14. yüzyılın ortalarında başlayıp 19. yüzyılın sonlarına kadar devam eden klasik Türk edebiyatı, birçok şair yetiştirmiştir. Çok sesli ve oldukça renkli bir edebiyat ortamının oluşmasında şüphesiz Osmanlı Devleti’nin kültürel dokusu ve geniş bir coğrafyada sürdüğü hükümranlık etkili olmuş, Osmanlı Devleti’nin çok kültürlü toplum yapısının inşasını da kolaylaştırmıştır. Bu çok kültürlülük ortamı Erşed mahlasıyla şiirler yazan Vâsık-zâde Abdülhamid’in yetişmesine de ortam hazırlamıştır. Eserlerini Divançesinde toplayan şairin hikâyesini, yazar Doç. Dr. Talip Çukurlu’nun kaleminden çıkan Dîvânçe-i Erşed çalışmasıyla öğreniyoruz. Yaşamı hakkında fazla bilgi bulunmasa da Çukurlu kitabında, şairin hayatına ışık tutacak içerikler sunarak okurunu aydınlatmaya, şairin zihin dünyasını anlaşılır kılacak argümanları paylaşmaya gayret göstermiştir.

Classical Turkish literature, which started in the middle of the 14th century and continued until the end of the 19th century, raised many poets. Undoubtedly, the cultural texture of the Ottoman Empire and its sovereignty over a wide geography were influential in the formation of a polyphonic and very colorful literary environment, and it also facilitated the construction of the multicultural social structure of the Ottoman Empire. This multicultural environment also prepared the environment for the growth of Vâsık-zâde Abdülhamid, who wrote poems under the pen name Erşed. The writer, Assoc. Dr. We learn through the Dîvânçe-i Erşed work written by Talip Çukurlu. Although there is not much information about his life, Çukurlu has endeavored to enlighten his readers by presenting content that will shed light on the poet's life, and to share the arguments that will make the poet's mental world understandable.