Bu makalede Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkeleri olan Almanya, Fransa ve Avusturya’da son on yılda meydana gelen aşırı sağ partilerin yükselişinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olma isteğine etkisi araştırılmaktadır. Bu ülkelerde son on yılda küresel finans krizi, IŞİD terörü ve Avrupa göçmen krizi nedenleriyle aşırı sağ partiler son derece güç kazanmışlardır. Bu partilerin güç kazanırken en fazla kullandığı konular İslamofobia ve göçün etkileridir. Bu partiler, ayrıca, toplumlarının büyük bölümünün de karşı olduğu üzere Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olma isteğine karşı çıkmakta ve bundan önemli derecede fayda sağlamaktadırlar. Bundan dolayı, oylarını güvende tutmak amacıyla bu ülkelerdeki önde gelen merkez sağ ve merkez sol partiler için Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkmak artık önemli bir hale gelmiştir. Böyle bir etki yaratmasından dolayı, aşırı sağ partilerin yükselişi Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden uzaklaşmasına neden olan faktörlerden biri olmuştur.  

This article investigates the impact on Turkey’s European Union membership bid of the rise during the last decade of far-right parties in Germany, France and Austria – leading European Union countries. Due to the global financial crisis, ISIS terrorism and Europe’s immigration crisis, far-right parties have gained considerable power in these countries in the last decade. Among the most important issues that these parties have drawn on are Islamophobia and the effects of immigration. They have also strongly benefited by opposing Turkey’s European Union membership bid in agreement with the opinion of a majority of people in their countries. Thus, to secure their own votes against these far-right parties, it has become important for both governing and opposition mainstream parties to oppose Turkey’s European Union membership. By creating such an effect, the rise of far-right parties has become one of the factors alienating Turkey from European Union membership.