STATÜKONUN BİR ARACI OLARAK PSİKOLOJİ VE PSİKİYATRİ

Kuhn'a göre, bir paradigma içinde tahminler doğrulanmamaya başlar ve görünür hale gelen tutarsızlıkların sayısı artarsa, o paradigma artık aşınmıştır ve önemli bir belirsizliğe saplanmıştır, işte, paradigma adına işlerin eskisi gibi iyi gitmediği böyle zamanlarda felsefi düşüncede bir yoğunlaşma olur; insanlar ayrıntılara dair biriken literatürü bir yana bırakarak hareket noktası üzerine konuşmaya başlarlar (1). Psikiyatride de böyle oldu. Beyinle ilgili literatürün oldukça arttığı; küçük bir ayrıntı (Örneğin; bir nörotransmitterin geri emilimi konusunda) üzerine yüzlerce makalenin yayınlandığı bir dönemde psikiyatrinin temel kuramlarını tartışan sesler de yükselmeye başladı. Psikiyatri, sırtını dayadığı modern tıp sayesinde bu eleştirileri şimdilik savuşturmuş gibi gözükmektedir. Gerçekten bu dönemde fizik tıp ve cerrahide olağanüstü ilerlemeler, önemli başarılar elde edilmişti. Kim insanlığa hizmet iddiasıyla kurulmuş böyle bir teknolojinin başarısıyla ters düşebilirdi? Nitekim, bu eleştiriler marjinal çıkışlar olarak kaldı; zarar vermeyecek bir alanda sınırlandı. Ancak psikiyatri hala modern tıbbın, hatta teknoloji ve bilimin yumuşak karnı olmaya devam ediyor.

___

  • 1)Kuhn, TS Bilimsel Devrimlerin Yapısı Çev N Kuyaş, 2 Baskı İstanbul Alan Yayıncılık, 1982
  • 2) Prılleltensky, I Statü quo and psychology American Psychologıst 44 795-802,1989
  • 3) Sarason, SB And what ıs the publıc ınteresf Amencan Psychologıst 41 899-905,1986
  • 4) Sullıvan, EV A Crıtıcal Psychology New York Penum, 1984
  • 5) VVılson, HT The Amencan Ideology London Routledge and kegan Paul, 1977
  • 6) Spence, JT Achıevement American Style American Psychologıst 40 1285-1295,1985
  • 7) Sarason, SB Psychology Mısdırected New York Free Press, 1981
  • 8) Schultz, D The Behavıoral Aproach İn The Theorıes of Personafıty Fourth Edıtıon Calıfornıa Brooks/Cole, 1990, pp 405-438