Bir sosyal olgu olarak Almanya'ya göç toplumu ve kamu kuruluşları tarafından 1990 lara kadar inkar edilmişti. Bundan dolayı sosyolojinin bir alt disipline olarak göç sosyolojisi çok fazla ilgi görmedi. Ne zaman alman toplumu göç ve göçmenler hakkındaki merakı çoğaldı, o zaman göç sosyolojisinin önemi arttı. Bu göç ve onun yarattığı sorunlar hakkındaki akademik yayınların patlamasıyla kendisini gösterdi. Bu makalenin gayesi alman göç sosyolojisi hakkında kısa ve eleştirel bir genel bakış sunmaktır. Almanya'daki göç sosyolojinin temel vasıfları tanıtılacak ve onun boğuştuğu metodolojik ve içeriksel sorunları gösterilecek. Göçmen kökenli olmayan araştırmacıların araştırma içeriğinin toplumsal tartışmalar ve talepler tarafından belirlendiği olgusunu göz önüne almayarak, kendi araştırma sonuçlarını eleştirmeyerek ve böylece sonuçların yanlış yorumlanması tehlikesi ile karşı karşıyalar, ki böylece topluma göç ve göçmenler hakkında yanlış bir resim sunuyorlar.

Migration as a social fact was neglected by German society and public bodies until the 1990s. Hence as sub-discipline migration sociology was a research area which received little attention. Only when the interest of German society on migration rose, migration sociology in Germany became important. The result was a explosion of academic publications on migrations and the problems of migrants. The aim of this article is to give a concise and critical overview about German migration sociology. It will draw its basic characteristics and the methodological and interpretative problems Migration sociology must deal with. By neglecting the fact that the contend of German migration sociology is shaped by means of public demand and discussion, the researchers with non migration background are faced with a lack of self reflexivity, which biased their results and gives a wrong picture of migration and migrants.