoğun bir tartışma başlatıldığı görülmektedir. Siyasi rakipler belirli olay ve olguları tarihsel sıralama ile sunarak kendi argümanlarını empirik olarak kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Ancak emprik veriler, söz konusu aktörlerin temel motivasyonlarını ve amaçlarını açıklayan teorik bir çerçeveye dayanmadığında anlamlarını yitirirler. Bu yazıda anayasal iktisat açısından çözüm sürecinde yaşanan son olayları yorumlamaya ve geleceğe yönelik bir perspektif sunmaya çalışacağım. Bu sebeple öncelikli olarak Türkiye’nin anayasa sorunu ve Kürt meselesi arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak, meşruluklarını demokratik seçim sisteminden alan siyasetçilerin, Kürt meselesinde nerede durduklarını açıklayacağım. Sonrasında ise ekonomik gelişme ile anayasal siyasal düzen arasındaki teorik ilişkiyi açıklayarak, PKK ile AK Parti’nin temel motivasyonlarını bu bağlamda açıklayacağım.