1990 yılından beri yükselen Çeçen milliyetçi hareketi Cevher Dudayev’in önderliği altında birçok Çeçen halkından da destek kazanmış ve savaşta da Rus ordusunun saldırılarına karşı Çeçenler direniş göstermiştir. Bu direniş ve Rusya’nın zor durumu 1996 yılında Hasavyurt Anlaşmas’ının imzalanmasına yol açmış ve Çeçenistan fiilen Rusya’dan bağımsızlığı elde etmiştir. Fakat ondan sonra Çeçenistan’da kaos ve çatışma hakim olmuş, bu süreçte Çeçenistan hükümetinin gücü zayıflamış ve kendi etkisini yükseltip güçlü Çeçenlerden destek alan Vahhabiler de halka karşı tehdit oluşturmaya başladı. Bu durumda Ahmet Kadirov gibi birçok insanlar Rusya’yla anlaşma yolunu aramaya başlamıştır. 2000’lı yılların başında Rusya’nın desteğiyle kurulan Kadirov yönetimi insan haklarının ihlali ve Rusya’ya yakın tavrından dolayı sıkça eleştirilirken savaş ve kargaşadan yorulmuş Çeçenler ülkeye refah, barış ve düzen sağlayan “kötünün iyisi” olan Kadirov yönetimini tercih etmektedir. Ayrıca Rusya’nın belirsiz geleceği Çeçenistan’ın geleceği konusunda tedirginlik yaratmaktadır. Çeçenistan’da toplum yapısı toparlanmaya doğru giderken Rusya’da ise Putin’den sonra kaosun ortaya çıkma ihtimali söz konusudur. Kadirov Putin sonrası Rusya’sında daha önemli ve aktif göreve gelme ihtimali varken Kadirov’un şahsına yönelik eleştirilerin kaynağında bu yatmaktadır.