Avrupa ülkelerine yaklaşık yarım yüzyıl önce gitmeye başlayan Türklerin orada ilk statüleri "misafir işçi"dir. Zamanla bu tanımlama değişmiştir. Elbette geçen zaman içinde Avrupa ülkeleri de değişim geçirmişlerdir. Göçün başladığı yıllardaki "Federal Almanya"nın yerini günümüz AB üyesi Almanya almıştır. O yılların göç alan Avrupa ülkelerinin yerini de AB almaktadır. Geçen bu yarım asırlık sürede başlangıçta sadece "işgücü göçü", "işçi göçü" ya da "misafir işçi" gibi tanımlamalarla karşımıza çıkan sorun erken zamanlarından itibaren çeşitli disiplinlere mensup toplum bilimlerinin ilgisi içinde olmuştur. Bu ilgi giderek de yükselmektedir. Bu yazıda olayın seyri göz önünde bulundurularak söz konusu literatürle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Yazıda bir Avrupalılık kimliği oluşturulması çabaları bağlamında kimliğin statik bir şey değil aksine dinamikliğini vurgu yapılmakta AB ülkelerindeki Türk kimliğinin gelecekte kazanabileceği olası nitelikler irdelenmektedir.

As the Turks started to migrate to the European countries nearly half a century ago, their first status there was "guest workers". In time, this description has changed. Of course, throughout the same period of time, the European countries have gone through changes as well. The "Federal Germany" of the years when the migration started has been replaced by the EU member Germany. And the migration receiving European countries of those years have been replaced by the EU. The problem which we faced through descriptions such as "manpower migration", "workman immigration" or "guest worker" in the beginning has been an object of interest for the social sciences of various disciplines throughout this half a century and this interest has been gradually increasing. In this article, the related literature has been evaluated, considering the course of this fact. This article focuses on the discussions about the common European identity and stress dynamic sides of identity.