HARBETSUVAN TEPESİ 2018 YILI KAZI ÇALIŞMASI.

Şanlıurfa ili sınırları içerisinde son yıllarda yapılan araştırmalar, Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenen merkezler arasındaki bağlantıların sanılandan daha yoğun olduğunu ortaya çıkartmıştır. Özellikle, M.Ö. 9. binyılın başlarında ortaya çıkan bu yoğunluk, benzer özellikteki merkezlerin sayıca artması ile kendini göstermektedir. Bu merkezler; Sefer Tepe, Kurt Tepesi, Hamzan Tepe, Taşlı Tepe, Karahan Tepe ve Harbetsuvan Tepesi’dir ve özellikle “T” şeklinde dikilitaşlar ile karakterize edilmektedir. Göbekli Tepe’nin II. tabakasında görülen “T” şeklinde dikilitaşlarla aynı boyutta dikilitaşların bulunduğu bu merkezler içerisinde, 2017 yılında Şanlıurfa Müzesi ile birlikte Harbetsuvan Tepesi’nde arkeolojik kazılara başlanmıştır. Daha çok kaçak kazı alanlarının yaratmış olduğu tahribatın boyutunu anlamak için yapılmış olan bu kurtarma kazısında, yeni mimari bulgular ve arkeolojik buluntular ortaya çıkartılmıştır. Harbetsuvan Tepesi’nde yapılan kazılarda ortaya çıkartılan dörtgen planlı yapıların ortasında ya da duvarların içerisinde bulunan dikilitaşların varlığı Göbekli Tepe’nin II. tabaka yapıları ile benzer olduğunu ortaya koymuştur. Ele geçen diğer eserlere bakıldığında; falluslu heykel parçası, kol ve parmak kabartmalı dikilitaş, Byblos uçları, yassı baltalar, obsidyen okucu, bazalt taşından havanelleri ve taş kurnalar gibi bu döneme özgü buluntular söz konusudur. Dolayısıyla Harbetsuvan Tepesi kazıları, Göbekli Tepe dışında ikinci bir kült merkezi özelliği taşıyan yeni bir merkezin de var olduğunu kesin bir şekilde ortaya koymuştur. Bu çalışmada, Harbetsuvan Tepesinin yer aldığı Tek Tek Dağları bölgesinin Neolitik dönemde günümüzde olduğu gibi bitki örtüsü yönünden zengin olmadığı, buna bağlı olarak da Neolitik dönem yapı mimarisinin buna göre şekillendiğini göstermeye çalışacağız. Ayrıca, 2018 yılında Harbetsuvan Tepesi kazısında açığa çıkan mimari yenilikler ve küçük buluntular üzerine bir değerlendirme yapılacaktır.

EXCAVATION STUDY OF HARBETSUVAN TEPESİ IN 2018

Researches within the Şanlıurfa province borders in recent years have proved that the connection between the centers belong to the Pre-Pottery Neolithic Period (PPN) is more intense than expected. Especially, this intensity, emerged in the beginning of the 9th millenium, manifests with the increasing numbers of the centers with similar characteristics. These centers are; Sefer Tepe, Kurt Tepe, Hamzan Tepe, Taşlı Tepe, Karahan Tepe, and Harbetsuvan Tepe which are particularly characterized by “T” shaped pillars. Archaeological excavations were started in 2017 in Harbetsuvan Tepe that is one of these centers which have the same sized “T” shaped pillars with yhe II. layer of Göbeklitepe. During this rescue excavation, which was mostly made to understand the extent of the damage caused by illegal excavation areas, new architectural and archaeological finds were started to unearth. The presence of pillars in the quadrangler planned structures or in the walls which unearthed during the Harbetsuve Tepe excavations revealed that this is similar with the II. Layer of Göbeklitepe. When looked at the finds unearthed such as piece of a sculpture with phallus, pillar with arm and finger relief, Byblos typed arrowheads, flat axes, obsidian arrowheads, pestles made of basalt, and stone basin of a bath, are special to this period. Therefore, the excavations at Harbetsuvan Tepe have definitely revealed that there is a new center, which has the same feature of a second cult center besides Göbekli Tepe. In this study, we will try to show that the Tek Tek Mountains region, where Harbetsuvan Tepe is located, was not rich in vegetation during the Neolithic period as well as today, and the architecture of the Neolithic period was shaped accordingly to this lack of vegetation. Besides, there will be an assessment on architectural innovations and small finds unearthed during the Harbetsuvan Hill excavation in 2018.

___

  • AURENCHE O. & KOZLOWSKİ S.-K. (1999) La Naissance du Neolithique au Proche Orient. Editions Errance, Paris
  • ÇELİK B. (2011) “Karahan Tepe: A New Cultural Centre in Urfa Area in Turkey”, Documenta Praehistorica Sayı 38, 241-253.
  • ÇELİK B. (2015a) “Differences and Similarities Between the Settlements in Şanlıurfa Region where “T” shaped Pillars are Discovered” TÜBA-ARSayı 17, 9-24.
  • ÇELİK B. (2015b) “Şanlıurfa İli Yüzey Araştırması”, Belgü, Sayı 2, 9-99.
  • ÇELİK B. (2016) "A small-scale cult centre in Southeast Turkey: Harbetsuvan Tepesi" Documenta Praehistorica Sayı 43, 421-428.
  • ÇELİK B. (2019) “Neolitik Dönem Kült Merkezi: Harbetsuvan Tepesi.”, Karadeniz Uluslar arası Bilimsel Dergi Volume 43, 24-38.
  • DIETRICH O., J. NOTROFF, L. CLARE, C. HÜBNER, Ç. KÖKSAL-SCHMIDT, K. SCHMIDT. (2016), “Göbekli Tepe, Anlage H. Ein Vorbericht beim Ausgrabungsstand von 2014” (Ed.) Ünsal Yalçın, Anatolian Metal VII, Anatolien und seine Nachbarn vor 10.000 Jahren Anatolia and neighbours 10.000 years ago, Beiheft 31, 53-70.
  • DIETRICH O. & K.SCHMIDT (2017) "A Short Note on a New Figurine Type from Göbekli Tepe" Neo-Lithics, Sayı 1/17, 43-46.
  • KAYA Ö. F. & ERTEKİN, A. S. (2009). “Flora of the protected area at the Tektek Dağları (Şanlıurfa-Turkey)”, OT Sistematik Botanik Dergisi, Vol. 16, No. 2, 79-96.
  • KAYA Ö. F. (2014). “Phytosociological Analysis on The National Park of The Tek Tek Mountains, Şanlıurfa, Turkey, Bangladesh Journal of Botany, Vol. 43, No. 1, 27-35.
  • NEEF, R. (2003). “Overlooking the Steppe-Forest: A Preliminary Report on the Botanical Remains from Early Neolithic Göbekli Tepe (Southeastern Turkey)” The Newsletter of Southwest Asian Neolithic Research, Neo-Lithics 2/03, 13-16.
  • SCHMIDT K. (2013) “Göbekli Tepe Kazısı 2011 Yılı Raporu”34. Kazı Sonuçları