Bediüzzaman Said Nursî: Dâvası, Evrenselliği ve Cihad Anlayışı Işığında Ortadoğu Meselesi

Bu çalışma, Bediüzzaman Said Nursî’nin 16. Lem’a ışığında, Ortadoğu hadiselerinin ve Filistin meselesinin bir tefsiridir. Tanzimat öncesi ve sonrasında Batı düşüncesi Osmanlı devletini istila etmiş, hatta bu fikirler itikad ve iman alanına dahi girmiştir. Neticede, özellikle materyalist fikirler bütün Osmanlı sathında yayılmış bulunuyordu. Türkiye’de Batı felsefesine karşı verilecek mücadelede, Bediüzzaman’ın Risale-i Nurdaki felsefesine büyük ihtiyaç vardır.Bediüzzaman Said Nursî’nin davasındaki evrensellik, Nurculuk dâvasının sahibi Bediüzzaman, sadece belirli bir bölge problemleriyle ilgilenmemişti. Onun hitabı, bütün Müslümanların faydasına yönelik umûmî, İslâmî bir hitaptı. Hakikaten onun bakış açısı ve felsefesi tecdid ile vasfedilebilir. Bediüzzaman Said Nursî’nin bizzat kendisine bu yüzden müceddidlik sıfatı verilebilir. Zira hayatı boyunca sayısız problemlere karşılaşmış, bunlara uygun çözümler ve yorumlar getirmiştir. Örneğin, bu asırda bütün İslâm âleminin dört bir yanında yayılmakta olan anarşi meselesinde Bediüzzaman, en uygun tedavi ve çözüm yolları getirmiştir.Bediüzzaman’ın demokrasi alanındaki görüşleri ve felsefesi, İslâm âleminde yeni bir anlayıştır. Ortadoğu problemi ile de irtibatlı olarak Bediüzzaman’a göre cihad anlayışı cihad-ı maddî ve cihad-ı manevî olarak ikiye ayrılır.Araplarla Yahudiler arasında çok sayıda savaşlar meydana geldi ve en sonuncusu dışında bütün savaşlardan mağlup ve hezimete uğramış bir halde ayrıldılar. Eğer bu esnada Bediüzzaman’ın görüşleri onlar tarafından tatbik edilmiş olsaydı, hep hüsranla sonuçlanan bu mücadelelerden daha kârlı sonuçlar elde edeceklerdi.

___

  • Bediüzzaman Said Nursi, Lem ’alar, İstanbul: Sözler Yayınevi,1976. S.105.