XIX. yy. ünlü düşünürlerinden olan Max Weber kapitalizmin gelişmesinde Protestan ahlakın etkili olduğunu öne sürmekte ve kapitalist bir anlayışın oluşmasında Protestan ahlakın kalvinistik öğretisinin belirleyici bir rol oynadığını iddia etmektedir. Weber, Protestan ahlakın kalvinistik anlayışının, inananları, Tanrı’nın krallığını kurmak adına çok çalışmaya ve biriktirmeye sevk ettiğini ve bundan dolayı da kapitalist düzenin oluştuğunu ifade etmektedir. Çalışmalarını daha da genişleten Weber, Çin, Hindistan, İlkel Musevilik ve İslam toplumlarında kapitalizmin gelişme göstermeyeceğini belirtmektedir. Kapitalizmin belirleyici unsurları olan gördüğü “serbest pazar”, “rasyonel teknoloji”, “rasyonel hukuk”, “otonom şehirler” ve bunların ortaya çıkardığı “burjuva sınıf”ının İslam toplumlarında ortaya çıkmayacağını iddia ederek bu toplumların kapitalistleşemeyeceğini belirtmektedir. Bu söylem etrafında incelememizde Weber’in Protestan Ahlakı ve kapitalizm arasında kurmuş olduğu ilişki ve İslam toplumları hakkındaki görüşleri eleştirel olarak ele alınmaktadır.

The XIX. Century thinker Max Weber argues that the Protestant ethics play a major role in the development of capitalism and that Calvinistic teachings of Protestant ethics contribute towards capitalism. Weber claims that, the Calvinistic conception of the Protestant ethics, prompts believers to work more and pile up in order to establish the Kingdom of God, and that this creates the capitalistic order. Weber, who widens his work, notes that capitalism will not develop in Chinese, Indian, early Judaic and Islamic societies. He, by claiming that the determining factors of capitalism which are “free markets”, “rational technology”, “rational law”, “autonomous cities”, and as a result of these a “bourgeoise class” will not appear in Islamic societies and notes that these societies will not capitalize. Our review, revolving around these claims, critically handles, the relationship Weber established between Protestant ethics and capitalism and his views on Islamic societies.