Giriş bölümünün en dikkate değer tarafı, yazarın Sui ve Tang Hanedanlıklarının kozmopolit yapısına dikkat çekmesidir. Çin bu dönemlerde yabancı kültürel unsurları kabul etmeye hevesliydi ve bu da onların sanat, müzik, dans, yemek vs. konularda çok yönlü olmalarını sağlamıştı. Ancak ilginçtir ki o dönemin devlet adamalarında ve tarihçilerinde dış etkiyi küçümseme eğilimi vardı. Yine önceki yıllara ait tarih çalışmalarında Türkler ve Moğolların, Çin devlet sistemindeki katkılarının göz ardı edilmesi Skaff tarafından eleştirilmiştir. Bunun yanı sıra Çin ve Türk devletlerinin ortak sınır bölgelerinin kültürel alışveriş açısından ne denli önemli olduğu vurgulanmıştır. Coğrafya ve çevre koşulları kısaca gözden geçirildikten sonra, iki farklı toplumun savaşlarının asıl amacının toprak işgal etmek ya da ganimet elde etmek olmadığı, ikili siyasi ilişkilerde güçlü taraf olduğunu gösterme amacı taşıdığı dile getirilmiştir.