DÜZENLEYİCİ KURUMLARIN SİYASİ OTORİTE VE PİYASA KARŞISINDA BAĞIMSIZLIĞI

Devletin doğrudan ya da dolaylı olarak ekonomik faaliyetlerin yönlendirilmesi ve koordinasyonunu ne şekilde yerine getirebileceği zaman içerisinde farklı uygulamalara ve değerlendirmelere konu edilmiştir. Batıda kökleri 19. yüzyıla uzanan, oluşma biçimleri, misyonları, işleyişleri ve siyasi otoriteye karşı konumları açısından farklılık arzeden düzenleyici kurumlar yeni ve çağdaş yönetim anlayışı ihtiyacına cevap vermek için dizayn edilmişlerdir. Ancak kendilerini yaratan koşulların yansımalarına tekabül eden bazı aksaklıkları bünyelerinde taşıdıkları belirtilen bu kurumların, piyasa aktörlerinin veya Türkiye'de dile getirildiği üzere siyasi etkilere açık olduğu eleştirileri sıklıkla gündeme taşınmaktadır. Çalışmada, düzenleyici kurumların gelişmiş Batı ülkelerinde ortaya çıkış süreçlerine yer verilmekte ve Türkiye'de bu kurumların siyasi otorite ve piyasa karşısında idari bağımsızlık temelindeki hukuki statüleri ve konumları analiz edilmekte ve bazı öneriler dile getirilmektedir.