Bilimsel Düşünce Nasıl kazanılır ve Bilim Adamı Nasıl Olunur?

İnsanlık tarihine baktığımızda bilimsel düşüncenin nasıl geliştiğine ilişkin izleri bulabiliriz. Ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz; ancak insanlar bir sayısını karşısındakine ifade edebilmeleri için yüz binlerce yıl beklemek zorunda oldukları; daha sonra 2 sayısını bildirmek için 25.000 yıl daha bekledikleri ve 2 sayısına ulaştıktan sonra diğer sayıları ard arda ekleyebildikleri söylenir.Bilimsel düşüncenin temelindeki biyolojik mekanizma insanlarda ortaya çıkmış merak duygusudur. Bu duyguya sahip herkes bilim adamı olmaya adaydır; bu duyguları bastırılmış olanlar da tutucu ya da daha aşırı bir tanımlama ile gerici olmaya adaydır. Eğer çocukluk çağlarında merak duygusu, dogmanın korkuları ile bastırılmış, bilimsel düşüncenin dışındaki araçlarla merak edilenlere açıklama getirilmiş ya da merak duygusu, inançların zayıflatılması olarak ileri sürülmüş ise o toplumun ya da bireyin bilimsel düşünceye sahip olması söz konusu olamaz. Ne yaparsanız bir yerde vitesten atar. Dolayısıyla bilimsel düşünme bireysel bir yetenek ya da başarıdan ziyade toplumsal bir üründür. Eğer bir toplum dogmanın bataklığını saplanmış ise bu toplumun bireylerinin bilimsel düşünceye yaygın olarak ulaşmaları söz konusu olamaz. İşin en kötüsü böyle bir duruma düşmüş bir toplum, kendi kendine çıkış yolunu bulamaz; ancak toplumun genel düşüncesini belirli bir süre göz ardı eden ve yeni bir toplumsal düşünceyi biraz da dayatma ile yerleştiren birini ya da birilerini beklemek durumundadır.Bilimsel düşünce, çevre, toplumsal etkileşme ve toplumun sorunlarına çare bulma çabası ile oluşan bir durumdur. Böyle bir toplumun doğru karar vermesi, geçmişte yaşananları doğru analiz etmesi ile mümkündür. Eğer toplum olumsuzlukları başkalarının üzerine yıkma alışkanlığını edinmiş ise ya da yanlışlıklarını sarıldığı öğretiden değil de uygulama eksikliğinden kaynaklandığına inanmış ise bu toplumun doğru yolu bulması söz konusu değildir. Böyle bir toplumda yetişen bir insanın bilimsel düşünce ile yolunu bulması açıkça şansa kalmıştır. Bilim dünyasında şans faktörü en aza indirilmiş faktördür.

___

  • Demirsoy, A.: Yaşamın Temel Kuralları Serisi
  • Demirsoy. A.; Kalıtım ve Evrim