Bir “Hainlik” Hikayesi

Hainler! Ne de çok duymaya başladık son zamanlarda bu sözü. Yaşamımızın ayrılmaz bir parçası oldu adeta. Hain sözünü duymadan güne başlayamıyoruz, yiyemiyoruz, içemiyoruz, eğlenemiyoruz. Hain sözcüğünün toplumsal belleğe bu kadar kazınmaya çalışıldığı başka bir dönem yaşanmış mıdır bilinmez ama bu aralar pek bir kullanışlı. Kendi fikir ve düşüncelerimizi eleştiri süzgecinden geçirmeden bir onaylatma mekanizmasına dönüşmüş durumda hain sözcüğünün kendisi, hainin kim olduğundan bağımsız olarak. Üstelik hainliği ete kemiğe büründürmek bu kadar kolayken; bir düşüncenin, eylemin ahlaki doğruluğunu sorgulamak hak getire. 
Anahtar Kelimeler:

toplumsal bellek, düşünce, hain