Platonic Guardians: The British and American Occupations of Iraq, 1914-1932 and 2003-2011

Son yüz yıl boyunca Anglosakson büyük güçleri Irak'ı iki defa işgalci politikalarla dönüştürmeyi denediler ve -tartışmaya açık da olsa- her iki seferinden de tatmin verici olmaktan uzak sonuçlar aldılar. Bu makale sözkonusu dönüştürme çabalarının uğradığı başarısızlığın asıl nedeninin, işgalcilerde var olan ve burada “koruyuculuk” olarak anacağımız bir davranış kalıbı olduğunu savunmaktadır. Koruyuculuk kavramı Platon'un herşeyi bilen bir elitin devlet yönetimini tasvir ettiği Cumhuriyet eserine kadar gider. Irak'ın iki işgalinin arkasındaki itici güçler -İngiliz koloni idarecileri ve A.B.D. neokonservatistleride Platon'un düşüncesinden etkilenmişlerdir ve elbette, onun tanımladığı koruyucularla bazı ortak özellikleri paylaşmaktadırlar. Gerçeğe ulaşma ayrıcalığına sahip olduklarına ikna olmuş bu yeni koruyucular Irak'ı akılcı bir plan -İngiliz örneğinde kabileci toplumun yeniden yaşama geçirilmesi, Amerikan örneğinde ise bir monarşinin tekrar diriltilmesi ileçerçevesinde yeniden biçimlendirmeye çalışmışlardır. Saha gerçeklerine pek dikkat etmeksizin bu planları zorla benimsetmeye çalışan bu muhafazakar yöneticiler ve siyasetçiler, aslında muhafazakarların normalde liberalleri ve sosyalistleri eleştirdiği bir şeyi aynen yapmış oldular. Böylece Karl Popper'ın Açık Toplum ve Düşmanları'nda eleştirdiği şekliyle ütopyacı düşüncenin kurbanı olmuşlardır