Günümüzde, toplumların en önemli hedeflerinden biri yaşam kalitesini yükseltmek ve sürdürülebilirliğini korumaktır. Rekreasyon, bireyin gündelik yaşamına anlam veren, yaratıcılığını ve yeteneklerini keşfedip geliştiren; aynı zamanda, toplumsal boyutta faydacılığının da göz ardı edilemeyeceği bir olgu olarak yaşam kalitesi ile yakından ilişkilidir. Kökeni Latince “recreation” yeniden doğuş, yeniden inşa/yapılanma sözcüğünden gelir. Modernleşme ile sekülerleşen toplum, bireye kendini gerçekleştirme, varlığını onaylatma tasarısını hayata geçirme fırsatı yaratmıştır. Diğer bir deyişle sivil toplum rekreasyon alan ve araçlarını bireyin hizmetine sunarak onun vatandaşlık aidiyetini güçlendirmeyi görev edinmiştir. Özellikle post geleneksel bir toplumda genç nüfusun, göçmenlerin, dezavantajlı grupların denetiminde, rekreasyon aktivitelerinin uyum ve dayanışmayı faydacı bir hedefe yönlendirebilme işlevi onun önemini daha da görünür kılmaktadır. Çalışmada; etkileşim kuramı çerçevesinde, çeşitli fiziksel aktivitelere ve spora katılan toplam sekiz kadın ve erkekle yapılan derinlemesine görüşmeler aracılığıyla, bu aktivitelere yüklenen anlamlar ve onların yaşamlarına katkıları görülmek istenmiştir. Modern toplumda birey, aslında oyun ve eğlence açısından tarihin hiç bir döneminde aktivitelerden yana bu denli zengin olmamıştır. Bu durum, toplumların gelişmesi ile eşgüdümlü olarak rekreasyon aktivitelerinin arttığı oranda ona yüklenen anlamların da farklılaştığını ifade etmektedir. Görüşmeler sonucunda, rekreasyon aktivitelerinin, güvensizlik ve stresle başa çıkmada; benzeşme ve sıradanlaşmaya direnmede; sosyal ilişkiler ağına katılmada, yardımcı olduğu belirlenmiştir.