Bir İşletmenin Sosyal Sorumluluğu Kârlarını Artırmaktır

Ne zaman iş adamlarının “serbest piyasa sisteminde işletmelerin sosyal sorumluluğu” konusunda konuştuğunu duysam aklıma 70 yaşındayken, hayatı boyunca aslında edebi olmayan bir üslupla konuştuğunu öğrenen Fransız adamın o muhteşem replikleri gelir. İş adamları, işletmelerin “tek ilgisinin” kâr olmadığı, aynı zamanda bazı arzulanan toplumsal hedefleri desteklemek; örneğin istihdam yaratmak, ayrımcılığı önlemek, hava kirliliğinden kaçınmak veya modern reformculardan öne çıkanların slogan haline getirdiği her ne varsa o konudaki sorumluluklarını ciddiye alan bir “toplumsal bilince” sahip olmak gibi bir derdi olduğu hakkında nutuklar çekerken hür teşebbüsü savunduklarına inanırlar. Eğer onlar veya bir başkası gerçekten kendilerini ciddiye alacak olsa aslında onların saf ve katıksız bir sosyalizm vaazı verdiğini fark eder. Bu şekilde konuşan iş adamları, özgür bir toplumun son birkaç yüzyıldır temelini oyan entelektüel güçlerin bilinçsiz birer kuklasıdır.